English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Evet o

Evet o traduction Anglais

26,393 traduction parallèle
Evet o bir avcıydı.
Yeah. Yeah, he was a Hunter.
Evet o da hayatta.
Yeah, he's still alive, too. He's - -
Evet o yanımda.
Yes, I have her.
Evet ve sana o dümenin arkasında ihityacım var.
Yes, and I need you back behind that wheel.
- Evet. - Peki o şey ne?
So what is that stuff?
Evet, tam olarak şuradaki tabela o saatte açtığımızı söylüyor. Tamam.
Yes, that is when the sign says we're open.
Şey, evet, bilirsin işte başvuracağım tek okul o değil.
Uh, yeah, well, you know, I mean, it wasn't... it wasn't going to be the only school I applied to.
- Evet, o yüzden bu kadar garip olduğunu düşündüm.
- Yeah, that's why I thought it was weird.
Evet, kız okuluna gidiyorlar, o yüzden...
Yeah, well, they go to an all-girl school,
Evet, aile arabamı getirip yeni bir set lastik alabilirim o zaman.
Yep, I just might bring the family car by and get me a set of tires.
- İş başvurusu mu o? - Evet.
- Is that a job application?
Tabii ki isterim, evet.
O-Of course I do. Yeah.
Evet, kesin. Sorun bebeğin beyninde.
No, it's not O.I. It's... it's the baby's brain.
Evet, o kadar kötü görünmüyor.
Yeah. No, that's not too bad.
Evet, o yüzden içeri girmek istemiyorsam girmek zorunda değilim.
Yes. So I don't have to go in there if I don't want.
- Evet, evet, o aradı.
- Yeah, yeah, he did.
Evet ama hiçbir banka o kadar nakit tutmaz.
You feel me? Yeah, but no bank has that much cash on hand.
- Evet, o sözümden caydım.
Yes. I went back on it.
Evet, o çizgiye biz umut diyoruz.
Yes, and that thin line is called "hope."
Evet, pekala, o kızın deli olduğunu söylemistim.
Yeah, well, told you she was crazy.
Evet, ama o işi yapmak istemiyorum.
Yeah, but I don't want to do it.
- Evet. Nickelodeon'u demiyorlar tabi. O tam bir bela!
I mean, if they don't speak Nickelodeon, hello, trouble!
'Shivangi'nin mutluluğunu kurtarmaya hazır mısın...''... o zaman evet.. cadıya ruhumu vermeye hazırım.'film ibirmedi şarkı var çeviri İSMET @ ZAMAN _ az1 tvıter
'If this is the only way to save Shivangi's happiness...''... then yes... | am ready to give my soul to that witch.'
Evet, o ve Len taşınıyorlar. Bende yapmak için gldiğim şeyi yapıp burdan defolup gideceğim.
Yeah, I mean, she and Len are moving, so just got to get what I came here for and then get the hell out.
- Artık o trendesin. - Evet!
- You made it on the train.
Evet, kimse o kadar iyi değildir.
Yeah, nobody's that good.
Evet belki o Florida Eyalet Üniversitesi'ndeki defans da öyle.
Yeah, maybe that certain linebacker from Florida State University.
- Antonio benim o Martavis. - Evet.
- I'm Antonio, he's Martavis.
Evet eğer düşünürsen o kadar çok kaybedince müşterilerinin paraları konusunda daha dikkatli olmanı sağlar bu.
Yeah, you know, if you think about it, when you take a loss that big, it makes you even more careful with our clients'money.
O iyi mi? Evet.
- Is he all right?
- Evet, o yüzden çabuk onun iletişim bilgilerini ver.
Yes, so hurry up give me the contact info of the car's owner. Faster!
Evet, evet. Teşekkürler herkese o zaman.
Yeah, yeah, well... thank anybody.
Oh, Evet, Evet, Hangi tarafmış o?
Oh, yeah? Yeah, what side is that?
- Evet, o güzeldi işte.
Yeah, that was good.
Evet, aslında Luke hala o iş üzerinde çalışıyor.
Yeah, actually Luke is still working on that.
Evet yarın o zaman.
Tomorrow.
- Evet, ne kadar gerekiyorsa o kadar çektin.
Yeah, it was just the right amount.
- Evet de yıllar sürebilir o.
Yes, but it could take years.
Evet bu o.
Yeah, that's him.
Evet, bu çok açık. Ama bu dünyaya geldiğimden beri öğrendiğim bir şey var. O da West ailesine karşı gelmemek gerektiğidir.
Yes, clearly, but one thing I've learned since coming to this Earth is you do not trifle with the West household.
Evet, sanırım o "Seni seviyorum."
Yeah, I think it's "I love you."
Evet, eğer bundan emin olsaydın sürücü koltuğunda o olurdu ben değil.
Yeah, well, if you were sure of that he'd be driving and not me.
Evet, Matt ve o baya hırpaladılar.
Yeah, he and Matt took a whack at me.
Evet ama o heriften nefret ediyordu.
Yeah, but she hated that guy.
Evet, o davada çalıştım.
Yeah, I worked on that case.
Evet, o konuya gelirsek.
Yes.
Evet, 90'lı yıllardı o zaman.
Yeah. It was the'90s.
Evet, o aklımdan çıkmış.
Yeah, I forgot about that.
- Evet, o halde hazır yavrunda Dan'deyken...
Well... in the meantime, since your offspring's with Dan...
O kadar iyi mi? - Evet, en iyisi.
Yes, she's the best.
- Evet, geçtik o işi.
Yes. We're past that.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]