Iyi olmuş traduction Anglais
2,145 traduction parallèle
Bu sabah ava gittiğim iyi olmuş.
Good thing I went hunting this morning.
- Evet, çok iyi olmuş.
- Yeah, it's a good thing.
Şu güvenlik kameralarını taktırmanız gerçekten iyi olmuş.
But it's a good job you installed those security cameras.
Onu davet etmen iyi olmuş.
It was swell of you to invite him.
Bu çok iyi olmuş.
Well that's just perfect then.
Yanında Damon'un olması iyi olmuş.
It's a good thing you have Damon to keep you company.
Senin burnunu alması iyi olmuş.
Oh, it's a good thing he got your nose.
Öyleyse, bir süre bir yere gidemeyeceğin iyi olmuş.
It's a good thing you're gonna be staying put for a while, then.
Senaryo iyi olmuş, Hank. Çok iyi olmuş.
The script is good, Hank.
Sırf zamane çocukları mı bilmem ama önlem alman iyi olmuş.
Well, I'm not so sure it's just these days, but I'm glad you're taking the necessary precautions.
Maxine için iyi olmuş.
Oh! Good for Maxine.
Derhal buraya gelmen iyi olmuş.
It's great that you came here immediately.
Buraya bir el atmanız iyi olmuş, Bayan Stacey,... çünkü ne yalan söyleyeyim, burası gördüğüm en eski püskü sınıf.
It's good you're fixing things up, Miss Stacey,'cause I don't want to hurt your feelings, but this is the sorriest school I've ever seen.
Sanırım dosyaları kaybetmem iyi olmuş.
Guess it was good I lost those files.
- Ama böyle daha iyi olmuş.
Be thankful.
Bu... iyi olmuş.
That's, er... That's very neat.
Şey... geri getirdiğiniz çok iyi olmuş.
Ah. Um, well. That's very good of you to bring it in.
Benim tavsiyelerime uymayı bırakman iyi olmuş o zaman.
I guess it's a good thing, then, you stopped taking my advice somewhere along the way.
Gelmediğim iyi olmuş. Eğer gelseydim seminer bitmiş olurdu.
It's a good thing that I didn't because if I did, the seminar would be over, and then I would be a liar.
Çalıştıramaman iyi olmuş.
It's a good thing you couldn't start this.
Arkadaşım Byung Gook'un karısı bunu yedikten sonra daha iyi olmuş.
My friend, Byung Gook, his wife, she ate this and was all better.
- Ne kadar iyi olmuş!
- How nice is this?
Bu..... size durumu açıklaması iyi olmuş.
Well, that's um..... that's good of him to put you in the picture.
Kahveniz iyi olmuş mu?
Are you two enjoying your coffee?
Geldiğim iyi olmuş.
It's a good thing I came by.
Baban talihini saygı ve tedbirden yana denerdi. Öyleyse burada olmaması iyi olmuş.
He supplies slaves from the farthest reaches of the Republic to speed its completion.
Onun için hazırladığım bir dosya olması iyi olmuş o zaman.
Good thing I have a file on him.
Öyleyse burada olmaması iyi olmuş.
Then a blessing he is not present.
... son birkaç yıldır orada olmadığım iyi olmuş, çünkü pek iyi durumda değildim ve benden daha çok nefret ederdin.
I'm glad I mean it's better that I wasn't there for the last few years, cause it wasn't pretty and you'd hate me even more.
Sammy Khan'ı başka bir hastaneye götürmeleri iyi olmuş o zaman.
Well, good thing they moved Sammy Khan to a different hospital.
Neyse, o sapıktan kurtulduğun iyi olmuş.
Anyway, it's a good thing you got shot of that psycho.
- Ah, bence iyi olmuş.
- Oh, I think it's good.
İyi olmuş.
Yeah, that one's-a good.
Onu almak çok iyi iş olmuş.
Well, it's a perfect job for that guy.
- Ne olmuş yani? Ne olduğunu çok iyi biliyorsun.
- You know exactly what.
Onunla dövüşsen bile adam iyi haşat olmuş zaten.
Besides, if you fight him now, he's damaged goods.
Benim yerime senin gitmen iyi olmus dostum.
Hey, better you than me, buddy.
İyi olmuş.
That's good.
Saksı toprakları için çok iyi bir anlaşma olmuş.
That is a really good deal on potting soil.
Bir aile bulmuş ve büyüyüp, Kral'ın en iyi ve korkusuz savaşçısı olmuş.
Found a family, and grew up to become the king's finest and most fearsome warrior.
Bugün verilen en iyi karar,... seninki olmuş.
Lieutenant, in the grand scheme of things, I think that was the best decision any of us has made all day.
Zamanında fark ettiğin iyi olmuş.
Good thing you caught it in time.
Kortizon manyağı olmuş sporcuları okumaya devam ederim daha iyi.
I'll stick to my steroid-riddled athletes, thank you.
McAllisters ile iyi dost olmuş?
He's already good friends with the McAllisters?
Yakında iyileşmezse daha büyük ve daha iyi organize olmuş kötüler bizi sınamaya başlayacak.
If he doesn't get better soon, bigger and more organized baddies are going to start testing us.
İyi olmuş.
Good thing.
Sporda en iyi değilseniz ne olmuş!
It's fine if you're not the best at sports.
Onlar için gerçekten çok iyi olmuş.
- ( chuckles )
Getirdiğin iyi olmuş.
She handed it in.
Yani uzun zaman olmuş, takılmalık bir hayalet iyi olmaz mıydı?
So, if it's been a while, don't you think we could all use a rebound ghost?
- İyi olmuş, kendiliğinden duymuş işte.
- Good! She heard for herself.
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20
ölmüş olmalı 19
iyi o zaman 177
iyi olur 440
iyi ol 29
iyi olurdu 44
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
iyi oyundu 40
iyi o zaman 177
iyi olur 440
iyi ol 29
iyi olurdu 44
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
iyi oyundu 40