Kolay olacak traduction Anglais
1,547 traduction parallèle
Bununla Fransa'da daha kolay para kazanmak daha kolay olacak.
It will be easy to raise money for this in France.
Kilisenin sizi tanımasını sağlar ve desteğini alırsanız her şey daha kolay olacak.
If the church acknowledges you it'll all be much easier.
Siz öldükten sonra imzanızı taklit etmek çok kolay olacak.
It's much easier to forge your signature after you're dead.
Çocuk, bu cok kolay olacak bu işi 20 dolara yapacağız.
Boy, this is gonna be the easiest 20 bucks we've ever made.
Paris-Honolulu çok kolay olacak.
Paris-Honolulu will be very easy.
Ve sızlanmayı kesersen hayat çok daha kolay olacak.
And life would be so much simpler if you would just stop whining.
Bu daha kolay olacak.
That is going to be simpler.
Bu çok kolay olacak.
This'll go a lot easier.
Bakın, kolay olacak demiyorum.
Well, even I don't think that we can go pro that easily...
Eminim ki bu sıçanları yakalamaları, onlar için pikniğe çıkmak kadar kolay olacak.
I'm sure you will think they will make of the situation, something as a pequenique -
Yani işler bundan sonra daha kolay olacak, öyle mi?
So is it downhill from now on?
Bu iş çok kolay olacak Rachel.
This is gonna be too easy, Rachel.
Gittikçe daha kolay olacak.
It gets easier.
Mort, sana şantaj yapmak çok kolay olacak.
Oh, Mort, you're gonna be so easy to blackmail.
Sonra bi de temyizler var... ve yarım saat kadar önce ölmüş olmam gerektiğine göre, bundan sonrası çok kolay olacak.
Then there's the appeals... and since I should have been dead a half an hour ago, it's all gravy from now on.
Sadece sorularımıza cevap verirseniz bu iş daha kolay olacak.
This will go much easier if you just answer our questions.
Kolay olacak. Sana göstereyim.
It'll be easy, I'll show you.
Başkalarının uyurken noktaya kolay olacak,
They'll be easy to spot while others are asleep,
Bak, kimse kolay olacak demedi.
Look, okay, nobody said this was gonna be easy.
Biraz daha iyileşince, onun için evden taşınmak daha kolay olacak.
It'll, um... it'll be a lot easier once he gets well enough to move out.
O halde kolay olacak.
Then it should be really easy.
Çok kolay olacak.
It's gonna be easy.
Daha iyi ve bir o kadar da kolay olacak.
It'll get better. It'll get easier.
- Kolay olacak hali yok.
- It was never gonna be easy.
O zaman bu iş kolay olacak.
Then this should be real easy.
Aman Tanrım! Bunu yapmak çok kolay olacak çünkü tam orospuyum.
Oh, my God. I can so do that cos l'm like well a slag.
Duyduğum her şeyin üzerinden geçerek biraz vakit harcarsam, bu adamın gitmesine izin vermek benim için daha kolay olacak. Hiçbir şeyi gözden kaçırmamalıyız.
And I just know that I'd feel a lot more comfortable telling this guy he's free to walk if I knew that I'd spent a little bit of time just going over everything that I'd heard just in case there's something,
Çok kolay olacak... A...
It'll be a lot easier to - Hel -
Deri kesildiğinde, bacağımın vücudumdan ayrılması haşlanmış tavuğunki kadar kolay olacak.
Once the skin is cut, my leg will separate from my body as easily as a boiled chicken leg.
Kirsten ile ilgili kolay olacak demiyorum. İşe döndüğüm gibi her şeyi yoluna koyucam.
I'm not saying it'll be easy with Kirsten but once I get back to work, I can lighten her load.
Böylece işler daha mı kolay olacak?
You think that will make it easier?
Harika. Onu bulmak çok kolay olacak.
Oh, great, well, that should be simple enough
Gardiyan odasının altındaki boruya ulaşınca, çok daha kolay olacak.
Once we get through the pipe below the guards'room it'll be easier.
Bana göz kulak olmak çok daha kolay olacak.
It'd be much easier keeping an eye on me.
Kalabalık bir uçakta. Bu çok kolay olacak.
Yeah, on a crowded airplane that's gonna be easy.
Ama doğum yapacak olursam işim kolay olacak.
But if I ever have to give birth, it'll be really easy.
Bunu bilirsek, onu bulmamız daha kolay olacak.
It would be easier to find him if we knew.
Çok kolay olacak. "
This is too easy. "
Rowan'dan sonra, kolay olacak.
After Rowan, it was easy.
Tamam, gayet kolay olacak.
All right, that'll be easy enough.
Bu iş çok kolay olacak.
This is gonna be a cakewalk.
Çok kolay olacak.
Look, it'll be easy.
Bu da iyidir, çünkü Sophia'ya döndüğümde onu aldatmam daha kolay olacak.
Which is good,'cause it'll make it easier to cheat on Sophia when I get her back.
Fakat bu ikimiz için de kolay olacak
But that would be easiest for both of us...
Hadi kabul de, konuş, çok kolay olacak.
Talk. It'll be so easy.
Bu kadar kolay mı olacak sanıyorsun...
Did you think I'd actually just do as you say...
Bundan sonrası senin için zor olacak ama bu çok kolay bir karar.
Right. And that's gonna be tough from now on, but this decision is easy.
Bu şimdiye kadar kazandığım en kolay 50 sent olacak.
This is going to be the easiest 50 pence I've ever earned.
Hayatımda kazandığım en kolay 100 dolar olacak.
LITERALLY THE EASIEST HUNDRED BUCKS I'VE EVER MADE IN MY LIFE.
Birkaç dikişle halledilebilecek kolay bir yenileme olacak.
It's a simple reset with a couple of stitches.
Kolay olmayacak, yolun tuzaklarla dolu. Ama bu, hayatının en değerli yolculuğu olacak.
It won't be easy - full of pitfalls - but it will be the most valuable journey of your life.
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydır 22
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydır 22
kolaydı 20
kolay iş 26
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay para 20
kolay mı 24
kolay değil 104
kolay olmadı 40
kolay iş 26
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay para 20
kolay mı 24
kolay değil 104
kolay olmadı 40