Sevgili arkadaşım traduction Anglais
486 traduction parallèle
"Asistanım Julie'ye." "Ortağım ve sevgili arkadaşım."
For Julie, my assistant, partner and dear friend.
En sevgili arkadaşım
Old mate
Fakat beni dinle, Henry Frankenstein. Sen ölü dokularını birleştirdiğin cesetlerin mezarlarını kazarken ben, sevgili arkadaşım, malzemem için yaşamın kaynağına gittim.
But listen, Henry Frankenstein, while you were digging in your graves piecing together dead tissues,
Sevgili arkadaşım, hiçbirşey.
My dear man, nothing at all.
Çal bakalım eski dostum ve sevgili arkadaşım.
Music for me old friend and bosom companion.
Sevgili arkadaşım Herman Gottlieb beni görmeye geliyor.
My good friend Herman Gottlieb is coming back to see me.
Sevgili arkadaşım, umarım o Karpathy denen adama bir şey belli ettiğimi düşünmüyorsundur.
My dear fellow, I hope you don't think any truth to that Karpathy chap.
Sevgili arkadaşım.
Dear friend.
- Bunun nesi yanlış, sevgili arkadaşım?
- What's wrong with it, my dear chap?
- Benim sevgili arkadaşım...
- My dear fellow...
İyi Yoldaşlar, sevgili arkadaşımız Guy Davis hakkın rahmetine kavuştu.
Good Comrades, our dear friend Guy Davis has gone to his reward.
- Hayır, şöyle yaz. Diana, benim benim en sevgili arkadaşım.
Diana, mi dear friend.
Ve sevgili arkadaşım Jerry beni yatırmış.
My friend Jerry stowed me away to sleep it off.
Günaydın sevgili arkadaşım.
Ah. Good morning, my dear fellow.
sevgili arkadaşım Chabrillaine. yüzümü biliyorum.
My friend Chabrillaine. I know, my face.
Alınmak yok, sevgili arkadaşım.
No offense, my dear friend.
Sevgili arkadaşımız ve öğretmenimiz iyi kalpli meleğimiz lütfen uzaklara gitmeyin.
Dear friend and teacher... my goodness gracious... do not go away.
Bu anlaşmayı bana bırakırsan sevgili arkadaşım...
If you let me handle this negotiation, dear friend...
Sen o yapışkan parmaklarını bu işe bulaştırma, sevgili arkadaşım.
You keep your sticky fingers out of this, dear friend.
- Charles, sevgili arkadaşım.
- Charles, my dear fellow.
Jonathan, sevgili arkadaşım Bay Matheson'a biraz daha brendi ver.
Jonathan, my dear fellow, more brandy for Doctor Matheson.
İşte bu kadar! Al bakalım sevgili arkadaşım.
You take yourself that vacation, and bring back a boyfriend.
Sevgili arkadaşımın anısı için çok üzgünüm! Bu menfur akraba, benim uyuduğumu düşünerek soyunmaya başladı! Ama ben uyumuyordum!
My good friend's wretched relative, thought I was sleeping, so she began to undress.
Sevgili arkadaşım, o gerçeği anlatıyor.
My dear friend, here's the truth.
- Önce siz, sevgili arkadaşım.
Your move, dear friend.
- Benim sevgili arkadaşım!
- My dear chap!
O ödülü ben takdim edeceğim fakat buraya sevgili arkadaşım Bette için geldim.
I will present that award, but I traveled here to be with my dear friend, Bette.
Sevgili arkadaşım, tebriklerimi sunmama izin verin.
My dear friend, allow me to offer my warmest congratulations.
Evet, sevgili arkadaşım, öyle!
Yes, my dear fellow, it is!
- İçeri gir, sevgili arkadaşım.
Get in, dear friend.
Tabiki anladım, sevgili arkadaşım.
Of course I understand, my dear fellow.
O zaman kanıtla, sevgili arkadaşım, kanıtla.
Then prove it, my dear fellow, prove it.
Kral evlidir "Sevgili arkadaşım..."
said to me, "My dear fellow..."
"Sevgili arkadaşım. sadece buna inanmak zorundasın."
" My dear friend, you must simply believe.
Merhaba, sevgili arkadaşım. Ne yapıyorsun?
- Hello, my friend, how are you?
- Sevgili arkadaşım, bu bir açık artırma, bir mezat.
- My dear friend, an auction is an auction.
Sevgili arkadaşım, bunu örtbas etmek zorundayız.
My dear friend, we must hush this up.
Sevgili arkadaşım ve doktorum,
My dear friend, as well as my dear doctor,
Bu senin sevgili kaya fırlatıcısı arkadaşın mı?
Oh, is this your dear old friend, the rock thrower?
Sevgili arkadaşına hazır mısındır umarım.
Not so lovely for you if our friend drops in.
Sevgili arkadaş mı?
Dear friend?
Teşekkürler, siz sevgili hanımlar çok incesiniz ama eski bir arkadaşım tarafından ağırlandım bu gece.
Thank you, that's mighty kind of you dear ladies, but... I was being entertained tonight by an old friend of mine.
Bahse varım sevgili kayıp arkadaşımızdandır.
From the dear departed, I'll bet.
Rıhtımda Addie için ne demiştin, sevgili kayıp arkadaşımız mı?
What was it you called Addie down at the pier... the dear departed?
Bunu bana sevgili bir arkadaşım verdi.
This was given to me by a very dear friend!
Sevgili arkadaşının ölümünün intikamını mı almak istiyorsun?
You want to avenge the death of your dear friend.
İyi geceler... benim sevgili arkadaşım.
Good night... my dear friend.
Sevgili Madam, adresinizi daha önce sizin için çalışan bir arkadaşımdan aldım.
Dear Madame, a friend who worked for you gave me your address
Kendisi uzun zamandır ortalıkta görünmeyen çok sevgili bir arkadaşımız.
Α Ιong-Ιost and cherished friend.
Söyle bana, sevgili tüylü arkadaşım, ne düşünüyorsun Barbarella ile sevişirken?
Tell me, my fine, feathered friend, what do you think of when you make love to Barbarella?
Onu sevgili arkadaşı 99 numara ile birlikte revire kapattÄ ± m.
She's locked up in the infirmary with her dear friend 99.
arkadaşım 498
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşımdır 16
sevgilim 3566
sevgilin var mı 29
sevgili 136
sevgi 162
sevgiler 177
sevgilisi 18
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşımdır 16
sevgilim 3566
sevgilin var mı 29
sevgili 136
sevgi 162
sevgiler 177
sevgilisi 18
sevgi dolu 20
sevgilin 16
sevgililer günü 32
sevgilerimle 51
sevgili ailem 18
sevgili günlük 28
sevgilin mi 26
sevgili anne 36
sevgili baba 17
sevgili dostlar 53
sevgilin 16
sevgililer günü 32
sevgilerimle 51
sevgili ailem 18
sevgili günlük 28
sevgilin mi 26
sevgili anne 36
sevgili baba 17
sevgili dostlar 53