English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Haksızlık bu

Haksızlık bu traduction Anglais

1,873 traduction parallèle
Haksızlık bu!
It's not fair!
Haksızlık bu!
It's just so unfair!
Haksızlık bu. Ben hamileyim siz iki ayı eğleniyorsunuz.
I'm here pregnant, you two are having the time of your lives.
Haksızlık bu.
This is totally unfair.
Bizden çok yüksek seviyede! Haksızlık bu!
He's a way higher level than us.
Ama haksızlık bu.
That is so unfair.
Haksızlık bu. - Haklısın.
( Jenna ) I can't believe that this is happening to me.
Reklamlardan kalan boşluğu başkan skeçleriyle dolduran insanlarsınız. Haksızlık bu!
You write skits mocking our presidents to fill time between car commercials.
- Haksızlık bu.
It isn't fair.
Lucas Scott, bu haksızlık!
Lucas Scott, that is so unfair.
Bu haksızlık.
- This is not fair.
Ama bunu seni kızdırıyorlar diye yapma. Bu haksızlık.
But don't do it because they resent you - - that's not fair.
Bu haksızlık!
I want my family! It's not fair!
- Size hayaletler var demiştim. Ama bu haksızlık.
I said there were ghosts, but that's not fair.
- Bu haksızlık.
- That's not fair. - Jake.
Yani tamam, öylede, ama... Bu Brooke'a haksızlık.
I mean, it is, but... it's hard on Brooke.
Bak bu haksızlık ama.
Okay, that is so not fair.
Bu haksızlık.
It's not fair.
Bu sana haksızlık.
It's not fair to you.
- Hayır, bu haksızlık!
No, that's not fair!
Bu haksızlık!
THAT'S NOT FAIR.
Bu tamamen haksızlık.
This is totally unfair.
- Bu haksızlık.
No fair - that's peeking.
Bu gerçekten haksızlık.
You know, that's really not fair.
Hayır. Bu haksızlık!
No, that is not fair!
Ama bu haksızlık.
Oh, that's so not fair.
Niçin hoşlandığım her erkek gitmek zorunda oluyor? Bu haksızlık.
Why is it that every guy that I like always has to leave?
Ama haksızlık bu.
Not fair, sweet pea.
Bu haksızlık!
It's not right!
Bu Keith'in anısına haksızlık.
It's not fair to Keith's memory.
§ Bana kalırsa, bu sikik şey haksızlık §
§ To me, that's fuckin'foul §
Ama bu da sana haksızlık.
I'VE ALWAYS DEFENDED HIM, BUT IT'S NOT FAIR TO YOU.
Bu bize haksızlık!
IT ISN'T FAIR TO US.
- Ama bu haksızlık!
- Hey, no fair.
Bu kendine haksızlık olur.
It's not fair to you.
Bu haksızlık!
That's not fair though!
Ama bana parayı verirken böyle bir şeyden söz etmemiştiniz. Bu haksızlık!
That's not what you said when you lent me the money.
Bu haksızlık, baba.
It's not fair, Dad.
İşte bu yüzden haksızlık.
I'm goin'to swing both ways,
- Bu haksızlık.
I know.
Kankalar, bu haksızlık değil mi?
Dudes, what's wrong with that one?
Ailen varsa yapamazsın bunu. Bu haksızlık.
You can't do that in a family, it's not fair.
- Bu haksızlık!
- I deserve to get out of here! - Calm down.
Bu sana haksızlık.
It has not been fair to you.
Bu haksızlık!
It's so unfair.
Hayır, bu haksızlık.
Jack. No, that's not fair.
Bu haksızlık, adamım.
This ain't right, man.
Bu haksızlık!
That is so unfair!
Bu haksızlık..
this is so unfair.
Hayır. Bay Kaufman, bu Bob'a haksızlık özellikle de Charlotte ve Kenny'e. Annelerini böyle değiştiremezsiniz.
Mr. Kaufman, this is not fair to Bob, especially Charlotte and Kenny, to change moms like this.
Bu tamamıyla haksızlık.
- Well, I wouldn't stand for it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]