Hayatta olmaz traduction Anglais
3,048 traduction parallèle
Hayatta olmaz. Bu ayakkabilari almaniz mümkün degil.
There's no way you're getting these damn shoes, okay?
Hayatta olmaz.
No way.
Hayatta olmaz.
Not a chance in hell.
- Hayatta olmaz.
Absolutely not.
Parasız hayatta olmaz.
If not, then no way.
Hayatta olmaz. Kedi maması gibi kokuyor.
That guy smells like cat food.
- Hayatta olmaz.
- Absolutely not.
Hayatta olmaz, para ziyanı resmen.
Absolutely not. That's a waste of money.
Hayatta olmaz.
Never gonna happen.
Hayatta olmaz.
Absolutely not.
Hayatta olmaz.
No.
Hayatta olmaz Han.
No way, Han.
Hayatta olmaz Max.
No way, Max.
Hayatta olmaz, Barney.
No can do, Barney.
- Ben var oldukça hayatta olmaz.
- Not on my watch. - Whoo!
Hayatta olmaz.
No, sir.
Hayatta olmaz!
No way!
- Hayatta olmaz.
- Not happening.
- Hayatta olmaz.
No way.
Sonra babam, annemi ihbar mı etsin? Hayatta olmaz.
And let my dad turn my mom in to the cops?
Partisinden önce hayatta olmaz.
Not before her party.
Hayatta olmaz.
Not happening.
Hayatta olmaz.
No way. Absolutely not.
Hayatta olmaz!
No deal!
Hayatta olmaz.
- No way. Go fuck yourself.
Hayatta olmaz.
I'm not doing it.
- Hayatta olmaz.
- No way.
Hayatta olmaz, Josita.
No way, Josita.
- Hayatta olmaz.
No. No way.
Hayatta olmaz, fakat Acil'de kalmaya devam edemez artık.
Absolutely not, but he can't be taking up space in the ER.
- Hayatta olmaz.
Oh, absolutely not.
Hayatta olmaz.
Definitely not.
Hayatta olmaz.
Oh, hells no.
Hayatta olmaz, biz gidiyoruz.
There's no way. We're leaving.
- Hayatta olmaz Char.
No way, Char.
Hayatta olmaz.
Not gonna happen.
- Hayatta olmaz.
- Come on.
Hayatta olmaz, Martinez.
Hell, no, Martinez.
Hayatta olmaz.
Oh, no, man.
Hayatta olmaz. Hindistan pasaportlu biri.
No way.
- Hayır, hayatta olmaz.
- No! No way!
- Hayır, kimse bilmemeli. Hayatta olmaz.
Absolutely not.
Hayatta olmaz. Taksi işini ayakta tutan tek kişi benim.
I'm the only person keeping Yellow Cab Company in business.
- Hayatta olmaz.
- Hell no!
Hayatta olmaz Peter.
No way, Peter.
- Hayır, hayatta olmaz.
No way.
Nasıl hissettiğini iyi biliyorum ama hayatta hep böyle şeyler olmaz.
I understand how you feel, but life isn't all about that.
- Kan vermeye hayatta ikna olmaz.
- She'll never give a blood test.
Bir peşmerge hayatta polis olmaz.
- A rebel cannot become a cop.
Çünkü inanmıyorsan oğlunu senden alan adamı hayatta tutman mantıklı olmaz.
Because if you don't, it makes no sense to keep alive the man who took your son away.
Hayatta olmaz.
Hey! No way.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayattasın 50
hayatımda ilk defa 27
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayattasın 50
hayatımda ilk defa 27