Hiçbir şey istemiyorum traduction Anglais
1,083 traduction parallèle
Ben neysem oyum,... hiçbir şey istemiyorum.
I am what I am, I don't want anything.
Hiçbir şey istemiyorum.
I don't want it. I don't want anything.
Bencil katilin tekisiniz, sizden hiçbir şey istemiyorum.
You're a self-centred murderer, and I don't want anything from you.
Hayır, hiçbir şey istemiyorum.
No, nothing.
Senden hiçbir şey istemiyorum.
I ask nothing from you.
- Hiçbir şey istemiyorum!
- I don't want it anymore!
- Hiçbir şey istemiyorum!
- I don't want anything!
- Senden hiçbir şey istemiyorum.
- I don't want nothing from you.
Artık hiçbir şey istemiyorum.
I don't want anything now.
Senden hiçbir şey istemiyorum!
I want nothing from you!
Hiçbir şey istemiyorum.
I want nothing at all.
Senden hiçbir şey istemiyorum.
I don't want anything from you.
Hiçbir şey istemiyorum.
I don't want anything,
"Hiçbir şey istemiyorum".
I told them I didn't want anything.
Senden hiçbir şey istemiyorum!
I don't want anything from you!
İnsan elinin değdiği hiçbir şey istemiyorum, duyuyor musun?
Nothing that's been touched by human hand, do you hear?
Hiçbir şey istemiyorum.
I don't want anything.
Ondan hiçbir şey istemiyorum.
I'm not asking her for a thing!
Başka hiçbir şey istemiyorum.
I don't need one other thing.
- Senden hiçbir şey istemiyorum.
- I don't want any of your things here.
Hiçbir şey istemiyorum.
I'm not asking for anything.
Hiçbir şey, hiçbir şey istemiyorum.
Oh, not a thing... I don't want a thing.
Ben ondan hiçbir şey istemiyorum.
Well, I don't want anything from him.
Ben mi, hiçbir şey istemiyorum.
Me, I want nothing.
Hiçbir şey duymak istemiyorum artık.
I don't want to hear any more.
- Hiçbir şey söylemek istemiyorum.
Nothing.
Şey... Emniyet gücümde hiçbir olumsuz düşünce istemiyorum.
Well... ln any case, I'll have no negative thinking in my police force.
Aslında şu an hiçbir şey yapmak istemiyorum ama yine de uğrayabilirim.
Well, I don't intend anything at the moment but I can.
Kendim için hiçbir şey istemiyorum.
I ask nothing for myself.
Zaten yapacak bir şey yok, başka bir kadınlasın senin hakkında hiçbir şey bilmek istemiyorum.
Anyway we have nothing to do you have another woman... and with another woman, I don't want to know anything about you
Hiçbir şey yapmasını istemiyorum.
I don't want him to do anything.
- Hiçbir şey kanıtlamak istemiyorum.
- I don't wanna prove anything.
Hiçbir şey bilmek istemiyorum.
I wanna know nothing.
Senin geçmişin hakkında hiçbir şey bilmek istemiyorum, bebek!
I don't wanna know anything about your past, baby!
Hiçbir şey görmek de istemiyorum.
I don't wanna see anything.
Einstein olmak istemiyorum, şimdilik hiçbir şey seçmek istemiyorum.
I don't want to be Einstein, I don't want to choose at this moment,
Hiçbir şey görmek istemiyorum.
I don't want to see anything.
Hiçbir şey görmek istemiyorum.
- Let's leave. It's horrible.
Hiçbir şey duymak istemiyorum.
I don't want to hear anything you have to say.
Dinleyin, sırlarınız hakkında hiçbir şey bilmiyorum, ama burda kapana kısılı kalmak ta istemiyorum.
Listen, I know nothing about your secrets, but I don't intend to be captured.
Ama şu anda seninle beraberim ve başka hiçbir şey düşünmek istemiyorum.
Except I'm with you now, and that's all I can think about.
Hiçbir şey duymak istemiyorum. Adaletin görevini yerine getirmesini istiyorum.
I will hear nothing, and justice must have its course.
Hiçbir şey söylemeni istemiyorum.
I don't want you to say anything.
Keşke kazansaydık ve yaptığım hiçbir şey için özür istemiyorum.
"I only wish we'd won " And I don't want no pardon "For anything I done"
Onlarla hiçbir şey yapmak istemiyorum.
I want nothing to do with them.
Düşmana hiçbir şey kalsın istemiyorum, anladın mı?
I want nothing left to the enemy, you understand?
Hiçbir şey kaçırmak istemiyorum
I don't want to miss a thing.
Ve bu konuda başka hiçbir şey duymak istemiyorum!
And I want to hear nothing more about it.
Hayatım boyunca hiçbir şey yapmak istemiyorum.
I don't want to do anything the rest of my life.
Bir şey daha, hiçbir yere yalnız gitmenizi istemiyorum.
Another thing - I don't want you going anywhere alone, especially at night.
Buna inanmak istemiyorum ama eğer içinizden biri suçluysa gizlenmektense - çünkü hiçbir şey ikiyüzlülükten daha kötü değildir - itiraf edip, pişman olması onun için daha iyi olur.
If one of you is guilty, which I find hard to believe, it's a bad idea to hide because there's nothing worse. It's better not to hide but, on the contrary, to confess and repent.
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96