Nerede bu traduction Anglais
8,661 traduction parallèle
Nerede bu kız?
Where's Brooke?
- Asıl mesele, nerede bu?
Question is, where is he?
Nerede bu fırsatçı iblis?
Where is the demonic bottom-feeder dwelling?
- Nerede bu lanet doktorlar?
Where's the damn doctor?
İsteseydim bile, bu herifi nerede bulurum hiç bilmiyorum.
Even if I wanted to, I have no idea where to find this guy.
Nerede bu şerefsiz?
Where is this son of a bitch?
Peki bu Savaş Tableti'ni nerede bulabiliriz?
So where would we find this War Tablet?
Nerede bu?
Where is it?
Nerede bu amına koyduklarım!
Where are these motherfuckers?
Bu Rus girisimcileri nerede bulabiliriz?
Where can I find these Slavic entrepreneurs?
O zaman nerede bu muazzam ve sakalli adam?
So, where is this vast, bearded man?
Nerede bu herif, nerede o?
Where is he? Where is he, dammit!
Nerede bu koyduğumun ineği?
Where's the frigging cow?
Nerede bu adam?
Where is this guy?
Bu adamı nerede bulurum?
Where can I find this person?
Lena nerede bu kadın?
Talk to me, Lena. Where the fuck is she?
Nerede bu?
Where the fuck is it?
Gemimizin nerede olduğunu ve onu nereye uçuracağını bilen tek kişi o, bu yüzden yaşamak zorunda.
Well, he's the only one who knows where our ship is and where to fly it, so he has to live.
"Bu adamla evlenseydin, şimdi kim bilir nerede olurdun?"
"imagine where you would be now if you married that guy."
Bu nerede olduğunu bildiğini ima ediyor sanki.
Which implies that you know where he is.
Bu süper kabakları nerede yetiştiriyorsun göster bakalım.
Milo, show me where you grow these super pumpkins.
Bu kamyonların o zamanlar nerede olduğunu şu an biliyor musun?
COURT OFFICIAL : But do you know now what these trucks were?
Bu görüşmenin nerede ve ne zaman olacağına yoğunlaşmanı istiyorum.
I'd like to move efforts into finding out Where and when this meeting will take place.
Bay Mason tüm hayatını bu çiftliğe adadı tıpkı babası ve ondan önce de büyükbabası gibi. Peki minnettarlık nerede?
Mr Mason has given his whole life to this farm, like his father and grandfather before him, but where's the gratitude?
Nerede yaşadığımı biliyor ve bu sorunu çözene kadar, kuzenlerimde kalan bir oğlum olduğunu biliyor.
He knows where I live and that I have a son, who's now staying with my cousins till we can figure out how the hell to take care of this.
Nerede bu? Nerede bu?
Federal authorities shut down the National Mall today after several monuments were vandalized by the Evo-hacktivist group known as Hero Truther.
Ne tür bir karanlık madde olduğunu bu kızın içine girip girmediğini ve şu an nerede saklandığını bulmalıyım.
Oh, I need to suss out what kind of dark matter this is, whether it came in on the back of this bird and where it's lurking now.
Peki bu iyi niyetli başkanın şu an nerede olduğunu söyledi mi?
And did he say where the good mayor's at now?
- Bu okul nerede?
Where is this school?
Bu bakışı nerede görsem tanırım.
I would recognize that look anywhere.
Bu sunucu odası, nerede?
This server room- - where is it?
Her neyse, nerede kaldı bu?
Anyway, he? s late. What the hell is he doing.
Ki bu arada eğer bir müzik grubum olsaydı bu müzik grubunun adı yani Sebastian nereden geldiklerini bulduğunda kurbanların nerede dalış yaptığını belirleyebilme imkanınız olabilir.
Which, by the way, if I ever have a band, will be the name of said band Well, when Sebastian figures out where they came from, it could help you determine where the victims we ding.
Carl'ı Boyd'un odasına soktuğunu biliyoruz bu durumda Markham'ın Ava Crowder'ı nerede tuttuğunu da biliyorsun.
We know you let Carl into Boyd's room, so you know where Markham's got Ava Crowder.
Peki nerede yaşıyor bu insanlar?
So where do these people live?
Büyük ihtimalle şüpheli ve kurbanları bu gruptan değil, başka nerede tanışmış olabilirler?
- gone extinct. - And chances are the unsub and his victims weren't a part of that group, so where would else would he meet them?
Ben de "bu tarifi nerede duysam adamı hemen tanırım" dedim.
"why, I would recognize that description anywhere."
Boyd'un neye sahip olduğunu ve nerede sakladığını nasıl bu kadar iyi bildiğini sanıyorsun?
How do you think it is that Boyd has such a good handle On what you've got and where you've got it?
- Bu resim nerede çekildi?
Where was this footage taken?
Peki bu telefon nerede, telefon şirketi sinyal almış mı?
So, this is where the phone company pinged his phone?
Ana'nın dün gece nerede olduğunu öğrenirsek bu adamın kimliğini de öğrenebiliriz.
You know, if we could figure out where Ana went to last night, that might tell us who this guy is.
- Peki bu konuşmayı Ana ile nerede yaptın?
And where did you and Ana have this conversation?
Bu zincirler Ganimed demirlerinden dövülerek yapıldı. Ve... Sana nerede olduğunu söylemeyeceğim.
These chains were forged from the iron of Ganymede.
Elimde zırnık yok, Kimmy. Bir tek kadının ismini, bir de onları nerede yakalayacağımı biliyorum. - Bu geceki yemekli partimizde.
I don't have anything, Kimmy, except her name and where I can catch them together... tonight at our dinner party.
Bu kibarlığı nerede öğrendin?
Where'd you learn those manners?
Nerede bu?
Where is he?
Bu işin sonu nerede bitecek peki, Spencer?
What is the endgame here, though, Spence?
Bu lanet kız nerede?
Where's the bloody girl.
Bu akşam nerede uyuyacak?
Where is she gonna sleep tonight?
Bu sırada Solloway nerede?
Where's Solloway when she does it?
Aşk bu akşam nerede?
♪ Where's the love tonight ♪
nerede buldun 38
nerede buldunuz 16
nerede buldun onu 16
nerede bunlar 33
nerede bu adam 47
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
nerede buldunuz 16
nerede buldun onu 16
nerede bunlar 33
nerede bu adam 47
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93