English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Insanın

Insanın traduction Anglais

76 traduction parallèle
Sence yapabileceğim tek şey bir iınsanın hayatını mahvetmek midir?
Do you think the only thing I'll do to anyone is screw them up?
ınsanın 9 aylık gebelik süreci aslında yeryüzünün 3.8 milyar yıllık evriminin bir kopyasıdır
Homosapian's gestation period of 9 months mimics the 3.8 billion years evolution of all life on Earth.
Swede'yi tek başına almaya kalkışacak kadar çılgınsan bu işi dolu bir mide ile yapmaya hakkın var tabii.
If you're crazy enough to try to take the Swede in alone you got a right to try it on a full stomach.
Eğer dedikleri gibi bir kadınsan ufacık bir acıdan neden mızmızlandığını anlamıyorum.
If you're the woman they say you are, I don't see why you're whimpering over a little pain.
Lanetli bir yangın çıkarsa ve lanetli bir kıyıya yakınsan yangını söndürmek için gemiyi kıyıya çekersin.
If you've a God-cursed fire and you're by a God-cursed shore, you beach her to fight it there.
Kadınsanız parfüm kullanmayın.
If you're a woman, don't use perfume.
Şimdi de kadın, eğer gerçekten bir kadınsan şayet.
Now then, woman, if indeed you are a woman.
Eğer boşalmana neden olan bir rüyayı Darla Blake ile mahvedecek kadar çılgınsan uzman yardımına ihtiyacın var demektir.
If you're crazy enough to waste a perfectly good wet dream on Darla Blake, you need professional help.
Eğer bir elektrik hattına yakınsanız, lütfen, derhal oradan uzaklaşın.
If you are close in proximity to any power lines, please move quickly away.
- Önemli değil. Arabasındaki çıkartma da "Bunu okuyacak kadar yakınsan seni öldüreceğim" yazan bir adamı kızdırmazsın.
You should not antagonise a man whose bumper sticker says "lf you're close enough to read this, I'll kill you."
Bu şehirde kariyer sahibi, bekar bir kadınsan, iki seçeneğin var, kafanı duvarlara vurup bir ilişki peşinde koşarsın... yada'siktiret'deyip, bir erkek gibi seks yapmaya başlarsın.
If you're a successful single woman in this city, you have two choices : You can bang your head against the wall and try and find a relationship... or you can say "screw it," and just go out and have sex like a man.
Eğer gerçekten aileden daha yakınsanız, onlara yakışır bir cenaze hazırlamalısınız.
If you are indeed closer than family, you must give them a proper burial.
Senin pantalonunu aşağı indirdikten sonra, "eğer kadınsan" elini ya da parmaklarını içine sokmadığına inanamıyorum.
I can't believe that he pulled your pants down, and if you are a female, that he didn't stick his hand or finger in you.
Eğer ona kızgınsan, bunun acısını benden çıkarma.
If you're mad at him, don't take it out on me.
Eğer baygınsan, düşmanın silahını alması için kolunu kesmesini istemezsin.
If you're left unconscious, you don't the enemy cutting your arm off to get your weapon.
Eğer hala millete hayatında bir kere yattığını söylediğim için kızgınsan- -
Look, if you're still mad... because I told everyone you only had sex once...
Eğer Manhattan'da 30'lu yaşlarında bir kadınsanız ve cinsel olarak aktifseniz kaçınılmaz olarak partnerlerinizin sayısı fazlalaşıyordu.
If you're a 30 something woman in Manhattan and you're sexually active, it's inevitable that you'll rack up a certain number of partners.
Eğer bana kızgınsan, o zaman kızgın sesinle konuş.
If you're mad at me, well, then use your mad voice.
Eğer bana kızgınsan kızgın gibi davran.
If you're mad, just act like you're mad at me.
Sakın utanmayın, seks yapacak kadar biriyle yakınsanız, bunları konuşmaktan çekinmemelisiniz.
Do not be shy - - ultimately having with someone you are so close that you have sex, should not be shy to talk about it.
Umut. ınsanın vazgeçemediği illüzyon.
Hope.
Sen tam yüzde 15 bırakırdın. Hesap yüksekse daha da az. Bir şey için bana kızgınsan çok daha az.
You were a solid 15 percenter, sometimes less if the bill got higher... way less if you were mad at me about something.
Avukatınızla yaptığım anlaşmaya göre kayıt altına alınsanız da alınmasanız da olanları anlatan bant kayıtlı ifade verene kadar bir karar alınmasını erteleyebilirim.
The agreement I made with your attorney was that I would defer making a decision on whether or not to book you until you made an on-the-record statement of your version of what happened.
Eğer hala kızgınsan bunda haklısın.
If you're still angry, you have every right to be.
Clark ve ben bu kararı birlikte aldık, yani eğer kızgınsanız, ikimize birden kızın.
clark and I made this decision together, so if you're angry, you should be angry at both of us.
Yani bence kadın hazzından anlayan bir kadınsanız ve bunu bir kadının bakış açısından anlıyorsanız alışılmadık bir bölgeye giriyorsunuz demektir.
