Hasta görünüyorsun traduction Anglais
94 traduction parallèle
- Hasta görünüyorsun.
You look sick. - No.
Sen de hasta görünüyorsun.
You look ill too.
Doğru, hasta görünüyorsun.
True, you do look ill.
Çok hasta görünüyorsun Bay Birnam.
You look awfully sick, Mr. Birnam.
Çok hasta görünüyorsun, ve korkunç derecede zayıfsın.
You look so ill, and you've got so terribly thin.
Hasta görünüyorsun.
You look sick.
Yine ölesiye hasta görünüyorsun.
You look desperately ill, as usual.
Dempsey? Hasta görünüyorsun.
What's the matter, Dempsey?
Hasta görünüyorsun.
You look ill.
Biliyor musun, gerçekten hasta görünüyorsun.
You know, you really do look ill.
İyi işte, diğerlerinden bile daha hasta görünüyorsun.
That's good. You look even sicker than the others.
Hasta görünüyorsun.
You look green around the gills.
- Ama, çok hasta görünüyorsun- -
Oh, but, you look so ill. You must...
Tatlım, biraz hasta görünüyorsun.
Toots, you look a little green around the gills.
Biraz hasta görünüyorsun.
You seem ill at ease.
O hasta görünmüyor, sen hasta görünüyorsun.
He doesn't look sick, you look sick.
Hasta görünüyorsun.
You look very sick...
Hasta görünüyorsun.
You look freaked.
Hasta görünüyorsun dostum.
Boy. You sound sick.
Hasta görünüyorsun Jude.
- You look sick, Jude.
Her neyse bu gün hasta görünüyorsun.
However, you are feeling ill today.
- Hasta görünüyorsun.
- You look sick.
Solgun ve hasta görünüyorsun.
Jester, what are you doing? The groom will have to tie this on
Çok hasta görünüyorsun.
You look very ill.
- Bilirsin, aslında biraz hasta görünüyorsun.
You know, you look a bit peaky, actually.
Buffy, hasta görünüyorsun.
Buffy, you look sick.
Hasta görünüyorsun.
You look feverish.
Biraz hasta görünüyorsun.
You look a little sick.
Biraz hasta görünüyorsun.
You're looking a little peaked.
Eberhardt, hasta görünüyorsun.
Eberhardt, you look sick.
Çok hasta görünüyorsun.
You look so sick.
- Hasta görünüyorsun.
- You sound sick.
Hasta görünüyorsun.
You look unwell.
Ne kadar hasta görünüyorsun.
Look how ill you look
Çok hasta görünüyorsun.
You look sick.
Hala hasta görünüyorsun.
You still look sick.
Hasta gibi görünüyorsun.
He's got a face like a bug.
Hasta gibi görünüyorsun.
Oh, you just look sick.
Hasta gibi görünüyorsun.
You look sick.
Hasta görünüyorsun Frank.
You look ill, Frank.
Sorun 400 ya da 420 olman değil ki hâlâ 35 görünüyorsun bu da beni hasta ediyor.
The problem is, even when you are four hundred... or four hundred and twenty... you'll still look thirthy-five... it makes me sick.
Hasta ve bitkin görünüyorsun.
For you look ill-used.
Korkunç görünüyorsun, hasta mısın?
- Are you sick?
O küçük hasta önlüğü içinde çok seksi görünüyorsun.
YOU LOOK SO SEXY IN YOUR LITTLE GOWN.
Hasta biri için şaşırtıcı derecede sağlıklı ve giyinik görünüyorsun.
For someone who's sick, you look surprisingly robust and casual dressy.
- Hasta mısın? Solgun görünüyorsun.
You look pasty.
Hasta gibi görünüyorsun.
Because you look like your sick.
Hasta gibi görünüyorsun.
You look a little sick.
Hasta gibi görünüyorsun.
Now you look so unhealthy.
- İyi misin? ; Hasta gibi görünüyorsun.
- Are you all right ; you look sick?
Hasta gibi görünüyorsun. Çantayı taşımamı ister misin?
- Do you want me to carry that bag?
görünüyorsun 16
hasta 212
hastayım 158
hastane 65
hasta mısın 277
hastaneye 39
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hasta 212
hastayım 158
hastane 65
hasta mısın 277
hastaneye 39
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78
hastalar 23
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hastane mi 26
hasta değilsin 19
hastalıkta ve sağlıkta 40
hastasın sen 46
hasta olacaksın 20
hastalar 23
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hastane mi 26
hasta değilsin 19
hastalıkta ve sağlıkta 40
hastasın sen 46
hasta olacaksın 20