Bırak gitsin traduction Anglais
4,216 traduction parallèle
- Cody, bırak gitsin.
- Cody, let her go.
Onun bu işle bir ilgisi yok, bırak gitsin.
Just please, she has nothing to do with this, just let her go.
Bırak gitsin, kurtulsun!
Let her go, she's free!
Bırak gitsin, Margaret.
Let her go, Margaret.
Bırak gitsin.
Let him go.
- Bırak gitsin.
Just let him go.
Senin sorunun değil. Bırak gitsin.
He's not your problem, just let him go.
Ama abimi bırak gitsin.
Let my brother go,
- Hayır, bırak gitsin.
No, let him go.
Bırak gitsin.
- Let him go.
- Bırak gitsin.
- Let him go.
Bırak gitsin.
Let go.
Bırak gitsin, San.
Let her go, San.
Bırak gitsin, dostum.
Let it go, friend.
Bırak gitsin.
Let it go.
Bırak gitsin, şişman zaten.
Let her go, she's fat.
Bırak gitsin!
Just let it go!
Şimdi, Jinora'yı bırak gitsin.
Now, let Jinora go.
Bırak gitsin!
Let her go!
Halkımı bırak gitsin.
Let my people go.
Dikkat et adımına Bırak gitsin
Watch your step Let it go Hup, ho Watch your step Let it go
- Jaime, bırak gitsin!
- Jaime, let him go!
Bırak gitsin!
Let go!
- Bırak gitsin.
- I'll knock you down!
Bırak gitsin!
Let him go!
Bırak gitsin.
Let him go!
Bırak gitsin.
Just leave.
Bırak gitsin. Bırak gitsin.
Just don't let go.
Önce onu bırak gitsin.
Let her go first.
- Joanna, bırak gitsin.
Joanna, let him go.
Bırakın halkım gitsin, Goşen'in ülkesine #
let my people go, land of Goshen
Bırakın gitsin ve her şeyi unutalım.
Let him go and I swear that we will forget this.
Beyler, buraya her ne bokla geldiyseniz... Bırakın gitsin.
Gentlemen, whatever shit you came in here with... let it go.
Bırak gitsin.
Let her go.
Bırakın gitsin Bayan Gillyflower.
Just let her go, Mrs Gillyflower.
Kızınızı bırakın gitsin, Bayan Gillyflower.
Just let your daughter go, Mrs Gillyflower.
Lütfen Siya'yı bırakın gitsin.
Please let Siya go.
Bırak kızı gitsin.
Drop it.
Bırakın gitsin.
Let him go.
- Ahbap! Sal gitsin, Tanrı'ya bırak!
Dude, let go, let God.
Bırakın gitsin!
Let him be.
Bırak geçmişin yükü gitsin.
Let go the baggage of yesterday
Efendim, bırakın gitsin.
Sir, let him go.
Bırakın gitsin.
Let him go..
Sanırım şimdi de "Bırakın hele bu çocuk bir gitsin" diyecek.
I guess, now he'll say, "Let this boy go."
Beni öldürebilirsin ama lütfen bırak onu gitsin.
You can kill me, but please let her go.
Jim, bırak adam gitsin.
Jim, let him fucking go.
- Bırak gitsin, kazanmak için oyna.
Bring it on, in it to win it.
Bırakın gitsin!
- Let him go!
Onu bırakın gitsin!
Go set her free!
Madene götür, Dante çukuruna at ve bırak orada erisin gitsin.
Take it to the mines, throw it into Dante's drop, and let it melt into slag.
bırak gitsinler 68
gitsin 41
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
gitsin 41
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakın geçeyim 78
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakın geçeyim 78