Sevgili dostum traduction Anglais
1,016 traduction parallèle
- Harry, sevgili dostum!
- Well, Harry, you old devil!
Eğer gerçekten beni memnun etmek istiyorsanız sevgili dostum Sam Bisbee'nin yeni golf kulübünü açmasını izlemem için gelmeme izin verin.
If you really want to please me, let my dear friend Sam Bisbee open the new course.
Sıkıcı devir işlemlerini sevgili dostum Albay'ın üstleneceğine eminim.
I'm sure my good friend, the Colonel, will take over the tedious business of transferring the estate.
Sevgili dostum, sen buna bir iş teklifi mi diyorsun?
My dear man, you cali that Ia business proposition? I
Harika, sevgili dostum.
Wonderful, my dear fellow.
Hayır, sevgili dostum, hiç de değil.
No, my good man, not at all.
- Sevgili dostum...
My dear fellow...
- Bana "sevgili dostum" demeyin!
Don't dear fellow me!
Sevgili dostum, burası Avrupa'nın en sağlıklı yerlerinden biridir.
My dear fellow, this is one of the healthiest spots in Europe.
- "Sevgili Dostum..." - "Dostum"?
- "Dear Pop -" - "Pop"?
Sevgili dostum, mantıklı olalım!
My dear man, be reasonable!
Sevgili dostum.
My dear friend.
Haklısın sevgili dostum, ama Kleopatra Meleğim değildi.
Right. But my dear man, Cleopatra wasn't Angel.
Oh, hayır, sevgili dostum, senden yanayım
Oh, dear me, no, my dear fellow, I'm on your side.
Güle güle ve iyi şanslar ve şuna inan ki sevgili dostum, her zaman dostun olan, Sherlock Holmes.
Good bye and good luck and believe me to be my dear fellow, very sincerely yours, Sherlock Holmes.
Neticede, sevgili dostum, farkındaysan...
After all, my dear fellow, think...
- Sevgili dostum Morning Post adalete engel olmaz, suçluları saklamaz.
My dear fellow the Morning Post doesn't obstruct justice or hide criminals.
Benimle gel sevgili dostum.
Come in, my dear fellow.
- Bir şey ima etmeye... Sevgili dostum, hiçbir şey ima etmiyorum, sadece...
My dear chap, I wouldn't insinuate anything, only...
John, sevgili dostum, bence Doktor Heath haklı.
John, my good friend, I realize your Dr. Heath is right.
Güle güle sevgili dostum, Muggsy.
- Good-bye, Muggsy. - So long.
İnan bana sevgili dostum, ölmeni istemiyorum.
Believe me, my dear fellow, I don't want you to die.
Sevgili dostum, anlamıyorsun Cezayir'e kadar ulaşırsam, Bu adamların parasından kaçarım.
But, my dear chap, don't you realize - If I get as far as Algiers, I'll give those fellas a run for their money.
Daha mantıklı olabilirsin, sevgili dostum.
You might as well be reasonable, my dear fellow.
Oh, sevgili dostum, zahmet olmaz.
Oh, my dear, dear fellow, no bother.
Özür dilerim sevgili dostum ama ben buna gülüyorum.
I'm sorry, dear friend, but it makes me laugh. Wait!
Sevgili dostum Dr. Tobel, o bizim en basit sorunumuz.
A problem of the most elementary nature, my dear Dr. Tobel.
Sevgili dostum Watson, sadece bir Dr. Tobel var.
My dear Watson, there is only one Dr. Tobel.
Sevgili dostum, risk almanın gereği yok.
My dear fellow, there's no use taking chances.
Ben de dedim ki, " Sevgili dostum...
And I said, " My good fellow...
Eğer öyle yaptılarsa, bizle işleri bitmiştir sevgili dostum.
Well, if they are, they're cracking, my dear chap.
- Sevgili dostum bu ülkede insanlar burnunu her şeye sokar.
Oh, my dear fellow, in this country people poke their nose into everything.
Sevgili dostum, bu sizce de çok umutsuz bir bakış açısı değil mi?
My dear fellow, that's rather a gloomy point of view.
Sevgili dostum. Dur sana bir bakayım şöyle.
Let's have a good look at you.
Ne denli şaşırtıcı olursa olsun haberlerin seni etkilediğini hiç görmemiştim. Şaşırtıcı mı, sevgili dostum, kahredici.
I've never seen you affected by the news however startling.
Bilgin olsun diye söylüyorum, sevgili dostum, şu anda New York üzerinde uçuyoruz.
For your information, my dear fellow, we are now flying over New York.
Oh, yapmayın, sevgili dostum.
Oh come now my dear man.
Kesinlikle öyle, sevgili dostum.
It certainly is my dear fellow.
Hiç kanıt yoktu, sevgili dostum!
No proof, my dear boy!
Biraz bekle, sevgili dostum Cigolini küçük hanımı uyku moduna geçirdi ve Cigolini ne zaman uyanacağı konusunda emin değil.
Just a minute, my good friend Cigolini has put the young lady's mind to sleep and Cigolini is not sure just when she is going to awaken.
Sevgili dostum Manning, gururumu okşuyorsun.
My dear Mr. Manning, you flatter me.
Gözlem, sevgili dostum.
Observation, my dear fellow.
Tam tersine, sevgili dostum.
On the contrary, my dear fellow.
Creeper, sevgili dostum, Lestrade. Onun artık yaşamadığını söylemiştin.
The Creeper my dear, Lestrade that you said didn't exist anymore.
En sevgili dostum Holmes.
My dearest of Holmes.
Ve şimdi sevgili dostum benim için yapabileceğin bir şey var, eğer yaparsan.
And now my dear fellow there's something you can do for me if you will.
Sevgili dostum ötme de olsa çalma da olsa İki ötüş umurumda değil.
My dear fellow I don't care two hoots whether it's hoot or honk.
Silahlı mı sevgili dostum, niye olması gereksin ki?
Armed my dear fellow, why should he be?
Saçma sevgili dostum.
Nonsense my dear chap.
Çal bakalım eski dostum ve sevgili arkadaşım.
Music for me old friend and bosom companion.
Ah sevgili, yaşlı dostum Watson.
Good'ol Watson.
dostum 6912
dostum benim 16
dostumuz 17
sevgilim 3566
sevgilin var mı 29
sevgili 136
sevgi 162
sevgiler 177
sevgilisi 18
sevgi dolu 20
dostum benim 16
dostumuz 17
sevgilim 3566
sevgilin var mı 29
sevgili 136
sevgi 162
sevgiler 177
sevgilisi 18
sevgi dolu 20
sevgilin 16
sevgililer günü 32
sevgilerimle 51
sevgili ailem 18
sevgili günlük 28
sevgilin mi 26
sevgili anne 36
sevgili baba 17
sevgili arkadaşım 49
sevgili dostlar 53
sevgililer günü 32
sevgilerimle 51
sevgili ailem 18
sevgili günlük 28
sevgilin mi 26
sevgili anne 36
sevgili baba 17
sevgili arkadaşım 49
sevgili dostlar 53