English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yanlış düşünüyorsun

Yanlış düşünüyorsun traduction Anglais

319 traduction parallèle
Bak arkadaş, yanlış düşünüyorsun.
Look here, amigo, you got the wrong idea.
Beth dinle, yanlış düşünüyorsun.
Beth, listen, it's not what you think.
Yanlış düşünüyorsun, bayan.
You've got the wrong idea, ma'am.
Bak, yanlış düşünüyorsun.
Now look. Don't get any wrong ideas.
- Anna! - Çok yanlış düşünüyorsun.
I'm above all this.
Yanlış düşünüyorsun.
You got delusions.
Yanlış düşünüyorsun!
You always complicate things.
Canım, tümüyle yanlış düşünüyorsun.
Dear man, you've got a whole wrong idea.
Yanlış düşünüyorsun.
You're a phony
Şekerim yanlış düşünüyorsun.
Honey, you're wrong.
Yanlış düşünüyorsun.
You're dead wrong.
Yanlış düşünüyorsun.
That's just wrong.
Yanlış düşünüyorsun.
You're wrong.
Yanlış düşünüyorsun, Adam bu mücevherleri alabilmen için önce beni yok etmen gerekir.
I hate to say, Adam But the only way to keep these jewels is go over my dead body.
Yanlış düşünüyorsun.
It's not the way you think.
Sen yanlış düşünüyorsun.
You're wrong to think
Ama, bir tanem, baban hakkında yanlış düşünüyorsun.
But, darling, you're wrong about your dad.
Benim hakkımda yanlış düşünüyorsun.
You got the wrong idea about me.
yanlış düşünüyorsun senin için bir fahişe gibi gençliğimi yaşamadım.
Under your false modesty you are a whore Like I never knew in my youth. "
Bu iş böyle. Yanlış düşünüyorsun!
Hey, you're wrong.
Çok düşünüyorsun ve yanlış düşünüyorsun.
YOU STUDY LONG, YOU STUDY WRONG.
Yanlış düşünüyorsun.
That's bad reasoning.
Burada yanlış düşünüyorsun.
That's where you're wrong.
- Yanlış düşünüyorsun.
- You're on a tangent.
- Çok yanlış düşünüyorsun.
- Exactly. - You're as wrong as the day is long.
- Çok yanlış düşünüyorsun hayatım.
- It is not fair to say that, sweetheart.
Yanlış düşünüyorsun, Lois.
You've got the wrong idea, Lois.
- Öldüğünü düşünüyorum. Öyleyse, yanlış düşünüyorsun.
I've become a different person since I met you.
Yanlış düşünüyorsun, Jane.
You suppose wrongly, Jane.
- Yanlış düşünüyorsun
You're wrong!
- Yanlış düşünüyorsun. - Hoşçakal, Marco.
You got it bad.
Tamamen yanlış düşünüyorsun.
You've got it all wrong.
Ben yapmam gerekeni yaptım ve sen yanlış olduğunu düşünüyorsun.
I done what I had to, and you think it was wrong.
Yanlış bir şeyler olduğunu mu düşünüyorsun?
Do you believe I've betrayed you?
Yanlış olduğunu düşünüyorsun.
You think it's wrong.
Yanlış yaptığını mı düşünüyorsun?
Do you think she did wrong?
Büyük Amca, bu işin yanlış olduğunu mu düşünüyorsun?
Third Aunt, do you believe that this is wrong?
Yani bunun yanlış olduğunu düşünüyorsun.
- Then you think it's wrong.
Yani... burada yanlış bir şey olduğunu mu düşünüyorsun?
So... o you think there is something wrong with him
Yanlış yaptığımı mı düşünüyorsun?
You think I'm wrong.
Yanlış olduğunu mu düşünüyorsun?
You think that's so wrong?
Acı çekmediğin zamanlar bir şeyin yanlış gittiğini düşünüyorsun.
And when you're not miserable, it feels like something's wrong.
Yanlış bir şey yaptığımı düşünüyorsun, değil mi?
You think I've done something wrong, don't you?
Bende gerçekten yanlış olan bir şey var. Ne olduğunu düşünüyorsun?
Something is really wrong with me.
Yanlış düşünüyorsun.
You're thinking the wrong way, man.
Bunun sorumsuzca olduğunu düşünüyorsun. Ama yanlış kişiyle evlenmek daha büyük bir sorumsuzluk.
Katy, look, I know you think this is irresponsible... but think how much more irresponsible it would be... to marry the wrong person
- Yaptığımın yanlış olduğunu düşünüyorsun.
- So you don't think what I did was right?
Gitmek zorundaydım... böylece o mutlu olabilirdi. Bunun yanlış olduğunu mu düşünüyorsun?
I had to leave, so she could be happy.
Yaptığımız şeyin yanlış olduğunu mu düşünüyorsun?
You think what we're doing is wrong?
Yanlış sıra ile düşünüyorsun.
You're putting the cart before the horse.
Yarattığımız türün hala yanlış olduğunu mu düşünüyorsun?
You still think making the Judases was wrong?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]