Nereye kayboldun traduction Anglais
393 traduction parallèle
Nereye kayboldun!
Where is she!
- Nereye kayboldun?
Where were you?
Nereye kayboldun?
Where are you?
Mortimer, nereye kayboldun?
Where have you been?
Nereye kayboldun?
Oh, I couldn't think where you'd disappeared to.
- Nereye kayboldun?
- Where'd you go to?
- aşağıda nereye kayboldun?
- You, what's down there?
- Nereye kayboldun?
- Where did you disappear to?
İşte puron, nereye kayboldun öyle?
Here's your cigar, and where have you been hiding?
- Nereye kayboldun?
- Where have you been?
Dün gece nereye kayboldun?
Well, well. Where'd you disappear to last night?
Blake? Blake, nereye kayboldun?
Blake, where'd you go?
Nereye kayboldun?
Hey, where are you?
Nereye kayboldun?
Where did you disappear to?
Nereye kayboldun? Buradayım!
I'm here.
Dinle Antonio, arkadaşça bir konu konuşacağım. Nereye kayboldun?
Let me speak to you like a friend.
Nereye kayboldun?
Where d'you disappear off to?
Nereye kayboldun, seni her yerde aradım.
I couldn't figure out where you'd gone.
Nereye kayboldun?
Where have you been, huh?
Nereye kayboldun?
- Where have you been? - Something wrong?
Diana nereye kayboldun?
Diana, where did you disappear to?
Ben de nereye kayboldun diye endişeleniyordum.
I wondered where you'd gone
Nereye kayboldun?
Where are you, woman?
Nereye kayboldun peki?
So where did you disappear to?
Sen nereye kayboldun?
Where are you off?
- Piç, nereye kayboldun?
Bastard. Where did he go?
Hey, nereye kayboldun?
Hey, where'd you go?
Nereye kayboldun?
Where'd you go off to?
Nereye kayboldun?
Where are you going?
- Thorn, nereye kayboldun?
- Thorn, where the hell have you been?
Nereye kayboldun?
Don't be afraid of me.
Shingleton, nereye kayboldun?
Shingleton, where the hell are you?
Cruchot, nereye kayboldun?
Where is Cruchot?
Nereye kayboldun?
Where did you go?
İnanamıyorum Tsubasa... hemen nereye kayboldun böyle?
Really Tsubasa... Where could you be?
Nereye kayboldun?
Now where the fuck are you?
Nereye kayboldun?
Remember! Where've you been?
Nereye kayboldun?
- Where are you?
Hey, nereye kayboldun?
Hey, where did you go?
Hey, nereye kayboldun?
Hey, where did you go? Here you are.
Şimdi de nereye kayboldun?
Now where are you?
- Nereye kayboldun sen?
- Where did you disappear to?
Lanet kedi, nereye kayboldun?
Damn cat, where are you?
Nereye kayboldun Jon?
Where the fuck are you, Jon?
- Hey ortak, nereye kayboldun?
- Hey, sport, where did you run off to?
Nereye kayboldun?
Where'd ya go?
Nereye kayboldun?
Where are you lost?
Gündüz vakti nereye kayboldun!
Oh, thank you very much.
Nereye kayboldun?
My dear friend, where did you disappear?
Tsing nereye kayboldun?
Tsing's gone?
Günlerce ortadan kayboldun, nereye gittiğini Tanrı bilir!
You were gone for days, God knows where!
nereye gidiyorsun 4208
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gittiniz 39
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gidersen git 48
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gittiniz 39
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gidersen git 48