Yaptiğim traduction Anglais
153 traduction parallèle
Ama ömür boyu yaptigim birikim göz açip kapayana kadar bitsin istemiyorum.
But I don't want the savings of a lifetime wiped out in the twinkling of an eye.
Biliyorsun ki yaptigim her seye ragmen seni seviyorum.
You know in your heart that in spite of anything I've done, I love you.
Orduda tek yaptigim, daktiloda yazi yazmakti.
All I've done in the Army was type.
Bak, tek yaptigim daktilo kullanmakti.
Look, all I've ever done is type.
- Yoksa yaptigim b ¡ r sey m ¡?
- Is it something I've done?
- Seni tutukluyorum, is, te yaptigim bu.
– Arresting you, that's what I'm doing.
Tek yaptigim, birseyler satin almak...
All I do is buy things...
sehirden geçerek asagiya, çocuklarla karsilastigim uçuruma yaptigim yürüyüslerin incilerini, tanidik çati ve balkonlarin belirislerini gördüm.
I saw emerge familiar roofs and balconies, the landmarks of the walks I took through town every day, down to the cliff where I had met the children.
Yaptigim mermer ayagi begenmedi.
He doesn't like my marble foot.
Senin için yaptigim bütün çalismalar iyiydi.
All the work I did for you was good!
Ya ona yaptigim büst!
And the bust I made of him!
Yaptigim seyi anlamani beklemiyorum.
I don't expect you to understand what I'm doing.
Sik sik yaptigim bir sey degil ama bunu almanizi çok istiyorum.
I don't feel this way very often, and I would like you to have this.
Birinin çamasirlarini çikariyor olmasi, birsey yaptigim anlamina gelmez.
Just cos somebody takes off their drawers, don't mean I did somethin'.
Ona yaptigim herneyse, seni bayagi ilgilendiriyor.
Well, it seems like whatever it is I'm doing to him, you are taking rather personally.
Her yolu dusundum. Cayman adalarinda, Washington'da - tek yaptigim buydu.
I've thought of every way here, in the Caymans, in Washington - that's all I've done.
Yaptigim bu degil mi?
lsn't that what I'm doing?
Yanlis Bir sey yaptigim zaman neden hep pesimdesin?
Why do you always follow me when I do something wrong?
Neden dogru Bir sey yaptigim zaman pesimde degilsin?
Why can't you follow me when I do something right?
Yaptigim hiçBir sey senin için yeterli degildi,
I could never do anything good enough for you.
Kendi yaptigim bu iksiri içtigimde,... sonunda her seyi ögrenecegim.
When I drink this potion of my own devising, the secret shall at last be mine.
gerçekten üzgünüm. Son yaptigim seyler için.
- I'm really sorry about the way I've been acting lately.
Hazir yemek en iyi yaptigim seydir.
TV dinners are what I do best.
Hadi ama bir sey yaptigim yok ki!
Come on, Der. I'm not doing anything.
Disarida yaptigim is bundan iyiydi diyemem. Ama en azindan her gece eve gidip... o guzel kokunun yaninda uzanabiliyordum.
The job I had on the outside wasn't much better than this... but at least I got to go home every night... and lie down next to that sweet smell, man.
Oh, Tanrim. Yaptigim herseye devamli karisilmamasi ve..
Oh, God, it's amazing what I can accomplish without incessant meddling...
Yaptigim sey yanlisti.
What I did was wrong.
Bana ve yaptigim ise saygi duymadigini biliyorum
I know that you don't respect me or what I do.
MM. BURDA YAPTIGIM SEYi SANA YAPTIRAN NASIL BiR HIRS iSE HERMAN... BUTUN DUNYA BUNU ORNEK ALMALI.
Whatever kind of ambition it took to do what you did around here... this world could use a lot more of it, Herman.
Eli konusunda sana baski yaptigim icin.
For what? The way I've been pressuring you about Eli.
Bunu yaptigim icin beni bagislayin.
Sorry for my impertinent.
Sert, güçlü ve benim yaptigim gibi islerle basa çikabiliyor.
Tough, strong, and she'll cope just like I'll cope.
Alinti yaptigim :
I quote :
Belki de benim yaptigim birseydi.
Maybe it was something I did.
Benim burada yaptigim is...... insanlar bu meslege ne isim verir, söyleme bana
So you'd care to grease the palm?
Yaptigim hiçbir seyden pisamn olmam.
I do not regret anything that I did.
Su Ispanyolca sut reklâmi haric, simdiye kadar yaptigim en mustehcen isti.
Except for this Spanish-language milk ad, which is the most pornographic work I've ever done.
Yaptigim seyden dolayi kotu hissediyorum.
I feel badly about what I did.
Bak, yaptigim yanlisti, biliyorsun, Fakat bunda senin de bazi sorumluluklarin var, tatlim.
Look, what I did was wrong, you know, but you have to take some responsibility here, honey.
Genellikle yalandan gögüs agrisi taklidi yaptigim zamanlardan biri.
It's times like this I usually fake chest pains.
Neler yaptigim hakkinda hiçbir fikrin yok.
You have no idea about the things I've done.
Eger ben de yaptigim is hakkinda birseyler biliyorsam,
AND UNLESS I KNOW ABSOLUTELY NOTHING ABOUT WHAT I'M DOING,
Onun için yaptigim tek güzel sey belki de budur.
Maybe the only decent thing I ever did for him.
Seçim kampanyasini yaptigim, seçildigim felsefenin bir parçasi.
Part of a philosophy that I campaigned on, was elected for.
Benim yaptigim gibi bir planla gelmelisin... boylece sen de Charlie'nin islerinden kurtulabilirsin.
You know, you should come up with a plan just like I did... and then you can get out of Charlie work too.
Benim yaptigim bu.
That's what I do.
- O benim yaptigim yüz.
- That's my face.
ama yaptigim sey çok önemliydi.
But what i did was very important.
Benim yaptigim cinayet Dean.
Murder, Dean - -That's what I did.
- Benim yaptigim ayni hatayi yapma.
- Don't make the same mistake I did.
Sizden tek istedigim sey bana biraz zaman vermeniz ve nasil ameliyat etmek istediginizi bana anlatmaniz, böylece yaptigim seyi yaparken kafamda canlandirabilirim.
All I'm asking for is that you give me some time and talk me through the surgery that you'd like to perform so that I may visualize it while I do what I do.
yaptığım bu 21
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27