Bunu bir düşün traduction Anglais
1,587 traduction parallèle
Bunu bir düşün ve beni ara.
You think about it and you get back to me.
Bunu bir düşün Ray.
Think about it, ray.
Bunu bir düşün.
So think about it.
Bunu bir düşün bakalım.
What do you think about that?
Bunu bir düşün.
Think about that.
Bunu bir düşün Dan.
Think about it, Dan.
Bunu bir düşün.
You think about it.
- Bunu bir düşün.
- Think about it.
Bunu bir düşün,
Think about it,
Bunu bir düşün.
Just think about it.
Bunu bir düşün?
Have a think on that.
Şimdi bunu bir düşün, kızım.
Think it through, now, girl.
Bunu bir düşün.
Think about this.
Önce bunu bir düşün!
You think about that.
Bunu bir düşün.
Thinks about it. Good night.
Bunu bir düşün. Seni 2 gün sonra tekrar arayacağım.
Think about it, I'll call you back in two days.
Uyarı çağrısı yapmadan inemem, inecek yer de yok zaten. Bunu bir düşün!
I cannot do this without authorization, reacts!
Bunu bir düşün.
Think of your family.
Bunu bir düşün bakalım.
Think about it.
Joe, bunu bir düşün.
Joe, think about it.
Sadece bunu bir düşün.
Just think about it.
- bunu bir düşün, Johnny.
Think about it, Johnny.
Şans mı? Bak bunu 2 milyonluk, indirimli bir sigorta poliçesi gibi düşün.
Look, just think of this as a small deductible on a $ 2 billion insurance policy.
Bunu bir düşün.
Think about it.
Bunu bir hediye olarak düşün.
Well, consider it a gift.
Bunu bir barış teklifi olarak düşün.
Consider it a peace offering.
Morgan bir de bunu başka türlü öğrenemeyeceğin, garip patronların nasıl davrandığını öğrenme fırsatı olarak düşün.
Morgan, think of it like this : think of it as an opportunity to learn something you'd otherwise Never know about our freakish leader.
Bunu, yeni bir başlangıç olarak düşün.
Well, Think Of It As A New Beginning,
Bunu bir iyi niyet göstergesi olarak düşün.
Think of it as a good faith gesture.
Bunu alçak gönüllük hakkında verilen bir ders olarak düşün.
Just Think Of It As A Lesson In Humility.
Gerçekten güçlü ve zayıf yanlarının neler olduğunu bir düşün. Ve bunu yaparken dürüst ol.
Really evaluate where your strengths and weaknesses are, and be honest.
Seni böyle incittiği için üzgünüm, ama... bir de bu açıdan düşün, senin koca bir yüreğin var,... o bile bunu değiştirebilecek birşey yapamamış.
I'm sorry he hurt you so much, but... Think about it this way- - you have this beautiful heart, and he couldn't do anything to change that.
Nasıl? Bunu bir daha düşün.
Think about this.
Bunu bir daha düşün.
Think about it.
Bunu ölç, tart ; bir daha düşün. Seninle kontakta olacağım.
You weigh the pros and the cons, and I'll be in touch.
Bir dahaki sefere Philip Cowanla görüşmek için, Hayatını riske attığında bunu düşün.
Next time you're risking your life to talk to this Philip Cowan fellow... you think about it.
Bunu bir onur olarak düşün.
Think of it as an honor.
Eğlenceli bir yol macerası olarak düşün bunu.
Think of it as a fun road trip.
Bunu bir.. ön ödeme gibi düşün, tamam mı?
Consider this... advance payment, all right?
Bunu bir çeşit sadaka kutusu olduğunu düşün.
See it as good poor-box money.
Bir düşün bunu dostum.
And think about this, man.
.. bir fırsat olarak düşün bunu, kızın yanında da bu şekilde suskun kalamazsın.. başka yolu yok.
I mean, look, I just think there should be an agreement, you know, some sort of conversation between the two parties,'cause until then you should have the opportunity to entertain other options.
Bak sen yetişkin bir erkeksin.. birini getirmek istiyorsan bunu düşün tamam mı? Yani gerçekten enine boyuna düşün
Look, you're a grown man, if you want to invite somebody, you, just think about it, okay?
Düşün bunu bir.
Think about that.
Bunu bir okul için gezi olarak düşün.
Michael, it's a four hours drive Think it's a school for the guards
Bunu bir son olarak değil, yeni bir başlangıç olarak düşün.
I don't see this end, I see this new begin.
Bunu da bir yiyecek defilesi olarak düşün.
Just think of it as... high fashion for food.
Bunu iyice bir düşün istersen.
You might want to think this one out.
Bir düşün bunu.
Think about it.
Bunu bir oyunculuk olarak düşün.
Think of it as a casting.
Bunu bir oyun gibi düşün.
Try to think of it as a game.
bunu bir düşünün 29
bunu bir daha yapma 27
bir düşün 227
bir düşüneyim 236
bir düşünelim 78
bir düşünün 93
bir düşünsene 105
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
bunu bir daha yapma 27
bir düşün 227
bir düşüneyim 236
bir düşünelim 78
bir düşünün 93
bir düşünsene 105
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47