English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Büyük bir hata yapıyorsun

Büyük bir hata yapıyorsun traduction Anglais

417 traduction parallèle
Ama hayatım, büyük bir hata yapıyorsun.
But cara mia, you make a big mistake.
Şimdi büyük bir hata yapıyorsun.
Now, you're making a great mistake.
- Sam, Sam büyük bir hata yapıyorsun.
Sam, makes a mistake.
Şerif, büyük bir hata yapıyorsun!
Sheriff, you are making a big mistake!
Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun.
You're makin'a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun!
You are making a great mistake!
- George, büyük bir hata yapıyorsun.
- George, you're makin'a mistake.
O üç adama iftira atmaya çalışarak büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake trying to frame those three guys.
- Büyük bir hata yapıyorsun.
- You're about to make a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun!
You're making a mistake!
- Büyük bir hata yapıyorsun!
- You're makin'a big mistake!
Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake.
Senin şu Mary Pistolcoloni ile ilgili saçma hikayene bir dakikalığına bile olsa inanmadım. Ama eğer bu gerçekse çok büyük bir hata yapıyorsun.
I don't believe this cockeyed bull story about Mary Pistolcoloni for one minute, but if it's true you're making a very big mistake.
Ama bak, büyük bir hata yapıyorsun... çünkü bugün buradayım, evet, ama yarın kimbilir nerede olacağım?
But listen, you're making a big mistake... because today I'm here, but tomorrow who knows where I'll be?
Florence, büyük bir hata yapıyorsun.
Florence, you're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun, Kitty.
You are making a big mistake, Kitty.
Ona dedim ki, "Arnold, Afrika'ya gitmekle büyük bir hata yapıyorsun."
I told him, "Arnold, you're making a big mistake going to Africa."
- Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a grave error.
Çok büyük bir hata yapıyorsun. Mükemmel bir ekibi dağıtıyorsun.
You're making a serious mistake splitting a great team.
Bana hiçbirşey söylemeyerek büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake by not telling me anything.
- Büyük bir hata yapıyorsun Norm.
- This is a big mistake.
Sen büyük bir hata yapıyorsun. Bizi kandırabileceğini düşünerek.
You're making a big mistake when you think you can waltz in here and do as you please!
Jen Moo, beni düşmanın olarak görüyorsan büyük bir hata yapıyorsun.
Jen Moo, you're making a mistake if you think I am your enemy.
Bayım büyük bir hata yapıyorsun.
Senor, you make the big mistake with me.
Bir anlık öfkeden dolayı böyle söylüyorsan, büyük bir hata yapıyorsun.
If this is coming out of the heat of the moment, it is a bad mistake.
Çok büyük bir hata yapıyorsun tatlım.
Oh you're making a big mistake babe.
( Morales ) Çok büyük bir hata yapıyorsun, Isabel.
This is a mistake, Isabel.
Ve bu iyi adamın kapıdan çıkıp gitmesine izin vermekle, büyük bir hata yapıyorsun, seni hayalet avcısı.
And if you let this good person walk out that door you're making one big mistake, ghost buster.
- Çok büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake.
Sana söylüyorum, büyük bir hata yapıyorsun.
I tell you, you're making a big mistake.
Çok büyük bir hata yapıyorsun. Bunu yapmadan evvel bir an dur ve iki kere düşün!
You'll be in big trouble
Nathan büyük bir hata yapıyorsun.
You made a mistake serious, Nathan.
Çok büyük bir hata yapıyorsun!
You're making a big mistake!
Oğlum, bence çok büyük bir hata yapıyorsun.
Well son, I think you made a big mistake.
Connie büyük bir hata yapıyorsun.
Connie, you're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun.
- Please, Eddie, don't throw me out! - You're making a big mistake! - Get out of here!
- Büyük bir hata yapıyorsun!
- Your making a big mistake!
Braden, büyük bir hata yapıyorsun!
You're making a bad mistake, Braden!
Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum, ama beni kazıklayabileceğini sanıyorsan, çok büyük bir hata yapıyorsun.
Now, I don't know what you're trying to pull, but if you think you can weasel my money away from me, you're greatly mistaken!
Hayır, tek söylediğim Andy bence büyük bir hata yapıyorsun hepsi bu.
All I'm saying, Andy, is I think you've made a big mistake, that's all.
Büyük bir hata yapıyorsun. - Yalan söylüyorsun!
- You're Making A Big Mistake.
O kadına güvenerek çok büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a mistake putting your trust in this woman.
Bu adamla evlenerek büyük bir hata yapıyorsun!
You're making a big mistake marrying this man.
Bert, büyük bir hata yapıyorsun.
Bert, you're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake here.
- Ah ve bununla beraber, büyük bir hata daha yapıyorsun.
- Oh... And furthermore, you're making a big mistake.
Bir hata yapıyorsun. Bu daha büyük bir hataya neden oluyor.
You do something Wrong, and that makes you do something Worse.
Eğer bu bir soygunsa büyük hata yapıyorsun.
If this is a holdup, you're making a big mistake.
Dostum, yaşamı, gerçekliği bir sınırlama olarak... kabul etmekle büyük hata yapıyorsun.
Your great error, my dear friend, is to consider life... reality as a limitation.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Patient.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]