Elimi bırak traduction Anglais
225 traduction parallèle
Avenant, elimi bırak.
Avenant, let go of my hand.
Elimi bırak.
Let go of my hand.
Elimi bırak, dostum.
Let go of my arm, man!
Elimi bırak!
Get off my hand!
Şimdi, şimdi elimi bırak ve kendini o tarafa at.
Now, let go of my hand and swing yourself around.
Yakaladım- - Elimi bırak!
I picked - Unhand me!
Eğer elimi bırakırsan, sana kahve verebilirim.
If you'll unhand me, I'll serve the coffee.
Bırakın beni, elimi bırakın!
Let go of me! Let go of my hand!
Bırak lan, bırak! - Elimi bırak.
Leave me alone...
- Elimi bırak!
- Let go of my arm!
Elimi bırak!
Let go of my hand!
Elimi bırak, Ed.
Let go of my hand, Ed.
Elimi bırak.
- Ouch! Let go of my arm.
Elimi bırakır mısın? Acıdı da.
You're gripping me -
Yürürken bir an elimi bırakıp caddeye doğru koşmuştun.
And as we were walking, you let go of my hand and ran into the street.
Elimi bırakır mısın?
Let go of my hand.
Elimi bırakın!
Release my hand!
Elimi bırak dedim!
L said... leave my hand!
Elimi bırak.
Let go of me.
General Fan, elimi bırak.
General Fan, let go of my hand.
- Elimi bırak.
- Let go of my hand.
- Lütfen elimi bırak!
- Please let me have it, please!
Bırak gidiyim. elimi bırak.
Let me go. Let go of my hand.
Elimi bırakın.
Let go of my hand.
Elimi bırak dedim!
Release me.
Elimi bırak Dix!
Let go of my hand, Dix!
- Sanjana, elimi bırak. O, iyi gözükmez.
Santana, leave my hand it does not look good
Elimi bırak gitmeme izin ver!
Let go of my hand!
elimi bırak.
Let go of my hand.
- elimi bırak.
- Let go of my hand.
Elimi bırak.. elimi bırak!
Leave my hand.. leave my hand!
Bırak elimi.
Let go of my hand.
Bırakın elimi.
Let go of my hand!
Bırakın elimi.
Let go my hand.
Bırak elimi!
Let go or I'll kill you!
Bırak elimi!
One at a time! Get off my hand!
Elimi çekiştirmeyi bırak.
I want you to grab my hand.
- Bırak elimi!
- Get off my hand!
Bırak elimi, seni yabani.
Let go of my hand you brute!
Olanlardan sonra Errol, elimi kolumu sallayarak suçu üzerinde bırakıp gitmemi istemedi.
Errol couldn't have me runnin around here knowing'what he did without something'personal hangin'over my head, too.
Ross, bırak elimi!
Let go of my hand!
Elimi hemen bırak, seni şişko, ananı...
- Let go of my hand, you fat mother -
Elimi bırak!
Leave my hand!
- Bırak elimi, seni geri zekâlı!
- Let go of my hand, you retard.
Rahul elimi bırak!
Come on!
Bırak, elimi bırak.
Let Let go.
- Bırak elimi. " " Gidiyorum.
" My way I will have.
Ama parmaklarımı ayrık tutmak beni yormadı. Ben de serbest bırakıp elimi ters çevirdim.
But it wasn't tiring holding my fingers apart, so I let them relax and then, I turned my hand over.
Bırak elimi.
Let my arm loose.
Bırak elimi! Gidiyorum!
Let go of my hand!
Sadece bir elimi serbest bırak.
Just give me one free hand.
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58
bırak gitsinler 68
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58
bırak gitsinler 68