Hayatımı kurtardınız traduction Anglais
675 traduction parallèle
Beş yıl önce hayatımı kurtardınız.
You saved my life live years ago.
Bu gece hayatımı kurtardınız.
But you did save my life tonight, and I should like to thank you for it.
Ama kabahat sizin, hayatımı kurtardınız.
But it's not my fault. You would save my life.
Hayatımı kurtardınız ve bunun için müteşekkirim.
You saved my life once, and for that I am grateful.
Hayatımı kurtardınız.
You saved my life.
Bu sabah niye hayatımı kurtardınız?
Why did you save my life this morning?
Nedeni ne olursa olsun, siz benim hayatımı kurtardınız.
No matter the reason, you did save my life.
Hayatımı kurtardınız.
For saving my life, I mean.
Ayrıca da hayatımı kurtardınız.
Not only that, you've saved my life.
Durduğunuz için sağolun. Hayatımı kurtardınız.
Thank you for stopping, you saved my life!
Tam zamanında hayatımı kurtardınız.
- You've just about saved my life.
Bay korkuluk... hayatımı kurtardınız!
Mister Scarecrow... You saved my life!
Dün gece hayatımı kurtardınız! Borcumu nasıl ödeyebilirim?
Last night you saved me how could I repay you?
Bir şey değil, hayatımı kurtardınız, söylemeliyim ki...
Think nothing of it, you saved my life. Listen, I think I should tell you that...
Hayatımı kurtardınız
I would be in trouble without you
Hayatımı kurtardınız ama yine de ölmüş gibi hissediyorum.
You saved my life but I feel dead anyway.
Hayatımızı kurtardın... özür dilerim, yapabileceğim sadece bu.
You saved our lives, but I can only do this for you and I'm very sorry.
Hayatımızı kurtardınız.
You've saved our lives.
Hayatımızı kurtardınız.
Thank you. You saved our lives.
- 90 beyazın hayatını kurtardığımızı yazdın mı?
- Did you say we saved 90 white people? - Yes.
- Hayatımızı kurtardınız.
- You sure saved our bacon.
Hayatımızı kurtardın.
Why, you saved all our lives.
Kesinlikle hayatımızı kurtardın.
You certainly saved our lives just now.
Hayatını kurtardığımız için minnettarmış.
He's very grateful to us for having saved his life.
Bay Temple, hayatımı kurtardığınız için ve herşey için teşekkür ederim ama şu Osceolalar için....
Mr. Temple, I'm mighty grateful to you for saving my life and all... ... but those two boys, the Osceolas....
hayatımı kurtardığınız için hala size teşekkür etmedim ben Johanna Carter, size minnetttarım
JOHANNA : I haven't thanked you yet for saving my life. I'm Johanna Carter.
Bu hayatımı kurtardığınız için.
That's for saving my life!
Hayatınızı kurtardım ama içerlemiş gibisiniz.
- I saved your life and you seem to resent it.
Dan benim hayatımızı kurtardın.
You saved Dan and mine.
Hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim.
Thanks for saving my life.
Harika biri olduğundan eminim ve seni hayatını kurtardıysa tabbi ki ona minnettar olmalı ve hayatını olabildiğince rahat ve mutlu kılacak her şeyi yapmalıyız.
I'm sure he's a wonderful boy and if he saved your life we must certainly be grateful to him and do everything to make his life as comfortable and as happy as possible.
Hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim.
I want to thank you for saving my life. Thank you, my friend.
Hayatımı kurtardığınız için hepinize teşekkür ederim.
I have to thank you all for saving my life.
İstediğinizi düşünebilirsiniz ama az önce hayatınızı kurtardım.
You're entitled to your opinion but I just saved your life.
Öyleyse hayatımızı kurtardın.
Then you did it to save us.
Hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim onu yine yok etmek için olsa bile.
I thank you for saving my life, only to destroy it again.
Cesur Milou! Hayatımızı kurtardın!
Give me a hug, Snowy, you saved our lives!
Baba, dün bir kızın hayatını kurtardım.
Father, I saved a girl's life yesterday.
Hayatımızı kurtardınız.
You gave us T-minute rescued.
Tanrım, siz ikiniz Larry'ye pek çok kere hayatınızı kurtardığı için minnettar olmalısınız.
My, you two should be very grateful to Larry for having saved your life so many times.
Hayatımızı kurtardın.
Boy, you're a lifesaver.
Belkide bizim hayatımızı kurtardın.
Maybe you did save our lives.
Hayatımızı kurtardın bayım.
You saved our lives, mister.
Hayatınızı kurtardım.
I've saved your life.
Kaptan, hayatınızı kurtardım.
Captain, I saved your life.
Önce bizim hayatımızı kurtardın.
You saved our lives before.
Hayatınızı kurtardım, gömdüğünüz yeri artık bana göstermelisiniz.
Now I think in exchange for saving your life, you will lead me to the burial place.
Hayatımı kurtardığınız için, size şükran borçluyum.
Thank you for saving me, heroes.
Hayatımı kurtardığınız için teşekkürler Bay O'Malley.
Thank you, Mr O'Malley, for saving my life.
Gerçekten hayatımızı kurtardın.
You really saved our lives.
Hayatınızı kurtardım.
I saved your lives.
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatımda ilk kez 38
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatımda ilk kez 38