English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Büyükelçi

Büyükelçi traduction Anglais

2,048 traduction parallèle
Bu Büyükelçi, sürekli olarak Voyager ile temas halinde olmalı.
This ambassador would have to stay in frequent contact with Voyager.
Hoşça kal... ve iyi şanslar, Büyükelçi.
Good-bye... and good luck, Ambassador.
Dünya'da, buna benzer karanlık dönemlerden geçti, Büyükelçi.
Earth went through its dark periods too, Ambassador.
- Büyükelçi.
- Ambassador.
Önden buyrun, Büyükelçi.
After you, Ambassador.
Gezintinin tadını çıkarın Büyükelçi.
Enjoy the ride, Ambassador.
Bizi çok sabırlı bulacaksınız, Büyükelçi.
You'll find we are a very patient people, Ambassador.
Talimatların doğrultusunda, Büyükelçi, bir Hava Kuvvetleri jeti seni Washington'a götürmek üzere hazır bekliyor, tabi doktor kontrolünden geçtikten sonra.
As per your instructions, Ambassador, an air-force jet is waiting to take you to Washington as soon as you're cleared by our doctors.
Büyükelçi tarafından bilgilendiriliyor ve bana cevap vermiyor.
He's being briefed by the ambassador and won't take my call.
Büyükelçi Faxon onu iletecek ve bir Aschen delegasyonu ile Senator Kinsey'le buluşmak için dönecek.
Ambassador Faxon will deliver it and return with an Aschen delegation to meet Senator Kinsey.
Büyükelçi Faxon'ın ricası var, Albay O'Neill ve Binbaşı Carter'ın ona yine eşlik etmesini istiyor.
Ambassador Faxon has asked that Colonel O'Neill and Major Carter accompany him again.
- Büyükelçi, Binbaşı Carter.
- Ambassador, Major Carter.
Büyükelçi!
Ambassador!
Büyükelçi'yi bekleyemedim.
I couldn't wait for the ambassador.
Sayın büyükelçi, Aschen delegasyonu.. .. sizinle güney bölgesini ziyaretinizle ilgili görüşmek için sabırsızlanıyor.
Ambassador, the Aschen delegation is eager to hear..... about your visit to our South Continent.
Büyükelçi.
Ambassador.
Sayın Büyükelçi, Işığı korursak Dünya'yı tehlikeye atarız.
If we extend protection for the Light beyond Earth we put Earth in jeopardy. We must remain neutral.
Büyükelçi çok endişeli.
The ambassador is extremely worried.
Olan şu, Bay Bardo Büyükelçi Watts'a ait bir araba, sizde bulundu.
What happened, Mr. Bardo was a car belonging to Ambassador Watts was found in your possession.
Neden Büyükelçi'nin konutuna bir geziye çıkmıyoruz bakalım Büyükelçi bu konuda ne söyleyecek?
Why don't we take a ride down to the Residence and see what the Ambassador has to say about that?
Tam sırası, büyükelçi
This way, ambassador.
Büyükelçi geri gelecek mi, yoksa...
Is the ambassador coming back, or....
Kestiğim için üzgünüm Sayın Başkan, ama büyükelçi inmek üzere.
Sorry to interrupt, Mr President, but the ambassador's about to land.
- Bunu düşünmem gerek Sayın Büyükelçi.
- I'll have to think about this, Mr Ambassador.
- Sayın Büyükelçi.
- Mr Ambassador.
Başbakan, Büyükelçi'nin yaptığı işbirliğinden memnun olmayabilir.
The prime minister may not have been happy about the ambassador's cooperation with us.
Büyükelçi hükümetine gizli bilgiler götürüyordu.
The ambassador took classified information back to his government.
Büyükelçi, Khasinau'nun adamı.
The ambassador is on Khasinau's payroll.
Büyükelçi onun çipi taşıdığını bilmiyordu.
The ambassador did not know he had the chip.
Sıradaki numaram için Büyükelçi Orgo yardımınıza ihtiyacım var.
Liars... For my next trick, ambassador orgo,
Büyükelçi V'Lar, bu kadar Ispartalı bir ortama alışık değildir.
Ambassador V'Lar is accustomed to a Spartan environment.
"Büyükelçi konuşmadan onunla konuşmayın".
" Don't address the ambassador unless spoken to first.
Ben sadece Büyükelçi V'lar'ın seviyesine uygun protokolleri takip ediyorum.
I'm simply following the protocols used in dealing with an ambassador of V'Lar's distinction.
Büyükelçi V'Lar'ı almaya hazır mısınız?
Are you prepared to receive Ambassador V'Lar?
Büyükelçi zaten şu anda geminize geliyor.
The ambassador is already on her way to your ship.
Kaptan Archer? Büyükelçi.
- Captain Archer?
Büyükelçi, umarım kamaranızı beğenirsiniz.
I hope you like your quarters, ambassador.
Büyükelçi umarım, size yöneltilen suçlamaları daha ciddiye alırsınız.
I hope, ambassador, that you regard the charges against you with less levity.
Sanırım Büyükelçi V'Lar'dan bahsediyorsunuz.
I assume you're talking about Ambassador V'Lar.
Büyükelçi V'Lar konumunda bir kişi için duyulmamıştır.
Unheard-of for a person in Ambassador V'Lar's position.
O çok iyi hatırlamasa da Büyükelçi ile daha önce tanıştım.
I've met the ambassador before, though she clearly doesn't recall.
Büyükelçi yolumu çizmek için bana ilham verdi. O yol beni Bilim Konseyine ve sonunda buraya getirdi.
The ambassador inspired me to choose a direction in my own life, a path that led me to the Science Council, and eventually here.
Büyükelçi V'Lar ile ilgili planlarda bir değişiklik oldu.
There's been a change of plans regarding Ambassador V'Lar.
Büyükelçi... Vulcan Yüksek Komutanlığının isteği üzerine buradayız.
Ambassador, we're here at the request of the Vulcan High Command.
Bana başka bir seçenek bırakmadınız Büyükelçi.
You're leaving me no choice, ambassador.
Büyükelçi ile konuştun mu?
- Have you talked to the ambassador?
Ya sizin Büyükelçi Orgo?
Uh, how about you, ambassador orgo?
Şimdi Büyükelçi Orgo'yu dinleyelim.
Hey... Now, let's hear it for ambassador orgo.
Alkışlar sizin için Büyükelçi.
Take a bow, ambassador.
Ne dersiniz büyükelçi?
What do you think, ambassador?
İyi geceler, Büyükelçi.
Good night, ambassador.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]