English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Durumu kötü

Durumu kötü traduction Anglais

968 traduction parallèle
Babasının durumu kötü.
His dad's in bad shape.
- Durumu kötü.
- Done for.
İhtiyar Mac'in durumu kötü.
He's in a bad way, Old Mac.
Victor'un durumu kötü.
Victor in trouble.
Durmadan büyüyor, durumu kötü.
It's bad swelled already.
Bugünlerde herkesin durumu kötü.
Everyone's living bad nowadays.
Ne de olsa durumu kötü...
He's not well, after all...
- Muller'in durumu kötü.
- Müller's in a bad way. - How bad?
- Durumu kötü.
- He's in a bad way.
Bunu duyduğuma üzüldüm. Ölmeden önce bir yuva kurduğumu görmek... Durumu kötü mü?
- Oh, I'm sorry to hear it.
Durumu kötü.
It's in a bad way.
- Durumu kötü mü?
- Is it bad?
Baron'un durumu kötü!
- Poor Baron, what a misfortune!
Asker Andy Hookens'ın durumu kötü.
Well, PFC Andy Hookens is in bad shape.
Kolundan vuruldu ama durumu kötü değil.
He was hit in the arm. Not too bad, though.
Durumu kötü mü?
Is he very bad?
Size söylüyorum doktor, durumu kötü.
But I'm telling you, Doctor, he's bad.
Durumu kötü görünüyor.
He looks really bad.
Yani durumu kötü olmalı.
So it must be bad.
Oğlumun durumu çok kötü.
My boy is badly hurt.
Pek çok insanın maddi durumu benden kötü.
Lots of guys are worse off.
Desenize, durumu benden daha kötü.
More than I can say for myself.
Durumu çok kötü gözüküyor.
She's doing very poorly.
Durumu çok mu kötü?
How bad is it?
Onun durumu senden de kötü.
He's worse off than you are.
"Cesaret." En kötü durumu bile yenebilir bu sözcük.
"Courage." It can beat the toughest situation that ever happened.
Hani derler ya, iyi baba kötü çocuk durumu.
As they say, good father, bad son
- Lawson'un durumu oldukça kötü.
- Lawson's in pretty bad shape.
Kızın fiziksel durumu çok kötü ama eminim ki büyük mutluluğu bunu atlatmasına yardımcı olacak. "
Girl in poor physical condition... but I'm sure her great happiness will carry her through. "
Sandy, elinin durumu ne kadar kötü?
Just how bad is that hand?
Durumu ne kadar kötü?
How bad is it really, doc?
Benim evin durumu da iyi değil ama Yusa'nın ki kadar da kötü değil di mi?
As you see, my house is just a glorified shack, but Yusa's place was pretty awful.
Eğer annenin durumu ciddi ise, en kötü olasılığı dikkate almak zorundayım.
If the mother is in serious condition, I have to consider the worst.
- Durumu o kadar kötü mü?
- Is she that bad?
Eğer Bunbury'nin sağlık durumu son derece kötü olmasaydı, bu akşam seninle yemek yiyemezdim, çünkü Augusta Teyzeye bir hafta önceden verilmiş sözüm var.
If it wasn't for Bunbury's extraordinary bad health... for instance, I wouldn't be able to dine with you... at the Savoy tonight, for I've had an appointment... with Aunt Augusta for more than a week.
Bütün olanlardan sonra, bugünlerde haydutların durumu yine de kötü değil.
After all, there's no corner on the raiding business these days.
Durumu gerçekten çok kötü.
He's pretty bad, girlie.
Ona kötü bir durumu aktaracağım.
That's just too bad about him.
Depremden kaçamamış, bir bacağı kırılmış... Maalesef durumu çok kötü.
He fled the earthquake and he broke his leg!
- Durumu hala kötü mü?
- Is she still in a bad way?
Sana destek olmak yerine, durumu senin için daha kötü bir hale getirdim.
And though I wanted to be good to you it just made you feel obliged to me.
- Annenin durumu mu kötü yoksa?
- Is your mother leaving us?
Yolların durumu çok kötü.
The roads are so bad, you know.
Ona engel olamazsın, bağırışların durumu daha da kötü yapacak.
He's all wound up to do something. Your yelling will only make it worse.
Durumu çok kötü.
She's in bad shape.
Umarım babanızın durumu çok kötü değildir.
I hope your father is not seriously ill.
- Durumu ondan daha kötü. - Marberry Otel'den zarf ve antetli kağıt çalıyormuş.
She was swiping stationery from the Marberry Hotel.
- Durumu çok kötü.
- He's very bad.
Almanların durumu daha kötü.
The Germans got it even worse.
Çin'in durumu daha kötü olamaz. Taraflar daha başka ne yapabilir?
Even if we start a war and lose it, what more can the powers take?
Durumu çok kötü.
He's very sick.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]