English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ G ] / Gitmelisiniz

Gitmelisiniz traduction Anglais

1,398 traduction parallèle
Ah, gitmelisiniz.
Oh you've got to go.
Pekin çok uzun bir yol. Artık gitmelisiniz.
It's a long way to Beijing, so you should go now.
Gidin. Gitmelisiniz.
You have to.
Bebekle hemen gitmelisiniz.
You and the baby have to leave now.
Artık gitmelisiniz.
You've gotta go now.
Gitmelisiniz.
You should go.
You should. Gitmelisiniz.
You should.
Bence gitmelisiniz.
I think you should... should leave.
Buradan gitmelisiniz.
I'm gonna have to ask you to leave.
Üzgünüm Martha, ama sen ve Clark artık gitmelisiniz.
Sorry, Martha, but you and Clark are gonna have to leave now.
Artık gitmelisiniz.
I think you'd better leave.
- Buradan gitmelisiniz.
- You must go from this place.
Gitmelisiniz.
You must...
Albay, bence şimdi gitmelisiniz.
Colonel, I think you should leave now.
Siz de kesinlikle Ağaç Parkı'na gitmelisiniz.
You guys should have come to the arboretum with us.
Edwin, Woj, bence gitmelisiniz.
Edwin, Woj, I think you should leave.
- Gitmelisiniz.
- You must leave.
Buraya gitmelisiniz.
You will go till here
Efendim, geriye gitmelisiniz!
Sir, you have to go back!
Gitmelisiniz.
Y'all gotta roll.
- Sanırım gitmelisiniz.
I think you should go.
Gidebildiğiniz kadar çabuk gitmelisiniz.
You have to go as fast as you can.
Siz ve Greim mümkün olduğunca çabuk gitmelisiniz.
You and Greim must go as quickly as possible.
- Hemen Führer'e gitmelisiniz.
You must go to the Führer right away.
Hemen gitmelisiniz.
And you gotta go right now.
Artık gitmelisiniz.
You must leave now.
Özürdilerim bayan... ama bu maceracı züppe ile gitmelisiniz.
Beg your pardon... but you should go with the young venture snob here.
Siz ikiniz mümkün olduğunca çabuk köprüye gitmelisiniz.
You two get to the bridge as fast as you can.
Hadi canım. En azından bir, ikisine mutlaka gitmelisiniz. Aksi takdirde devrimin bu ülkede başardıklarını takdir edemezsiniz.
You should go, to see at least 2 of them otherwise you can not appreciate what make a revolution here.
Gitmelisiniz.
You have to leave.
- Sanırım gitmelisiniz.
- I think you should leave.
Bence gitmelisiniz efendim.
I beseech you, sir, go.
Töreniniz bittiğinde hepiniz gitmelisiniz.
On conclusion of your sermon, you will all leave.
New York'a gitmelisiniz.
You gotta go into New York.
Dr. Katherine, zamanımız yok. Gitmelisiniz!
Dr. Gilliam, we have no time, please go!
Şu anda, buradan gitmelisiniz.
Right now, you have to leave this place.
Efendim, telefonla aradılar. Gestapo merkezine gitmelisiniz.
Sir, I called by phone you must be present headquarters of the Gestapo.
Biriniz gitmelisiniz, Erkki sen kalıp teke tek görüş!
One of you has to go, so Erkki can settle this man to man!
- Önce 9 numaralı ofise gitmelisiniz.
- For that you have to go to office no 9.
O zaman Orta Doğu masasına gitmelisiniz.
Then you need to go to the Middle Eastern desk.
Artık gitmelisiniz.
You guys have to leave now.
Belki gitmelisiniz.
Well, maybe you should.
- Hemen oraya gitmelisiniz. - Neden?
- You have to get over there now.
Sanırım buradan gitmelisiniz.
I think you guys should leave.
Gitmelisiniz.
You have to.
O hâlde belki de siz önce gitmelisiniz.
Then maybe you should go first.
Gitmelisiniz.. teşekkür ederim.
You have to leave... thank you.
- Evet, hastaneye gitmelisiniz!
- Yeah, you gotta get to the hospital!
Çok başarılı bir gösteri, mutlaka gitmelisiniz.
- lt's a potential gig. You should go.
Gitmelisiniz.
You must.
Ayine gitmelisiniz, hepiniz.
Do you want to go to Mass?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]