Çok uzun zaman önce traduction Anglais
1,176 traduction parallèle
Çok uzun zaman önce oradan ayrıldım.
I let a long time ago.
Ben içgüdülerime öğrenmeyi çok uzun zaman önce öğrendim.
I long ago learned to trust your instincts.
Tabii ama çok uzun zaman önce yüce güçlerin hakim olduğu bir gecede ölülerin ruhları, ateşin yanında ısınmak için evlerine geri döndüler.
A long, long time ago... it was a night of great power... when the days grew short... and the spirits of the dead... returned to their homes to warm themselves by the fireside.
Çok uzun zaman önce yaşayan ölüler, vampir ırkı Nosferatular Mısır'dan sürülmüştü.
A long, long time ago, Nosferatu, the undead, the race of the vampire, were driven from Egypt.
- Çok uzun zaman önce baba.
- A very long time ago, Papa.
Çok uzun zaman önce başlıyor.
It begins many years ago.
Bu çok uzun zaman önce olmalı.
I managed to throw the ball very well.
Çok uzun zaman önce oldu.
It was cast a long time ago.
Çok uzun zaman önce sona erdi.
It's been over for a long time.
Tamam. Ne halin varsa gör çünkü biz yollarımızı çok uzun zaman önce ayırdık.
Well, fine, you do what you want because you and I, we parted ways a long time ago.
Çok uzun zaman önce öldün.
You died a Iong time ago.
- Çok uzun zaman önce Gündönümü Arifesi'ndeki ölümümü unutmalısın.
You must forget my death on that Solstice eve so long ago.
Benim kardeşim çok uzun zaman önce öldü.
My brother died a long time ago.
Çok uzun zaman önce tanımıştım.
I knew her a Iong time ago.
Bununla beraber, çok uzun zaman önce terk edilmiş gibi görünüyor.
However, it appears to be long abandoned.
Çok uzun zaman önce
Long ago and far away
Baban, Alfa Çeyreğine ulaşabilmek için, çok uzun zaman önce yola çıkmış olmalı.
Your father must have left here a very long time ago to make it all the way to the Alpha Quadrant.
Çok uzun zaman önce olmuş gibi duruyor.
Well it looks like this happened a long time ago.
Çok uzun zaman önce.
Long ago.
Eğer bunu yapabilseydim, bu savaş çok uzun zaman önce biterdi.
If that were the case, this war would have been over a long time ago.
Bir kez evlendim. Çok uzun zaman önce.
I was married once, a long, long, long time ago.
Çocukken. Çok uzun zaman önce.
As a child.
Elimde bir mektup var çok uzun zaman önce, Bixby adında Bostonlu bir hanıma yazılmış.
I have a letter here, written a long time ago to a Mrs Bixby in Boston.
Seni uzun zaman önce sevdim. Çok uzun zaman önce.
I've loved you for so long.
Çok uzun zaman önce yaptım, artık yapmıyorum.
I did a long time ago, but not anymore.
Böyle bir şey var, fakat bu çok uzun zaman önce olmuş.
This is it, but it happened a long time ago.
Ve yumuşak yumuşak, onu korkutmamak için insanların çok uzun zaman önce duyduğu homurdanma - öyle önceydi ki, o vardı!
And first, very soft, so as not to scare him, the murmuring that man heard long ago,
Bir gece, çok uzun zaman önce değil, bir adam, bir kadının evine girdi ve ayaklarına dokundu.
Not long ago, a man entered a woman's house at night and accosted her foot.
Sizin yaptığınız türden barbarlık çok uzun zaman önce bitti, veya en azından bitmesi gerekirdi.
Your kind of barbarism ended a long time ago or, at least, it should have.
Alternatif gerçeklikler kavramı, Einstein tarafından çok uzun zaman önce tahmin...
The concept of alternate realities was predicted by Einstein a long time...
Yanında pek çok sır götürdü, çok uzun zaman önce.
Took many secrets with him, so long ago.
Çok uzun zaman önce bu kumlu gezegene düştüğümüz an ölmeliydik eziyet çekmeden, acısızca.
long ago we should have died the instant we fell upon this sandy land... and without sorrow.
Belki de ailemi Bradford'a çok uzun zaman önce götürmüş olmalıydım.
Maybe I should have take family to Bradford long time ago.
Onunla oturup çok uzun zaman önce yaptığımız gibi yıldızlara bakmak istiyorum.
I wanna sit with him, look up at the stars... like we used to do... so long ago.
Çok uzun zaman önce.
Like a long time ago.
" Yastığındaki gözyaşlarını çok uzun zaman önce kuruttun.
" The tears on your pillow have long been dry.
Ama herşey bizden çok uzun zaman önce yaşandı.
It was because of the partition.
Jackson Ward öldü, çok uzun zaman önce.
Jackson Ward is dead, been that way for a long time now.
Ayrıca çok uzun zaman önce oldu.
And it happened ages ago.
Ve bundan daha fazlası, çok uzun zaman önce, onları geride bıraktığımızı düşünüyor olabilirler.
And more than likely, they've assumed that we left them behind long ago.
Chakotay, çok uzun zaman önce, Maquis'e olan bağlılığını bitirdi.
Chakotay gave up his allegiance to the Maquis a long time ago.
Çok çok uzun zaman önce saklanmak için dünya'ya geldik.
We came to Earth to hide among your people a long, long time ago.
Uzun zaman önce, Obsidian Order'da çok üst mevkilere geldik.
We became very powerful men in the Obsidian Order.
Çok uzun bir zaman önce tanışmış olabiliriz, belki.
We might have met once... a long time ago, perhaps.
Hikayemiz çok uzun bir zaman önce başladı. Bir ticari gemi, Sengh Çetesi korsanlarının saldırısına uğramıştı.
It all began a very long time ago, when a merchant ship was set upon by pirates of the Sengh Brotherhood.
sayın Mr. Parkes... cok uzun zaman önceydi. cok uzun zaman önce, biliyormusun?
Dear Mr. Parkes...
Avukat olduğum dönemde... yani uzun zaman önce, delikanlı, ben, ee, pek çok deneme ve yanılmanın ardından fark ettim ki... bir mahkemede... en iyi öyküyü anlatan kişi kazanır.
Well, when I was an attorney a long time ago, young man, I realized after much trial and error that in a courtroom whoever tells the best story wins.
Bedenin ve o çok bilmiş aklın burada kalmış olabilir... ama kalbin uzun zaman önce kaçıp gitti.
Your body might have stuck around and that lousy bully part of your mind... but your heart took off a long time ago.
Uzun zaman önce, iki çok yetenekli ressam varmış.
A long time ago there lived two brilliant artists.
Kendi adıma söyleyeyim, uzun zaman önce sonlanmış çok güzel ilişkilerin yeniden başlaması gerçekten harika oluyor.
Just in my own experience, It's twice led to renewed relationships With guys that lasted quite a while
Kampa dönmek için yola koyulmadan önce. Ve onlarla kaldım, çok uzun zaman...
And stayed with them longer and longer... before I'd pull myself away to go back to camp every night.
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun zaman oldu 115
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun sürdü 28
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun zaman oldu 115
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun sürdü 28
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun değil 30
uzun zaman önce 180
uzun zaman önceydi 90
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok üzgün 38
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
uzun zaman önce 180
uzun zaman önceydi 90
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok üzgün 38
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok utanıyorum 107
çok uzak değil 39
çok uzaklara 31
çok utandım 66
çok üzgünüz 53
çok uygun 30
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok utanıyorum 107
çok uzak değil 39
çok uzaklara 31
çok utandım 66
çok üzgünüz 53
çok uygun 30