Gerçekten denedim traduction Anglais
230 traduction parallèle
Gerçekten denedim, ona söylemek istedim.
I really tried to, I wanted to tell her.
" Bana inanın, gerçekten denedim.
" Believe me, I really tried.
Gerçekten denedim.
I really have.
- Yürümesi için çalıştım, gerçekten denedim, ama- - - ama ne?
- I've tried to make it work, really I have, but - - But what? I can't explain.
Gerçekten denedim hayatım.
Really I did, my dear. I...
Gerçekten denedim.
I really tried.
Denedim, gerçekten denedim.
I tried, I really tried.
Denedim. Gerçekten denedim Susan ama gittikçe yaklaşıyor.
I really tried, Susan... but it's getting close.
Hayır, hayır, gerçekten denedim.
No, no, I mean I really tried.
Biliyor musun, gerçekten denedim.
You know, I really tried.
Gerçekten denedim. Ama ikimizin de beklediğinden çok daha uzun sürdü.
I really did try, but it's been so much longer than either of us expected.
Gerçekten denedim, kendi tarzımda.
I really did, in my own way.
Gerçekten, gerçekten denedim.
I really, really tried.
Gerçekten denedim.
Honestly, I tried.
Gerçekten denedim.
Truly, I tried.
- Ben-ben-ben gerçekten denedim.
I'm sorry. I really did try.
Ve denedim, gerçekten denedim. Ama modacı çok korkutucuydu.
And I tried, I really did, but the fashion stylist was so intimidating.
Gerçekten denedim.
I really did.
Gerçekten denedim.
Damn, but I tried.
her şeyi denedim. gerçekten denedim.
I've tried everything. I really have.
Gerçekten denedim.
I really did try.
Steve gerçekten denedim.
Steve... I really tried.
Gerçekten denedim ama doğa ve ben? Hiç uyuşmuyoruz.
I tried, I really did, but nature and me... it's unnatural.
Denedim, dostum, Gerçekten denedim.
But I tried, bro, I really fucking did.
Burada seninle çalışmayı gerçekten denedim.
John, I have tried to work with you on this. I really have.
Gerçekten denedim.
I mean, I did, I tried.
Gerçekten denedim ama...
I swear I tried, but...
Gerçekten denedim, ama omzum hala çok ağrıyor.
I really tried, but my shoulder still hurts
Gerçekten denedim- -
I really tried to...
Bu defa gerçekten denedim.
" Really tried this time.
Ve denedim gerçekten denedim, Gay olamıyorum....
And I tried, I really tried, but I can't... gay.
- Denedim, gerçekten. Ama başaramadım.
- I tried, I really did, but I just couldn't make it.
- Denedim, gerçekten.
I've tried, really, I have.
Biliyor musun Peg, gerçekten denedim...
You know, Peg, I really tried- -
Ben bunların hepsini denedim. Ve gerçekten sonunda istediğimi buldum.
I've tried'em all, I really have.
- Hayır hala planlarımız var 25 sene sonra ilk randevun iskambil oynamaktan çok daha önemli reddetmeyi denedim, gerçekten
- No. We already had plans. Your first date in 25 years is more important than playing cards.
Yani ben bir kez gerçekten garip allık denedim ve kurdeşen patlak verdi. Ama bu çok uzun zaman önceydi.
I mean, I tried this really strange blush on once and broke out in hives, but that was a long time ago.
Ve herşeyi denedim. Gerçekten dinlemek dışında.
And I tried everything... except really listening.
Gerçekten onu öldürmeyi denedim, ama başarısız oldum.
I really am trying to kill him, but, so far, unsuccessfully.
- Gerçekten. Onu aramayı denedim.
- l really do. I tried to call him.
Söz konusu Tanrı'ya inanmak olunca gerçekten denedim.
I really tried.
Ama bu yeni deterjanı denedim. Beyazları gerçekten iyi temizliyor.
But I tried this new detergent, it really seems to get the whites clean.
Ben denedim, gerçekten ama bazı insanlar yardımcı olmuyorlar
I tried. I really did, but some people just won't be helped!
- Denedim gerçekten.
- I tried. I really did.
- Denedim, gerçekten. Ama ilişki kuramıyorum.
I tried, I really did, but I'm not a relationship person.
Denedim, gerçekten, öyle.
I've tried, really, I have.
Gerçekten... denedim, en iyisini.
I did... try my best.
Gerçekten çok denedim. Ve ne yaparsam yapayım, hangi yöne dönmüş olursam olayım, sadece her şey berbat oluyor.
I tried really hard and... no matter what I've done, which way I've turned, it just...
Gerçekten mi? Tek başıma olmayı denedim, özgür ve kötü.
I tried being out on my own, all independent and evil.
Yeterince denedim. Bugüne kadar benim için yaptıklarınıza minnettarım. Gerçekten...
I have been trying and I appreciate everything you've done for me, I really do but I need to make my own decisions.
Denedim ama daha sonra gitmem gerekti ve daha sonra yemeği almaya gittiğimde bütün her tarafa döküldü, ve sonra ve o fıstık ezmesi yemeyi pek sevmiyor bu yüzden şu an gerçekten çok yoruldum.
Uh, I tried to, you know, but then I had to go, and then when I came back to get the food it spilled all over the place and then... and, uh... he... he doesn't like to, uh, eat peanut butter, and so, uh... I'm really tired right now.
denedim 373
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok komik 20
gerçekten güzel 104
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok komik 20
gerçekten güzel 104