Sigaralar traduction Anglais
1,170 traduction parallèle
O sigaraları bana ver.
Give me those cigarettes.
Lütfen sigaralarınızı söndürün.
Please extinguish all smoking materials.
Sigaralar, tıraş köpüğü.
Cigars, shaving cream.
İlk sigaralarımızı birlikte içmemiş miydik?
Did we smoke our first cigarette together?
Bağlılığın tek emin kanıtı Benim burada gördüğüm Küba sigaraları ve en iyisinden brendi.
The only sure proof of faith I see around here are Cuban cigars and the best brandy.
Emniyet kemerlerini bağlayın ve sigaralarınızı söndürün.
Fasten your seat belts and extinguish all cigarettes.
Biliyor musun, burada bir hemşire var. Bayan Hanrahan adında tam bir iyilik meleği. Sigaraları bana o verdi.
There is a nurse here, an angel of mercy called Miss Hanrahan, who actually gives me cigarettes.
- Sigaralar.
Cigarettes?
- Akşın da sigaraları istemiş olmalı.
The albino must have wanted the cigarettes too.
Sigaralar yenmez!
Do not eat the cigarettes!
Ben sigaraları alıyordum.
Am luat eu tigãri.
Polonyalı sigaraları!
Polack cigarettes!
Sigaralarım nerede?
Where are my cigarettes?
- Sigaralarım.
My cigarettes?
Yukarıya odama koşup, sigaralarımı kapıp getirir misin?
Could you run upstairs to my room and fetch my smokes.
Şamata yastıklar, patlayan sigaralar.
Whoopee cushions, exploding cigars.
Little Comforter, ufak sigaralar numara 8 :
Little Comforter, Lilliput cigars number 8 :
Tek yaptıkları şey rahat koltuklarına kurulup sigaralarını tüttürmek ve bakan yapılmayı beklemek.
All they do is sit around in club chairs, smoking cigars and waiting to be made ministers.
Parayı ve sigaraları alabilirsiniz.
You can take the money and cigarettes.
İhtiyaçın olan ekstra sigaraları buldum.
I found the four extra carriages you need.
Sadece boğazım ağrıyor çünkü sigaralarınızın hepsini içtim.
But all I got is a sore throat'cause I smoked all your cigarettes.
Hey Gio, sigaraların berbat, biliyor musun?
Hey, Gio, your cigar stand sucks, you know that?
Laura, sigaraları unutma.
Laura, don't forget the cigarettes, huh?
Hala o iyi sigaralar patron.
Still the good cigarettes, boss.
Bayanlar baylar kaptanınız konuşuyor. Sigaralarınızı söndürün ve kalkış için kemerlerinizi bağlayın.
[Voice Echoing On Speaker] Ladies and gentlemen... the captain has just turned on the "no smoking" and "fasten your seat belt" sign for taxiing and take-off.
- Sigaralar.
- Cigarettes.
O sigaralar annemin.
Those are my mother's cigarettes.
Lütfen sigaralarınızı söndürün... ve uçağın içinde uçabilecek şeylerinizi kontrol altına alın, pencereden dışarı bakıp, hayatın tadını çıkarın...
Please extinguish your cigarettes or anything that might fly about in the aircraft, look out the window and enjoy...
İşe yaradı zaten. Bütün sigaralarını aynı anda yaktı.
Did you see him with those cigarettes?
Bu sigaralar çok sert.
Those cigars are strong.
Hop, dostum, ben bedavayım da, sigaralar değil.
Yo, man, I'm free, the cigarettes ain't.
Hem sen o sigaraları nereden aldın?
Where the fuck d'you get the cigarettes from, anyway?
Ağızlarında sigaralar Hepsinde var Sigara ağızda!
They're smoking, every one, lips parted for their cigarettes!
Evi ele geçirdiler, sigaraları bütün içki şişelerini.
They're taking over the house, cigarettes, all the booze.
Harikalar diyarı sigaraları.
Wonder joints.
Genelde saman paketlerin içinde ve diğer markaların aynı uzunluktaki sigaralarına göre daha ince olurlar.
They're usually wrapped in straw you know and are thinner for their length than any other brand.
Sigaralar hakkında yazılmış hiçbir makaleyi okumadığınızı farz ediyorum.
I don't suppose you've read monograph on cigars and cigar action?
Ortak bir karar almak zaman almış olmalı. Sigaralar işte bu esnada içildi.
It must have lasted for some time for it was then that the cigars were smoked.
Hayatının geri kalanını iğrenç bir hapishane hücresinde sigaralar ve tuvalet kâğıtları için rüşvet vererek mi geçirmek istiyorsun?
Do you want to spend the rest of your life rotting away in some disgusting jail cell, bribing screws for cigarettes and toilet paper?
Kemerlerinizi takın, ve sigaralarınızı söndürün, lütfen.
Make sure your seat belts are fastened and extinguish all cigarettes.
Sigaralar da içinde.
That's include the cigar
Ve bir de üstelik sigaralarımı resepsiyonda bıraktım.
You'll be fine. And I left my cigarettes in the lobby.
Lütfen hemen sigaralarınızı söndürün ve iniş için koltuklarınızı ve masalarınızı tamamen dik pozisyona getirin.
Please extinguish all smoking materials and bring your seatbacks and tray tables to their full upright position for landing.
Oo! Çok başarısız bir atış yaptın - sigaralar gitti.
SWINGING FOR THE CHEAP SEATS - NO CIGAR.
Sigaralarım!
My cigarettes!
Lütfen sigaralarınızı söndürün.
Please extinguish all cigarettes.
Sen ve sigaraların!
You and your cigarettes!
Bayanlar baylar kaptanınız konuşuyor. Sigaralarınızı söndürün ve kalkış için kemerlerinizi bağlayın.
Ladies and gentleman, the captain has just turned on the no smoking and fasten your seatbelt sign for taxiing and take off.
Büyükbabam sigaralarını bunun içinde, şu şekilde saklardı.
Now, what grandfather used to do is he would keep cigarettes in it like this.
- Git sigaralarımı al.
- Go get my cigarettes.
- Joe geliyor, sigaralar!
There's Jo. The cigarettes!