So I think that if you are a woman who understands female pleasure, and understands it from the woman's perspective, you're probably going into a terrain that's unfamiliar.
Derler ki, birine kızgınsan, insanların çıplak resimlerini yapmak iyi gelir.
They say if you're nervous around someone, you should picture them naked.
Tüm camları karartsan,.. ... fark edilmekten kaçınsan,.. ... aracını herkesin göreceği yere park eder miydin?
If you'd blacked out all the windows to avoid detection would you park your car outside for all to see?
Eğer kızgınsan, annene neden kızgın olduğunu söyle.
If you're upset, tell your mom why you're upset.
Kampanya zaten alkış toplama amaçlı ve sen dayanaksan... kahraman bir dayanaksın ve bana kızgınsan... acısını yazardan çıkarma.
Campaigning is grandstanding, and if you're a prop, you're a heroic one, and if you're mad at me, don't take it out on the speechwriter.
- Bak, bana kızgınsan anlarım. Kızgın değilim.
- Look, I get it if you're angry at me.
Gezegenimizin en büyük ikinci nüfusunun ulusal finanslarında danışmanlık vermek. Kızgınsan ben de kızgınım. Kabul edilebilir sınırlar içerisinde tekrar yakama yapışmayacak.
Consulting on the national finances of the second-largest population on the planet but if you're angry, so am I, within whatever acceptable boundaries won't come back to haunt me later.
Kapalı kişiliklilerse hele. Eğer Silver'a kırgınsan, ondan seni anlatmadan seni anlamasını bekleme.
And if you're upset with Silver, you can't expect her to just know that.
Eğer kızgınsan, işçilere hemen durmalarını söyleyebilirim. Efendim?
- I can stop those workers right now.
Kaçarsanız, en azınsan Shaolin adını koruyabilirsiniz.
If you escape, you can at least still protect the Shaolin name.
ınsan uygarlığının ve insan evriminin tarihinden doğamızın, "gelişme durumda" bulunmak olduğunu ve korunmanın da bize tehlike anında yardım eden birşey olduğunu öğrendik.
Through the history of human civilization and human evolution we recognize that our nature is to be in a state of growth. And that our protection is only supposed to be used help us out of that threatening moment.
Eğer babanıza söylediğiniz kadar yakınsanız içten içe neler yapabileceğini biliyor olmalıydınız.
If you're as close to your father as you say you are, you must have known, deep down, what he was capable of.
Foster'ın her zaman dediği gibi, birine duygusal olarak ne kadar yakınsan gerçekleri görmek o kadar zorlaşıyor.
Well, Foster always says, the closer you are to someone emotionally, The harder it is to get a true read.
İhtiyacın varsa al, Kızgınsan kıyasıya döv,
TAKE IT IF YOU NEED IT BEAT IT UP IF YOU'RE MAD
Ne kadar yakınsanız en özel anlarında hattın öteki ucunda olmak o derecede kötüdür.
The closer you are to them, the worse it feels to listen in on their private moments.
Yapacağını biliyorum ama arkadaştan daha yakınsanız benim için sorun yok.
I know you would. And listen, it's okay if you two are more than friends.
- Sen kadınsan o zaman anahtarları burada tutardın.
- lf yöu are a woman..
Arkadaşlarını ele alalım mesela. Aniden gay olmak konusunda aşırı savunucu bir tavır içine girsen ya da aniden feminen tavırlar takınsan ya da sürekli Rim yapmaktan bahsetsen...
Imagine your friends, if you suddenly started getting all really political about being a fag or you got suddenly like camp and swishy or talked about rimming all the time.
Yani artık burada üç kardeş kalacağız. Gran'in de kendi odası olmuş olacak. Çünkü yaşlı bir kadınsanız kendi odanıza ihtiyacınız vardır.
So this is going to be a three-boy room, and Gran's going to get her own room,'cause when you're an old lady you kinda need your own room.
Kadınsanız eğer, empatik çocuklara ihtiyacınız yoktur.
If you are a woman, you don't need to have children to be empathetic.
Yine de kızgınsan, şunu söyleyebilirim ki Çin'deki bütün hesaplarını ve onlara nasıl havale yapacağımı biliyorum.
If you are still angry... I have to tell you that I know all about your accounts in China and how you handle the transactions.
Eğer bana kızgınsan Damon, bunu atlatmalısın.
If you're mad at me, Damon, you need to get over it.
Demek istediğimiz, eski erkek arkadaşın ve onun yeni kız arkadaşına bu kadar yakınsan, bu garip.
All we're saying is, if you're here to stay close to your ex-boyfriend and his new girlfriend, that's weird.
Yatakta nsanın aklını başından alıyormuş.
Well, apparently, the sex is mind-blowing.
- Silahını alınsanıza lan şunun!
My eye! Somebody get his goddamn gun!
Bana kızgınsan, öfkeni benden çıkarmalısın.
If you're angry at me, then take it out on me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]