English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Duydum seni

Duydum seni traduction Anglais

1,589 traduction parallèle
- Dediğim gibi, bu... - Evet biliyorum. İlk söylediğinde duydum seni.
- Like I said, it's- - - yeah, I know.I heard you the first time.
- Seni duydum!
I heard you!
Seni terkettiğini duydum.
I heard he dumped you.
Seni ve kuşu duydum.
I heard you and the bird.
Seni duydum.
I'm hearing ya, Dez.
Seni duydum.
I heard you.
- Seni çok sevdiğini duydum.
- I hear he's fond of you.
Cagne'ı duydum ama seni değil.
I heard about Cagne but not about you.
- Seni duydum, kız kurusu.
- I hear you, homegirl.
Niye bizim işin biraz rap yapmıyorsun? Seni diğerlerine öğretirken duydum.
Why don't you give me one of these raps I hear you teaching these guys?
Dün akşam seni konuşurken duydum.
I heard you talking the other night.
Tom'a, Sheridan'a bir kaç günlük mesafede olduğumuzu söylerken seni duydum.
I heard you talking to Tom, that we were just a few days from Sheridan.
Phil'in seni ziyaret ettigini duydum.
SO I HEARD PHIL CAME TO SEE YOU.
- Tamam, tamam, Seni duydum.
- Okay, okay, I hear you.
Seni duydum, ama bir şey olmayacak.
I heard you, and it's gonna be okay.
Güneş battıktan sonra seni içeri tıktıklarını şeriften duydum. Ve herşeyi bırakıp geldim. İşi orada bitirmeliydin.
I know from the sheriff locking you up between sundown when I left and my coming back now, you must have fucked up at the interval.
Seni altı sokak öteden duydum.
I could hear you from six blocks away.
Jordan, Sam'in seni kandırdığını duydum.
So, Jordan, I heard Sam got you.
Phil'in seni ziyaret ettiğini duydum.
So I heard Phil came to see you.
Oh, evet, Seni daha önce duydum.
Oh, yeah, I've heard of you.
Seni telefonda duydum.
I heard you on the phone.
Hayır, seni duydum.
No, I hear you.
... seni duydum dedim.
No, I said, I hear you.
Tamam, hayır, seni duydum, tamam.
Okay, no, I hear you, okay.
Pekala, seni duydum, duydum.
All right, I hear you. I hear you.
İlk olarak belki etki altında kalıp Bay Bell'in seni Brother Mouzone ile karşı karşıya getirmesine bir şekilde dahilimin olduğunu düşündüğünü duydum.
First of all, I heard you may be under the impression I was somehow involved with the late Mr. Bell, in his play against you with Brother Mouzone.
Seni duydum, Richard.
I heard you, Richard.
- Evet, seni duydum.
Yeah, I heard you.
Tamam, seni duydum.
I heard you the first time.
Chloe ve seni Lex'i öldürmekle ilgili konuşurken duydum.
I heard you and Chloe talking about killing Lex.
Seni duydum.
Yeah. I hear you.
Evet, seni duydum.
Yeah. I heard you and I saw
Seni öldürmem için beni seçtiğin için çok onur duydum.
I am so honored that you've chosen me to murder you.
- Seni duydum. Bill Buchanan birazdan onunla görüşecek.
- Bill will take the call in a moment.
Seni ve oyuncak arkadaşını dün o işin üstündeyken duydum.
I heard you and your little chew toy getting it on last night.
- Seni duydum, pislik.
- I heard you, asshole.
Geçen gece seni ziyaret ettiğini duydum.
I heard she visited you last night.
- Seni uyarıyorum Şerif. Dürüstlüğünle ilgili birkaç iftira duydum.
I warn you, Sheriff, I have heard aspersions cast on your honesty.
Seni duydum. - Ama bana söyle -
But not without first...
- Seni tarayıcımdan duydum.
Heard you on my scanner.
- Dün gece seni duydum.
- I heard you last night.
Yapma. Belgeselci birinin seni izlemesine izin verdiğini duydum.
Come on, I heard you were letting a documentary film guy follow you around.
Matthews'un seni bu davadan aldığını duydum.
Sorry to hear... You know, about Matthews taking you off the case.
- Seni duydum Bishop.
- I hear you, bishop.
Aşağıda grev kırıcıların olduğunu duydum Donny, seni uyarayım dedim.
Heard there were scabs down here.
Seni duydum JJ.
I hear you, JJ.
Bir yerlerde eğer onlardan birini uyandırırsan seni öldürebileceğini duydum.
I heard somewhere that if you wake one of them up, it will kill them.
Evet, seni duydum.
Yeah, I heard you.
- Hilda, dinliyor musun? - Seni duydum.
- Hilda, are you listening?
Ve seni hayaletlerin sana işaret ve mesajlar verebileceğini söylediğini duydum bu tamda anneim ihtiyacı olan şey
And I heard you saying that ghosts give you signs and messages. That's just what my mom needs.
Jeong-gwon'un seni korumaya çalışırken hapse düştüğünü duydum.
Heard Jeong-gwon went to jail while protecting you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]