Çılgınlık bu traduction Anglais
2,141 traduction parallèle
Yani çılgınlık bu.
You know, I mean, it's crazy.
Çılgınlık bu. Haydi, haydi!
This is madness.
Çılgınlık bu.
This is insanity.
Çılgınlık bu!
That's bonkers.
Ne çılgınlık bu, ne kanlı bir oyun bu!
O, what a rash and bloody deed is this!
Çılgınlık bu!
This is madness.
- Çılgınlık bu. - Öyle mi?
- That's crazy.
Çılgınlık bu.
This is crazy.
Çılgınlık bu.
It's crazy.
Çılgınlık bu!
Wow! That's crazy!
Çılgınlık bu!
It's crazy!
Çılgınlık bu.
THIS IS CRAZY.
Bu çılgınlık.
That's crazy.
Bu spekülatif çılgınlık sadece profesyonelleri değil her türden insanı sarmıştı.
This speculative frenzy embraced all kinds of people, not just professionals.
- Bu çılgınlık. Siz delisiniz!
You are crazy.
Ciddi misin? Bu çılgınlık.
Are you serious?
Bu çılgınlık.
That's mad.
Bu çılgınlık.
Dude, this is crazy. This is crazy.
Ne? Bu çılgınlık.
That's insane.
Bu çılgınlık hâli çok sürmüyor.
The feeding frenzy is short-lived.
- Bu çılgınlık. Asla işe yaramayacak.
This is insane.
Bu çılgınlık!
This is madness!
Hırslı olduğunu duydum ama bu kadarı düpedüz çılgınlık.
I've heard of ambitious, but that's just plain crazy. Well, you've met him.
Bu çılgınlık...
We're going crazy...
Bu çılgınlık!
It's crazy!
Bu çılgınlık.
It's madness.
Bu çılgınlık, adamım, ama onu takip edebiliyoruz.
It's crazy, man, but we can track him.
Bu çılgınlık!
This is absurd!
Bu şekilde konuşmak çılgınlık.
Well, yes.. I know it's crazy to talk like this.
- Ne? Bu çılgınlık.
This is crazy.
Kanpeki wo oimotome ( Oh, chimanako de ) Ve mükemmeli arayamadık ( Oh, bu çılgınlık )
Kanpeki wo oimotome ( Oh, chimanako de ) And seek perfection ( Oh, in a frenzy )
Bu çılgınlık.
It's crazy.
- Bu çılgınlık.
- This is crazy.
Bu yüzden başarısızlık yolundan gidiyor. Bu çılgınlık!
So she goes out of her way to fail.
Fakat bu çılgınlık, tamam mı?
But this is insane, okay?
Bibi, bu çılgınlık.
Bibi, this is crazy...
Bu çılgınlık, burada ördek gibi avlanırız!
We're sitting ducks!
Leslie, bu çılgınlık.
Leslie, that's crazy.
Bu çılgınlık.
This is madness.
Bu çılgınlık sona erdi, seni serseri.
We've got to... you know, do something, penguin stuff. You do not have to lie.
Bu çılgınlık.
This is crazy.
Bu tamamen bir çılgınlık.
This is just absolutely insane.
Fakat bu çılgınlık.
It's fucking insane.
bu çılgınlık. "
This is insane.
bu çılgınlık. "
This is crazy.
hayır, bekle, bu çılgınlık.
No, wait, this is crazy.
Bence bu çılgınlık.
I think that's nuts.
Bu çılgınlık.
It's insane.
Bu çılgınlık.
That's insane, Michael.
Bu çılgınlık!
That's crazy!
Sana söylemeye çalıştığım gibi Shaw, bu plan çılgınlık.
And like I keep trying to tell you, Shaw, this plan is fucking crazy.