Sanırım bir şey buldum traduction Anglais
434 traduction parallèle
Sanırım bir şey buldum.
I think I've found something.
- Sanırım bir şey buldum.
- I got somethin'maybe.
Teğmen, sanırım bir şey buldum.
Johnson : Lieutenant, I think I got something. Slattery :
- Sanırım bir şey buldum.
- I think I found somethin'.
- Özür dilerim, sanırım bir şey buldum. - Nerede?
- Sir, I think I'm onto something.
Sanırım bir şey buldum.
I think I have found something.
Sanırım bir şey buldum.
I think I'm on to something here.
Sanırım bir şey buldum.
I think we got something here.
Sanırım bir şey buldum.
I think I'm onto something.
Lois, Sanırım bir şey buldum.
Lois, I think I've got something.
Sanırım bir şey buldum.
I think I've got something.
Kaptan, sanırım bir şey buldum.
Captain, I think I've found something.
Sanırım bir şey buldum.
I think I got somethin'.
- Sanırım bir şey buldum!
- I think I found something!
Kızlar, sanırım bir şey buldum. Okusana.
- Hey you guys, I think I found something
Çocuklar, sanırım bir şey buldum.
Hey, you guys, I think I found him!
Sanırım bir şey buldum.
I think I have something.
Sanırım bir şey buldum - pozisyonumdan 20 metre uzakta geniş bir mağra.
I think I've found something - a large cavern approximately 20 metres from my position.
- Mulder, sanırım bir şey buldum.
- Yeah. - Mulder? I think I've got something here.
Sanırım bir şey buldum, Mulder.
I think we've got something here, Mulder.
- Sanırım bir şey buldum.
- I think I found something.
Christian, sanırım bir şey buldum.
Christian, I think I ´ ve got something.
Güzel, çünkü sanırım bir şey buldum.
Good, because I think I found something.
Sanırım bir şey buldum.
I think I got something in here.
Çünkü eğer bitmediyse, sanırım bir şey buldum.
Because if we weren't done, I think I've got something.
Şey, neyse, sanırım bir şey buldum, ve hatırlıyor musunuz diye merak ettim.
Well, anyway, I sort of found something, and I was wondering if you might recognise it.
- Sanırım bir şey buldum.
- I think I have something.
Hey! Sanırım bir şey buldum.
I think I found somethin'.
Hey, sanırım bir şey buldum.
Hey, I think I got something.
Bir şey buldum sanırım.
I've got something, I think.
Bay Holmes'a verebileceğim küçük bir minnettarlık hatırası arıyordum. Sonunda sanırım onun taktir edeceği bir şey buldum.
I've been looking for some little token of gratitude, which I could give to Mr. Holmes and at last I think I've found something that he'll appreciate.
Evet, hemen yap. Sanırım önemli bir şey buldum.
Yeah, just do it. I think I found a motive here.
- Şey Yüzbaşı sanırım aşağıda eski bir Çin Tiyatrosu buldum.
- You know, Lieutenant. I think I found the old Chinese Theater out there.
Sanırım burada can alıcı bir şey buldum.
WE HAVE HIT UPON SOMETHING HERE.
Sanırım bir şey buldum.
I think I found something.
Sanırım ilginizi çekecek bir şey buldum.
I think I found something you'd be interested in. Oh, yeah?
Bir şey buldum sanırım.
I think I found something.
Neyse, sanırım çok ilginç bir şey buldum.
Anyway, listen. I think I found something pretty interesting.
Sanırım burada bir şey buldum.
I think I've found something here.
- Sanırım çok korkunç bir şey buldum.
- I think I've found something horrible.
Sanırım, bir şey buldum.
I think I got something.
Sanırım, size yardımcı olabilecek bir şey buldum.
I think I've found something that will help you.
Sanırım bu fotoğraflarla ilgili bir şey buldum.
You know, I think I've learned something from these photos. - Mulder...
Senden fazla bir şey istemiyorum. Sanırım bu cihazı çalıştırmanın bir yolunu buldum, ama bunu yapmak için yardımına ihtiyacım var.
I know how to access that thing, but I need your help.
Sanırım, görmek isteyebileceği bir şey buldum.
There's not a lot to do at the helm. I just thought that I should be at my post.
Sanırım, sentezleyicide bir şey buldum.
Guess who I found in the replicator.
Ah tatlım, sanırım kendini daha iyi hissetmeni sağlayacak bir şey buldum.
Oh, honey, I think I found something to make you feel better.
Ama dinle sanırım bundan daha iyi bir şey buldum.
But listen I think I just found something even better.
Sanırım Romano'ya maruz kalmamı sınırlayacak bir şey buldum.
I think I've found a way to limit my Romano exposure.
Bir şey buldum sanırım.
I think I'm on to something.
Bir tek şey buldum, sanırım, bir tek şey...
I've got one thing, maybe, one thing...
bir şey buldum 82
sanırım 5390
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım öyle 707
sanırım anladım 39
sanırım 5390
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım öyle 707
sanırım anladım 39
sanırım buldum 30
sanırım o 59
sanırım evet 122
sanırım öyle oldu 17
sanırım bu kadar 32
sanırım hayır 76
sanırım yok 57
sanırım anlıyorum 35
sanırım buraya kadar 19
sanırım öyleyim 36
sanırım o 59
sanırım evet 122
sanırım öyle oldu 17
sanırım bu kadar 32
sanırım hayır 76
sanırım yok 57
sanırım anlıyorum 35
sanırım buraya kadar 19
sanırım öyleyim 36