Evet vardı traduction Anglais
3,849 traduction parallèle
Evet vardı.
Yeah, we were.
Evet vardı.Ama bitirmişti.
She did and it was over.
Oh aslında evet bir hata vardı.
Oh, actually, yes, there was a mistake.
Evet o salakta vardı.
Yes, that thing was tuned up.
- Evet? - Yanında kim vardı dersin? Kim?
You know who he was with?
Tamam, evet. George'la bir ilişkimiz vardı.
Okay, yeah, so, George and I had a relationship.
Evet. Ama her katilin üç şeye ihtiyacı vardır, değil mi?
Right, but every murder needs three things, right?
Evet, ikinizin de bildiği üzere soğuk suyun vücudu koruyucu etkisi vardır.
Yes, well, you both know the effect that cold water has on preserving a body.
- Evet, başka planlarım vardı.
- Yeah, well, I had other plans.
Evet, elbette vardır.
Yes, of course you do.
Ben sizin yayınladığınız gazeteyi merak ediyorum evet tüm bu "* Dolly the Sheep *" olayı vardı ve bende dalgadan faydalanmaya çalışıyordum
But I'm curious on the paper that you published on it. Oh, yeah, the whole "Dolly the Sheep" thing went down and I was trying to ride that wave.
- Evet, vardı.
Yes, I did.
- Evet, Hong Kong'ta bir toplantısı vardı.
Oh, yeah. He had a meeting in Hong Kong. - Hong Kong?
Evet, amaizler ve defibs pil yedekleme vardır, ve bu bize kadar sürecek jeneratörler Lütfen tekme
Yes, but the monitors and defibs are on battery backup, and those will last us until the generators kick back in.
Evet, tabii, şehirdeki bütün televizyonlarda sen vardın.
"Nova, am I glad to see you!" Yeah, well, you were on every TV in the city.
Evet.kurşun yarası vardı.
Yes. It was a single bullet wound.
Evet, hepimizin benzer sorunları vardır.
Yeah, we all got our issues.
Roland Randol'a, evet... olay yerine vardığımızda.
To Roland Randol, yes. When we arrived on the scene.
Evet, biraz hava almaya ihtiyacım vardı.
Yeah, just needed some air.
- Evet, yapmam gereken bir şey vardı.
- Yeah, I got some stuff to do.
Evet, vardı.
Yeah, he did.
Evet, eminim vardır.
Yeah, I bet you do.
Evet ama o zamanlar çok daha güzel bir şeyde gözüm vardı.
Yes, but at the time, I was coveting something far more beautiful.
Evet, aileden kalma domates bahçemle ilgili sorularım vardı.
I do have some questions about my heirloom tomatoes. Hmm.
Evet benim onu öldürmek için sebeplerim vardı.
Yeah, I had every reason to kill her.
Sarışın. Evet, bir de kolunda kötü bir yanık vardı.
Yeah, yeah, yeah, he got also that nasty-looking burn on his arm, you know?
Evet, bizim sınıfımızda bir ve iki vardı.
Yeah, we were one and two in our class.
Evet, yetkimizde, uygun gördüğümüz takdirde standart kuralları uygulamak vardır,... eşsiz bir dizi gerçeklere dayanarak.
Yes, it's in our discretion to apply the guidelines as we see fit, depending on the unique set of facts.
Bir geçmişiniz vardı, neler olacağını görmen gerekiyordu. Evet, gel de bunu Catherine'e anlat.
Yeah, tell Catherine that.
Evet, karımla aramızda sorunlar vardı.
Yes, my wife and I have been having problems, and yes,
Evet, bale vardı.
Yeah, at the ballet.
Evet, daha büyük sorunlarımızda vardı ama.. ... uzun mesafenin iyi geldiğini söyleyemeyeceğim.
Yeah, there were bigger issues, but yeah, the long distance didn't help.
Evet, vardı.
Well, there was.
Evet ama David Wallace'ın vardı benden açığa çıkan herhangi bir konu hakkında istediğimiz şeyi tartışabileceğimizi söylemişti.
Yes, but David Wallace does, and he asked me to gather everyone to talk about stuff that's gonna be revealed once we're in the conference room for the meeting.
- Bir sorun mu vardı? - Evet.
Is there something wrong?
Evet, bir Porsche'si vardı.
Yes. He drive a Porsche.
Birkaç tane vardı, evet.
There were some, yeah.
Evet, bunu gibi bir balığım vardı.
Yeah, I had a buddy that had one like this.
Evet ama en azından bu sabah kahvaltıda yumurta ve jambonları vardı. - Aç mısın?
Yeah well at least they got eggs and bacon on the menu this morning.
Evet, yardıma ihtiyacımız vardı.
Yeah, we needed help.
Evet. Bir anlaşmaya vardık önemli bir ihraç sektörü için çok değerli bir anlaşma bu.
We've reached a compromise... that will have enormous impact on an important export industry.
Evet, mazide kalması gereken bazı insanlar vardır Elijah.
Yes, there's certain people, Elijah, who are meant to remain in your past, all right?
Evet, tüm bunları koyabilmek için ihtiyacım vardı.
Yeah, I needed it to lay all of this out.
- Evet. Aralarında bir ilişki mi vardı?
Were they having an affair?
Bu olayla ile bir alakam yok benim. Evet ama Holly ile bir alakan vardı.
I had nothing to do with that mess.
Evet, ameliyat odasında bir çocuk vardı ama ameliyatı yapan doktorun ta kendisi.
I agree the boy was present in the operation theatre but... the doctor performed the operation himself.
Evet... terasımızda hep muhabbet kuşları vardır.
Yeah... I know our terrace is always occupied by'love birds
Evet, babasının yüzünde tırnak izleri vardı.
Yeah, her father's got a scratch mark on his face.
Evet, ihtiyacım vardı.
Yeah, I'm in a pinch.
Evet, görünüşe göre karara vardık.
Yeah, looks like we've reached our verdict.
Evet, hatta çikolataların fare parçaları içerdiğine dair dedikodu vardı.
Yeah, there's even a rumor going around that the chocolate is made of rat parts. Well...
vardı 193
vardır 53
vardık 38
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet sen 71
evet benim 134
vardır 53
vardık 38
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet sen 71
evet benim 134
evet ya 191
evet dedi 25
evet dedim 36
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet elbette 66
evet mi 290
evet tabii 90
evet bu o 18
evet dedi 25
evet dedim 36
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet elbette 66
evet mi 290
evet tabii 90
evet bu o 18
evet dostum 66
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91