Yanlış bir şey yapmadım traduction Anglais
910 traduction parallèle
Yerlerin göklerin efendileri ben yanlış bir şey yapmadım.
Gods of heaven and earth... I didn't do anything wrong, please.
Bilmiyorum ama ben yanlış bir şey yapmadım.
I don't know, but I've done nothing wrong.
Yanlış bir şey yapmadım ben.
I didn't do anything wrong...
Yanlış bir şey yapmadım!
Well I didn't do anything!
Hayatımda, hiç yanlış bir şey yapmadım, ama bu yetmiyor!
I never did a wrong thing in my life, but it ain't enough!
Ben yanlış bir şey yapmadım ama bazı ensesi kalınlar beni ele geçirmek istiyor.
Not that I've done anything wrong but a couple of tough customers want to get their mitts on me.
Ben yanlış bir şey yapmadım!
What did I do? I haven't done anything wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I haven't... done anything bad.
Neden böyle davranıyorsun? Ben yanlış bir şey yapmadım.
Why are you being like this?
Söylesene, Frank, dün gece yanlış bir şey yapmadım, değil mi?
Say, Frank, I didn't do anything wrong last night, did I?
Üstelik, yanlış bir şey yapmadım. Neden endişeleneyim ki?
Besides, I did nothing wrong, why should I worry?
Ama sana yanlış bir şey yapmadım.
But I didn't cross you.
Yanlış bir şey yapmadım.
I didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadım.
I didn't do anything wrong
Yanlış bir şey yapmadım, Jeff.
I didn't mean to do no wrong, Jeff.
- Yanlış bir şey yapmadım ki!
- I did nothing wrong!
Ama Bay King, ben yanlış bir şey yapmadım.
But Mr. King, I couldn't be wrong.
Yanlış bir şey yapmadım değil mi?
I haven't done anything wrong, have I?
Onlar bana cinayet gecesinde orada olup olmadığınızı sormadıkları için ben onlara bir şey söylememekle yanlış bir şey yapmadım
They never asked me if you were there the night of the murder... so I didn't think it was wrong not to tell them anything.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I didn't do anything wr- -
Sen mi ben mi? - Yanlış bir şey yapmadım ki, resmimi yapıyordu.
I've done nothing wrong, he's doing my portrait.
Ben yanlış bir şey yapmadım!
I did not do anything wrong!
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadım.
I wasn't doing any harm.
- Yanlış bir şey yapmadım.
- I did nothing wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I'd never do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadım.
I have done nothing wrong.
Ne olursa olsun, odanızı kullanmak dışında yanlış bir şey yapmadım.
In any case, apart from the error of being in your room, I'm perfectly within my rights.
Sizi temin ederim yanlış bir şey yapmadım Bay Amadeo.
I assure you, sir : I didn't do anything.
yanlış bir şey yapmadım!
I haven't done anything wrong!
Yanlış bir şey yapmadım.
I haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadım.
I did nothing wrong.
- Yanlış bir şey yapmadım ki.
But why? I didn't do anything wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I haven't done anything.
Yanlış bir şey yapmadım.
I weren't doin'nowt wrong.
Yanlış bir şey yapmadım ben!
I've done nothing wrong!
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I'm left with nothing...
Buzağıyla yanlış bir şey yapmadım.
I have never done anything illegal with the heifer.
Ben yanlış bir şey yapmadım!
I have done nothing wrong!
- Yanlış bir şey yapmadım değil mi?
Hey, I didn't do anything wrong, did I?
Ling Xi, umarım bir gün aklın başına gelir! Ben yanlış bir şey yapmadım!
Ling Xi, I hope you'll get back on the right track I didn't do anything wrong
Ling Xi, aklını başına topla Yanlış bir şey yapmadım!
Ling Xi, get back on the right track I didn't do anything wrong
Hayatımda yanlış bir şey yapmadım.
I never did anything wrong.
Ama yanlış bir şey yapmadım ki.
But I haven't done anything wrong.
Ama, ben yanlış bir şey yapmadım.
But I've done nothing wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I've done nothing wrong.
Neyle uğraşırlarsa uğraşsınlar kocamın yanlış bir şey yapmadığına eminim.
Whatever it was, I'm sure my husband hasn't done anything wrong.
Özür dilerim efendim, Gwen'i bu duruma ben soktum ama yanlış bir şey yapmadık.
I'm sorry, sir, about getting Gwen into this mess, but there wasn't anything wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I did nothing wrong.
Onu nerede bulacağımız biliyorduk. Yanlış bir şey yapmadık biz.
We knew where we could lay our hands on him.
Sakin ol, yanlış bir şey yapmadıklarına eminim.
Calm down, I'm sure they haven't done anything wrong.
yanlış bir şey yok 16
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış bir şey mi yaptım 61
yanlış birşey mi var 24
yanlış bir şey mi var 71
bir şey yapmadım 49
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış bir şey mi yaptım 61
yanlış birşey mi var 24
yanlış bir şey mi var 71
bir şey yapmadım 49
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış anlamışsın 22
yanlış olan ne 69
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış anlamışsın 22
yanlış olan ne 69