English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ O ] / Onunla git

Onunla git traduction Anglais

1,123 traduction parallèle
Şimdi onunla git bakayım.
Now go with them.
- Pasha onunla git.O sandığı istiyorum.
- Pasha, go with him. I want that chest.
- Jack, onunla git.
- Jack, go with her, okay?
Onunla git
Go with him.
- Lavaboya gideceğim, sen onunla git. - Lütfen bu taraftan.
I'll go to the rest room, you go with him Please come this way
onunla git.
You go with him. And you work with those two to lure the thieves into the trap.
Fragetti, onunla git.
Fragetti, go with him.
Doc, onunla git.Cephane de al.
You go up with him.
- Onunla git, ben gerisini hallederim.
- You go with him, I'll take care of this end. Now go.
- Onunla git.
- So go with him.
Chris, onunla git.
Chris, go with him.
Onunla git.
Go away with her...
Onunla git, adamım.
Go with him, man.
Zack, onunla git.
Zack, go with him.
Onunla git! "
Off with you! "
Doktoruysan koca kıçını kaldırıp onunla git!
You're his doctor... so get your fat ass out of bed and go with him!
Onun kıçının dibinde olacaksan, bavullarını toplayıp, onunla git.
If you gotta keep your nose up her behind... you should just pack your bags and go with her.
Onunla git Ellie.
YOU GO WITH HIM, ELLIE.
- Kardeşim, sen de onunla git.
- Sister, you go on with the brother. - Yes, sir.
- Sen de onunla git.
- You go with him.
- Durkin, Onunla git
- Durkin, stick with him.
Anne, onunla git.
Mother, go with her.
Onunla konuşmaya gitmek istiyorsan, durma git!
I don't want to hear about it! If you want to go and talk to her, do it!
tamam. bak, git konuş onunla.
Alright. Look, go talk to him.
Git onunla oğlum.
Go with him, boy. He didn't mean to hurt your feelings.
Sen de onunla birlikte git.
Go with him.
Git ve onunla yemek ye.
Go and eat lunch with her.
Evet, elbette onunla git.
Oh, yeah, by all means, go with him.
Git onunla konuş.
Go talk to her.
- Hadi, git onunla.
- Go on, get in there.
Robert, git onunla konus.
You go, Robert, talk to her.
Onunla yeni konuştum. Git, Newt.
I exchanged pleasantries with him.
O zaman evine git de onunla yaşa.
Why don't you go to his house and keep him company?
Onunla sinemaya falan git.
Take him to the movies or something.
Ne yaptığına bir bak. Git ve onunla konuş.
See what you've done Go and talk to her
Git konuş onunla.
Go and talk to her.
Git onunla konuş.
Go talk to him.
Onunla son saatlerini böyle geçirme. Biraz eğlen onunla oyna. Git getir oğlum!
"If you can make one heap of all your winnings and risk it on one turn and lose, and start again at your beginnings and never breathe a word about your loss yours is the earth and everything that's in it and, which is more, you'll be a man, my son."
Git onunla.
Go on with him.
Şimdi yanına git ve onunla konuş.
Now go over and speak to her.
O göt Deepak'a git, onunla konuşmak istediğimi söyle!
Tell that ass Deepak I want to meet him.
Git konuş onunla, Graff.
Go talk to him, Graff.
Bak, şimdi buradasın Turner'ların yerine git ve o kıza onunla evleneceğini söyle.
Look, now you are here get over the Turner's place and tell that girl you'll marry her.
- Git onunla görüş.
Well, why don't you just go see her then?
aşağı git ve onunla görüş.
Go down and negotiate with him.
- Onunla cehenneme kadar git.
You'll go with him to hell.
Git konuş onunla.
Look, just go talk to her.
Şimdi daha büyük bir adam oldu, git konuş onunla!
Tripathi has come.
Boxerlara git, onunla kal, kimseyi arama, sadece saklan.
Go to Boxer's, stay with him, don't tell anyone, just hide.
Kim dedi sana, git onunla yat diye, George?
Well, who told you to sleep with her, George?
Yanına git ve konuş onunla.
Why don't you just go over there and talk to her?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]