Ama bu olamaz traduction Espagnol
480 traduction parallèle
- Ama bu olamaz.
- No debería ser así.
Ama bu olamaz, öyle değil mi?
Eso no está bien, ¿ verdad?
- Ama bu olamaz!
- ¿ Pero eso es imposible!
Cin, mahlukatı her kılığa sokabilir. Kuş olur uçar, yılan olur kaçar ama bu olamaz.
Los demonios pueden transformarse, en pájaro o en serpiente, pero no en eso.
Ama bu olamaz.
Pero no puede ser.
Ama bu olamaz.
Bueno, no puedes.
Ama bu olamaz...
Pero es imposible...
- Ama bu olamaz, Joseph. - Hayır.
- Pero eso no debe suceder, Joseph.
Ama bu olamaz!
¡ Pero, eso es imposible!
Bu Amerika için çok normal olabilir, efendim. Ama bizim için asla söz konusu olamaz.
Está bien para América, Sr, pero no para nosotros.
Ama bu işin sonu olamaz, o yüzden fazla kapılmamalıyım.
Pero no puede llegar a nada, es como vivir bebiendo eso.
Gerçekten. - Ama bu asla olamaz.
Pero eso no es posible.
Bu olamaz ama değil mi? değil mi?
Pero no puede ser, no puede ser... ¿ verdad?
İhtiyacı olan insanlar, daha iyi yaşama olanaklarına kavuşursa sevinirim ama işimin amacı, gerekçesi ya da ödülü bu olamaz.
Genial si quien lo necesita mejora su vida en una casa que yo construyo pero ese no es el motivo de mi trabajo, ni mi razón, ni mi recompensa.
Hiçbir şey yapmadık ama bu suç olamaz.
¡ No es un crimen! ¡ No hicimos nada, no es un crimen! .
Ama yavrucuğum, bilirim siz güzel sözleri, şiiri seversiniz. Peki ya bu adam yabaninin, aptalın biriyse? O gözlerle olamaz.
la poesía... un estúpido... con esos ojos...
Emin değilim ama Tanrı bu insanları boşuna yolumuza çıkarmış olamaz.
No estoy seguro de que el Señor no los haya puesto en nuestro camino por una razón.
Ama elbetteki bu söz konusu bile olamaz.
Pero eso está fuera de cuestión, claro.
Ama asıl konu şu : Bu karmaşık sistem içinde başka türlü olamaz.
¡ Pero dentro de un sistema tan complejo, no se puede hacer nada!
Domuz gibi sarhoştun ama bu bir mazeret olamaz.
Sé que estabas borracho como una cuba, pero no es excusa.
Ama Profesör, canavar ülkemizi tahrip ederken.. ... hiç bir şey yapmamak için bir sebep olamaz bu.
Pero, Profesor, ese no es motivo para no hacer nada mientras este monstruo hace estragos a nuestro país.
Sen iyi bir dostumsun Bendrix ama bu imkânsız. Olamaz.
Es un buen amigo, Bendrix, pero no puedo hacerlo.
Ama benimle evlenmenin nedeni bu olamaz.
Pero esa no es la razón por la que te casaste conmigo.
Ama hepsi bu kadar olamaz.
No está terminado.
Bu gece Roma'dan çık, ama uğurlama töreni söz konusu olamaz.
Sal de Roma esta noche, pero el homenaje de la ciudad será imposible.
Ama bu suçlamanın temeli olamaz.
Pero esto no puede ser la base de una acusación.
Hem de kötü bir ressam, ama bu nedenle sorumsuz davranıyor olamaz.
Sí. Y uno malo. Pero esto no la hace completamente irresponsable.
Ama formaliteler var. Dünya bu kadar iğrenç bir yer olamaz.
Para empezar, naturalmente, hay unas formalidades.
Ama bu Gotik bir hikaye olamaz, çünkü 2. Dünya Savaşı sırasındaydı.
Pero éste no es un cuento gótico, porque era la 2ª Guerra Mundial.
Üzgünüm ama, bu söz konusu bile olamaz.
Llevarlo a casa... ¡ Lo siento, señora, eso ni pensarlo!
Yanılıyor muyum? Ama bu doğru olamaz!
¿ Es así como usted lo escribió o me equivoco?
Ama bir kere yemin ettim. New York, Hudson'daki hanimefendilik okuluna gitmemi engelleyeceklerini sanıyorlarsa, çok aldanıyorlar. Bu konuda hiç kimse bana engel olamaz.
Te he jurado que iré al este a la escuela de la Srta. Hunter en el río Hudson, para damas de buena familia ¡ y nada me detendrá!
Üzgünüm ama, bu doğru olamaz. Ben hastalarımı birlikte bekletmem.
Lamento contradecirla, pero yo nunca hago esperar a mis pacientes juntos.
Bu sırtındaki deliğe mazeret olamaz ama bu işi hakkıyla yapacağız.
Eso no excusa el agujero en su espalda pero haremos las cosas bien.
Ama bu senin araban olamaz.
Pero ese no puede ser tu carro.
Ama olaylara değinmek kaydedilemez bir şeydir,... kimse bu kadar titiz olamaz.
Pero cuando tratamos con sucesos que no pueden ser registrados, uno no puede ser demasiado exigente.
Ama... Bu köprü artık var olamaz.
Pero ese puente ya no puede estar ahí.
Ama bu doğru olamaz.
Pero no puede ser cierto.
Ama Elaina, bu olamaz.
No puede ser.
Ama kabul etmeli ki... parsayı toplamaya sıra gelince... bu yaşlı hastalıklı manyaktan iyisi olamaz.
Pero es lógico, tú pierdes en el casino... y este maníaco morboso es la banca.
Ama yine de bu, bir hikayeyi kaçırmanızın bahanesi olamaz.
Pero eso no es excusa alguna para cargarse una historia.
Bu savaş doğru bir şey olamaz... ama sadece benim gibi korkakların bunu söylemeye cesareti vardır.
Esta guerra no puede estar bien pero sólo los cobardes como yo nos atrevemos a decirlo.
Reddedildi. Ama bu bana mani olamaz.
Pero voy a ir de todos modos.
Bak Cody, aptalca konuşuyorsun ama kimse bu kadar aptal olamaz.
Suenas bastante tonto. Pero nadie es tan tonto.
Ve bu beni biraz şaşırttı, ama bu her zaman herkese olamaz. Olabilir mi?
La verdad es que sí me asusté.
- Ama bu raslantı olamaz.
Algo tuvo que haber sucedido en aquel momento.
Bu olamaz, sizler ve ben yaşıyoruz ama Saburo Saburo Saburo sen ölemezsin!
Tú y yo estamos vivos. Saburo... no te mueras.
Ama bu 50 metrekare olamaz.
Esto no pueden ser 50 metros cuadrados.
- Hadi ama. İşler bu kadar kötü olamaz.
Vamos, seguro que no te va tan mal.
Ama bu olamaz. Brian yatağında.
- A-L-F.
Ama bu mümkün olamaz.
Pero, esto no puede ser.
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23