English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ P ] / Plan ne

Plan ne traduction Anglais

4,661 traduction parallèle
- Plan ne?
So what's the plan?
Doktor, plan ne?
Doctor, what's the plan?
- Peki şimdi plan ne?
So what's the plan?
- Plan ne?
- What's the plan?
Plan ne peki?
So, what is the plan anyway...
- Plan ne şimdi?
So, what's the plan, then?
- Plan ne? - Hâlâ düşünüyoruz.
What's the plan?
Eğer adaylığımı koysaydım... plan ne olurdu?
If I ran... what's the plan?
- Plan ne? - Ne?
What's the plan?
- Ne yapıyorsun? - B planı.
Hey, what are you doing?
Ne planı?
What plan?
Planım ne öğrenmek istiyorsun.
You want to know what my plan is.
Eee Leziz Willy, Cumartesi gecesi planımız ne?
So, Willy-Yum, Saturday night, what's the plan?
Madem minnettarsın ne kadar çok çalıştığın hakkında şikayet etmeyi bırak da zamanını nasıl kullanacağını öğren benimle çalışmaya devam etmeyi düşünüyorsan bundan sonra izin diye bir şey olmayacak.
If you're grateful, then you'll stop complaining about how much work you have to do, and you'll figure out how to best manage your time, but as far as getting time off, that's not gonna happen if you still plan on working for me.
- Ne yapmayı planlıyorsun ki zaten?
What the hell do you even plan on doing?
Yakalansa ne olacaktı? " Özür dilerim, Bayan Marin.
What was the plan if he'd got caught?
Sıradaki planınız ne?
What are you two gonna do next?
Asıl önemli olan A'nın sıradaki planı ne?
What matters is what "a" is planning to do now.
Onu ne kadar süre orada tutmayı planlıyorsunuz?
How long do you plan on keeping her in there?
Ne düşünüyorsun?
That... sound like a plan?
Daha önce ya da şimdi işgal edilmiş Hollanda Cumhuriyeti'ne istihbarat verme planı yaptın mı? - Hayır.
Have you in the past or do you plan now to pass intelligence to the government of occupied Holland?
Ne zaman geleceğini bilmediğin şeyi patlatmayı planlayamazsın.
There's no way to plan bombing something if you don't know when it'll be there.
Aklında ne var?
WHAT'S HIS PLAN?
Peki sizin bu isteğinizi uygun bulup onaylarsam Avatar ile ne yapmayı planlıyorsunuz?
AND WHAT DO YOU PLAN TO DO WITH THE AVATAR, SHOULD I SEE FIT TO GRANT YOUR REQUEST?
İşleyecek tek plan teslim olmam. Ne?
The only plan that will work is for me to give myself up.
- Ne için? Seçimlere hile karıştırmak için.
For his plan to rig the election.
Ne anlama geliyor bilmiyorum ama plana göre gitmeyen bir şeyler var.
I don't know what it means, but... something isn't going according to plan.
Onunla ne yapmayı planladığını sorabilir miyim acaba?
Can I ask what you plan To do with him?
Planımın ne olduğunu mu öğrenmek istiyorsun?
Want to know what the plan is?
planımız ne?
what's our next strategy?
Onlara ne olduğunu öğrenmeyi hepimiz istiyoruz Abby ama planımız olmadan veya neyle karşı karşıya olduğumuzu tam bilmeden olmaz.
We all want to find out what happened to them, Abby, but not without a plan or a clear idea of what we're up against.
Bay Egret, bu füzeyle ne yapacağınızı söylemenizde bir sakınca var mı?
Mr. Egret, would you mind telling us what you plan to do with the missile?
- Planın ne peki Tony?
So what's the plan here, Tony?
- Onu bulma planı ne? - Yeğeni üzerinde çalışıyorum.
What's the plan to find him?
Yani planın Peter'la ne olacağını görene kadar hiç kimseyle çıkmamak mı?
So, the plan is to... not date anyone else while you play this one out with Peter?
Jordi'nin bütün hayatı değişecek ve bunun ne kadar kötü olabileceğini anlayabilecek tek kişi benim. O yüzden gözlerini açtığında gördüğü ilk kişi olmayı planladım çünkü böyle bir anlaşma yaptık.
Jordi's entire life is about to change, and I'm the only one who knows just how much and how bad it's gonna be, so I plan on being the first face he sees when his eyes open,
Cahill'in planı duvara bir bok atıp ne yapışacağına bakmak.
Cahill's plan is to throw mud against the wall and see what sticks.
Daha ne kadar bana kızgın olmayı planlıyorsun?
How long do you plan on being pissed off at me?
Plan B de ne?
What's plan "B"?
Tanrıyı gücendirmeyecek bir şekilde ve bizim için her ne planı varsa.
In a way that doesn't offend God and whatever higher plan He has for us.
Ne yapıyorsun?
What are you doing? This wasn't part of your plan.
Babanı bulduğunda ne olacak peki Emily?
And what exactly is your plan once you do find him, Emily?
- Hafta sonu planın ne?
- any plans for the weekend?
- Ne planı?
What plan?
Yeni plan ne?
What's the new program?
- Ne tür bir yedek plan bu?
- What kin of backup plan?
Plânımız ne?
So, what's the plan then?
C planı da işe yaramazsa ne olacak? Kendimizi Fukushima, Chernobyl gibi bir şeyin içinde mi bulacağız?
But what happens if plan C doesn't work and we wind up with our very own Fukushima Chernobyl whatever?
Bir kabus, daha senin ne olduğuna dair ipucun bile olmadığı plan hakkında herkesi uyarmamı istediğin gibi.
It's a nightmare, as is this plan you want me to warn everyone about, even though you don't have a clue what it is.
-... bugün ne yapacağız?
What's the plan for today?
Anlatsana, Emily gelip söylediklerini reddettiğinde planın ne?
Tell me, what's your plan when Emily comes forward to dispute everything you've said?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]