English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yanılmısım

Yanılmısım traduction Anglais

2,951 traduction parallèle
Yanılmışım.
I was wrong.
Sanırım yanılmışım.
I guess I was wrong.
Sanırım Kyle hakkında yanılmışım.
Well, I guess I was wrong about you and Kyle.
Demek yanılmışım.
So I was wrong. We've all got our talents.
Yanılmışım, hâlâ çok komik.
I was wrong ; it's still funny.
Çocuklar, şimdi anladım ki Maya takvimi üzerinde yapılan hesaplamalar biraz yanılmış.
Guys, I just realized that the interpretations of the Mayan calendar were slightly off.
Tıpkı plajdaymışım gibi yanıyorum. Ama hiç kullanılmış prezervatif üzerine basmadım.
I'm hot like I'm at the beach, but I'm not stepping in any used condoms.
Mackenzie, yanılmışım, sen haklıydın.
Mackenzie, I was wrong, you were right.
Olayları biraz canlandırıp aynı anda odamın tozunu da belki aldırırım diye düşündüm ama çok acayip yanılmışım.
I thought it might spice things up and get her to dust my room at the same time, but I was wrong and really wrong.
Ben yanılmış olurum ve hiçbir yere çıkmaz.
That I'm wrong and that it leads nowhere.
Ben de onun hakkında yanılmıyorum.
I'm right too, about him. He's dangerous.
Bu konuda daha yetişkin biri gibi davranırsın diye düşünmüştüm gerçek ailenin, sana yaptığını göz önüne alarak ama yanılmışım.
You know, I-I really thought you'd be more adult about this, considering what your birth parents did to you, but I guess not.
- Yanılmışım.
I was wrong.
Söylemesi bana ne kadar acı verse de piyanoda bulunan tutkal hakkında yanılmışım.
Well, as much as it pains me to admit, I was wrong about the glue that he found in the piano.
Yanılmışım.
Oh, I have been wronged.
Ama yanılmışım.
I realize I was wrong.
Bu insanları bir tür küfün etkilediğini varsaymıştım ama yanılmışım.
I'd assumed what was afflicting these people was some sort of fungus, but I was wrong.
- Yanılmışım.
I stand corrected.
Senin hakkında yanılmışım.
Hmm, I was wrong about you.
Anlaşılan okullardaki dini sembollerin yasaklanması konusunda yanılmışım.
Now, it turns out I was wrong about the ban on religious symbols in schools.
Yüzde yüz, tamamen yanılmışım.
A hundred percent, definitely wrong.
Yanılmışım.
Ah. I was wrong.
Seninle yaşamanın çok kolay olacağını sanıyordum ama yanılmışım, Grayson.
I thought living with you, Grayson, would be a breeze, but I was wrong.
Pekâlâ, yanılmışım.
- Okay, I was wrong.
Elizabeth, saydığımdan değil ama yanılmıyorsam, dördüncü evliliğini sona mı erdirdin?
Elizabeth, not that I'm counting, but if I'm not mistaken, you just ended - - what - - your fourth marriage? Who's counting?
Senin hakkında yanılmışım.
For what?
Senin hakkında yanılmışım, adamım.
I was wrong about you, man.
Ben de senin hakkında yanılmışım.
I was wrong about you.
Senin hakkında yanılmışım.
I was wrong about you.
Şuradaki bölge başsavcısı ve yanılmıyorsam şuradaki de...
D.A.'s just over there, and unless I'm mistaken, that is...
Polis konusunda yanılmışım.
Guess I was wrong about the cops.
Tamam, sanırım onun hakkında yanılmışım.
Okay, I guess I was wrong about him.
Aslında, Elvtayl'in yan etkileri konusunda bir çalışma yapılmıştı, bir bakalım...
In fact, there was a study on Elvatyl's side effects at, uh, let me see...
Yanılmışım.
So far that was a big joke.
Ben de yanılmışım, kardeşim.
Yeah, the joke's on me, too, bro.
Bir zula yerini patlatmak her ne kadar heyecan verici olsa da sanırım Bayan Glenanne'in tesisinizden kaçtığını söylersek yanılmış olmayız.
And as exciting as it is to discover a hidden pack of ronnies, I think it's safe to say that Ms. Glenanne escaped from your facility.
Yanılmışım.
I've been wrong.
İlk geçmiş yaşantım hakkında tamamen yanılmışım diğeri ise benim için hâlâ gizemini koruyor.
The first past life I was completely wrong about, and the other one... the other one's still a mystery to me.
- Yanılmışım.
- I'm wrong.
- Hayır, eminim ben yanılmışımdır.
- No, I'm sure I'm wrong.
- Ne kadar yanılmışım.
I thought it was all a mistake.
Sanırım yanılmışım.
Turns out, I was wrong.
Sanırım yanılmışım.
Perhaps I was wrong.
Sanırım yanılmışım.
I've made a mistake.
Connie, bu akşam buradaki güzel insanların huzurunda sana bir şey söylemek istiyorum. Harika bir sesin var ve sesini kulağı tırmalıyıcı kulağı delecek gibi ve korkunç bulmam konusunda yanılmışım.
Connie, I just want to say in front of all these good people here this evening, you have a wonderful voice... and I was wrong in finding it grating and grinding and horrible.
Belli ki yanılmışım.
Apparently, I was wrong.
Desmond'ın bunları yapacak cesareti olmadığını düşünüyordum ama yanılmışım.
I didn't think Desmond had an ounce of steel in his spine, but I was wrong about that.
- Nehrin yanında mı kaçırılmış?
Is it along a river?
Bak tamam, yanılmışım.
Look, all right, I was wrong.
Yanılmışım. Akılda kalıyormuş.
I was wrong, it is catching on.
Görünüşe göre, çok yanılmışım.
Apparently, I was dead wrong.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]