Eve gidemem traduction Anglais
224 traduction parallèle
Eve gidemem.
I can't go home.
- Ama eve gidemem.
- Oh, but I can't go home.
- Olanlardan sonra eve gidemem.
- I can't go home after what happened.
Ama eve gidemem.
But I can't go home.
Eve gidemem.
I can't go home
- Hayır, lütfen, eve gidemem.
- No, please, I can't go home.
Eve gidemem!
I can't go home!
Eve gidemem.
I can't go to the house.
Eve gidemem.
I can`t go home.
- Yoksa eve gidemem.
- Or there ain't no going home.
- Ben henüz eve gidemem. - Neden olmasın?
- We can't go to your house yet.
Eğer eve gidersem, bu özür dilediğim anlamına gelir. Onun için eve gidemem, onu meraklandırmak, onu kaygılandırmak ve beni özlemesini sağlamam lazım.
If I go home, then I'm saying I'm sorry, so I can't go home, I gotta... make her wonder, make her... worry, make her... miss me.
- Taksiyle eve gidemem.
- I ain't going in no taxi on my own.
- Eve gidemem. Kardeşim evde.
- I can't go home, my brother's home.
- Eve gidemem.
- I can't go home.
Sazan uyuyana kadar eve gidemem.
I can't go home until the carp is asleep.
Kilitli değildi ve şu anda eve gidemem.
It wasn't locked. And I can't go home right now...
- Evet... eve gidemem.
- Yeah I can't go home.
Anlıyorum, artık eve gidemem... ama teselli ikramiyesi olarak, Aşağı'nın eski onursal derecelerini mi layık buldunuz bana?
- Oh I see. I don't get to go home, but as a consolation prize. I've made it on to some archaic underground honours list.
Daha eve gidemem.
I can't go home just yet.
Artık eve gidemem.
I can't go home anymore.
Bir araba dolusu çırıl çıplak insanla eve gidemem.
I'm not driving up to the house with a car full of naked people.
Eve gidemem...
I just i can't go home...
Eve gidemem ; çünkü Bayan Lewton'un ölümünden sonra beni arıyorlar.
I can't go home, because after Mrs Lewton... they're looking for me.
Hayır Amit. Eve gidemem.
No Amit. I shouldn't go home now.
Bilmiyorum, eve gidemem.
I don't know, I can't go home.
Eve gidemem, ailem arkadaşımda kaldığımı sanıyorlar.
FUCK THE SHIT OUT OF HIM. NO, WAIT.
Ben eve gidemem.
Can't go home.
Babam gerçeği öğrenene kadar eve gidemem.
I can't go home until my dad knows the truth.
- Eve gidemem!
- I can't go home!
Şey... eve gidemem.
Well, I can't really... go home.
Eve gidemem, babam gitmiş olacak, annem dönecek, benim...
I can't go home, my dad will be gone, my mom will be back, I have...
Henüz eve gidemem.
I CAN'T GO HOME YET.
Eve gidemem, beni cezalandırsana.
I can't go home. You got to give me detention.
- Eve gidemem
- I can't go home
Eve gidemem. Benden nefret ediyor.
He hates me.
- Eve bu şekilde gidemem.
- I can't go home like this.
Eve kadar hayatta gidemem.
I'll never reach the house.
Eve bile gidemem şimdi.
I can't even get home now.
Eve boş elle gidemem.
I can't very well go home empty-handed.
Eve falan gidemem.
I can't fucking drive home.
"Eve gitmek istiyorum ama gidemem"
'Want to go back there, can't go back there...
Eve bu şekilde gidemem.
I can't go home like this.
Hayır, bence eve dönme vaktin geldi ya da her nereye gidiyorsan. - Gidemem.
No, I think it's about time you went home or wherever it was you were going.
Eve, anneme böyle gidemem.
I can't go home to my mama like this.
Eve de gidemem.
I can't go home either
- Ama eve gidemem.
But I can't go home.
Eve de gidemem, çünkü Red, Fez'lerde kaldığımı sanıyor.
And I can't go home because Red thinks I'm over at Fez's. What -
Yani şimdi... eve bile gidemem.
Man... I can never go home.
Eve bu halde gidemem.
Ichinomiya Ichinomiya
Danny, ben sadece eve gitmek istiyorum, ve sen oynamadan gidemem.
Danny, I just wanna go home, and I can't unless you play.
gidemem 170
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve gitmek istiyorum 292
eve git 260
eve gittim 19
eve gidelim 249
eve gidiyoruz 153
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve gitmek istiyorum 292
eve git 260
eve gittim 19
eve gidelim 249
eve gidiyoruz 153