Sen kaç yaşındasın traduction Anglais
586 traduction parallèle
- Ya sen kaç yaşındasın Kenny?
- How old are you, Kenny?
Hem sen kaç yaşındasın?
How old are you anyway?
Hem sen kaç yaşındasın, Clarence?
- How old are you anyway, Clarence?
Bu arada sen kaç yaşındasın?
How old are you anyway?
Sen kaç yaşındasın, Isamu?
How old are you, Isamu?
Sen kaç yaşındasın?
How old are you?
- Sen kaç yaşındasın?
- How old are you?
- Ya sen kaç yaşındasın?
And how old are you?
Çıkaramıyorum, şimdi sen kaç yaşındasın Julie?
Thanks. I can't get over you, Julie. How old are you now?
Peki sen kaç yaşındasın?
How old are you?
Sen kaç yaşındasın?
- How old are you?
- Sen kaç yaşındasın?
- Wait, how old are you?
Peki sen, sen kaç yaşındasın?
And you, you have which age?
Peki sen kaç yaşındasın?
And how old are you?
Buna her zaman içki veririz.Sen kaç yaşındasın?
She can drink here any time. How old are you?
- Sen kaç yaşındasın büyükanne?
- How old are you, Granny?
Büyükanne, sen kaç yaşındasın?
Gran, how old are you now?
Sen kaç yaşındasın, Anna Egerman?
How old are you really, Anna Egerman?
Sen kaç yaşındasın, Amanda?
HOW OLD ARE YOU, AMANDA?
- Sen kaç yaşındasın abi?
- How old are you?
İkinci olarak, sen kaç yaşındasın?
Second - - How old are you?
- Sen kaç yaşındasın?
And y'all... how old are you? Me?
- Sen kaç yaşındasın, Rene?
- How old are you, Rene?
O kaç yaşında ve sen kaç yaşındasın?
How old is he? And how old are you?
Sen kaç yaşındasın güzelim?
How old are you, like?
Kaç yaşındasın sen?
How old are you?
- Kaç yaşındasın sen?
- How old are you?
- Kaç yaşındasın sen?
How old are you?
Kaç yaşındasın sen?
How old shall you be?
Sen, çocuk, kaç yaşındasın?
Kuala? You, boy? You born how long?
Nine, sen kaç yaşındasın?
Grandma, how old are you?
- sen, kaç yaşındasın? On yedi.
- How old are you?
- Kaç yaşındasın sen?
- How old are you, anyway? - Eleven.
- Dört veya beş... - Kaç yaşındasın sen?
- How old are you?
Eğer Charlie okur ve bana fikrini söylerse... - doğru yolda olup olmadığımı bilebilirim. - Kaç yaşındasın sen?
Well, uh, I wrote this novel, and I was just wondering if Charlie would read it and give me some notes, let me know if I'm on the right track.
- Kaç yaşındasın sen?
- How old are you? - I'm five.
- Sen kaç yaşındasın?
How old are you?
Kaç yaşındasın sen?
- How old are you?
Kaç yaşındasın bakayım sen?
How old are you, boy?
- Şimdi kaç yaşındasın sen?
- How old are you now?
Kaç yaşındasın ulan sen ha? 14, abi.
How old are you?
Hayatım, tatlım, hayatım bu kavram kargaşasına bir açıklık getirebilir miyim? Kaç yaşındasın sen?
Darling, sweetheart, darling... might I interject one notion at this juncture?
Sen kaç yaşındasın? Altı mı? Yedi mi?
Dickie... how old are you?
Sen kaç yaşındasın?
How old are you? How old do you think I am?
Kaç yaşındasın, sen?
How old are you?
Peki ya sen, Clara, kaç yaşındasın?
And you, Clara, how old are you?
- Kaç yaşındasın sen şimdi, Mollie?
- How old are you now, Mollie?
Kaç yaşındasın sen?
HOW OLD ARE YOU?
Her neyse, kaç yaşındasın sen?
What are you, anyway?
Kaç yaşındasın sen zaten?
How old are you anyway?
Kaç yaşındasın sen tatlım?
How old are you, love?
sen kaç 19
sen kaçıksın 18
kaç yaşındasın 465
kaç yaşındasın sen 30
kaç yaşındasınız 66
sen kimsin 1268
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kaçıksın 18
kaç yaşındasın 465
kaç yaşındasın sen 30
kaç yaşındasınız 66
sen kimsin 1268
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kal 82
sen ki 17
sen kullan 51
sen kötüsün 25
sen keyfine bak 22
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen ki 17
sen kullan 51
sen kötüsün 25
sen keyfine bak 22
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen kendine bak 48
sen konuş 32