English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ A ] / Aceleye gerek yok

Aceleye gerek yok traduction Espagnol

299 traduction parallèle
- Yavaşça. Yavaşça. Aceleye gerek yok.
Muévete lento, lento.
- Artık aceleye gerek yok zaten.
- y ya no hay prisa.
- Aceleye gerek yok canım. Yine de, gitmeniz gerekiyorsa. Pat, Yüzbaşı Ogilvey'in arabasını çağır.
Bueno, si tienen que irse- - Pat, pide el auto del Capitán Ogilvey.
Aceleye gerek yok.
No hay prisa.
İyi o zaman, aceleye gerek yok. Altı ay ne zaman bitiyor?
Entonces no hay prisa. ¿ Cuándo terminan los seis meses?
Aceleye gerek yok Sayın Başkan.
No hay prisa, Sr. Presidente.
Aceleye gerek yok.
No hay apuro, señora.
Sonra tekrar, biraz zeka yeter, aceleye gerek yok!
Y, pensándolo mejor, no hay prisa.
- Aceleye gerek yok, öyle degil mi
- No hay por qué precipitarse.
Aceleye gerek yok.
¡ Espera! No hay prisa.
Ama aziz dostum, aceleye gerek yok.
Pero, mi querido colega, no hay tanta prisa.
- Aceleye gerek yok.
No hay prisa.
- Yataklarını dolduruyorlar. Kendininkini sonra yapabilirsin, aceleye gerek yok.
- Rellenan los colchones de paja tu lo podrás hacer después Siempre hay tiempo.
Aceleye gerek yok.
Ya no hay prisa.
Aceleye gerek yok. Geri dönünce arayın.
De acuerdo... bien, le llamaré ahora desde mi telefono.
Lütfen, size bir parça tavsiyede bulunmama izin verirseniz... çok fazla acele etmeyin,... elinizdekileri bir kerede göstermeyin,... ilk adımı onların atmasına izin verin derim ; aceleye gerek yok.
Y si me permite un consejo, bien, no la fuerce demasiado pronto. No se apresure. Permita que den el primer paso.
- Aceleye gerek yok.
- No hay prisa.
- Aceleye gerek yok, Teğmen.
Teniente, no me apure.
Yoğun saatte binmesen daha iyi. Aceleye gerek yok.
Es mejor no coger la hora punta
Her neyse, aceleye gerek yok, kalanını hallederim.
De todos modos, no hay prisa, puedo hacerlo con el resto.
Aceleye gerek yok sevgilim.
No hay prisa, querida.
Zaten aceleye gerek yok.
Ahora no tenemos prisa.
O konuda endişelenme, aceleye gerek yok.
Bueno, no se preocupe, no se inquiete, no hay prisa.
Aceleye gerek yok. Hiç yok.
No tengo ninguna prisa.
Oh, aceleye gerek yok.
- ¿ Sí? - ¿ Cuándo te marcharás?
Aceleye gerek yok.
No te presiono.
Aceleye gerek yok, bırakalım bir kaç gün tadını çıkarsınlar
No te precipites, deja que se regocije por unos días.
Aceleye gerek yok
A la hora de cenar.
Aceleye gerek yok.
No te apresures.
Aceleye gerek yok madam.
No hay ninguna prisa, señora.
Evet. Fazla aceleye gerek yok.
No perdáis el ritmo.
Oriskany'nin size ulaşması yaklaşık 1.30 saat sürer, o yüzden aceleye gerek yok.
El Oriskany tardará hora y media en llegar, así que no hay prisa.
Aceleye gerek yok aslında.
- La verdad es que no hay prisas.
Aceleye gerek yok. - Evet, tabii.
No es la hora punta.
Bu at yarışı değil, aceleye gerek yok Harold.
Tranquilo, no me atosigues.
Biraz beklermisin, aceleye gerek yok!
¡ Puedes esperar un poco, no es necesario apurarse!
Endişelenme, aceleye gerek yok.
No te preocupes, no hay prisa.
Aceleye gerek yok, biraz bakınayım.
No tengo apuro.
Aceleye gerek yok.
Oh...
Aceleye gerek yok, endişelenme.
No hay prisa, no te preocupes.
Aceleye gerek yok.
No necesita darse prisa.
- Bunu aceleye getirmeye gerek yok.
- No hay tanta prisa.
Aceleye etmeye hiç gerek yok dostum.
Con prisas no se va a ninguna parte.
Aceleye gerek yok.
Bien, sin prisa.
Aceleye gerek yok.
No tengas miedo
- Aceleye gerek yok, vaktimiz var.
Tranquilo.
Aceleye gerek yok.
No se apure.
- Aceleye gerek yok Holly.
No hay prisa, Holly.
Acele etme, düşün taşın, aceleye gerek yok falan dedi.
"No te apresures".
Aceleye de gerek yok..
Tengo toda la tarde por delante.
- Aceleye de gerek yok, Skip.
- Ningún problema, capitán.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]