Ama burada değil traduction Espagnol
1,931 traduction parallèle
Bilmiyorum, ama burada değil. Ne oldu?
No lo sé, no está aquí.
Bilmiyorum, ama burada değil.
No lo sé, no está aquí.
Ama burada değil.
Pero no aqui
- Bunu ben de istiyorum ama burada değil.
Quiero hacerlo, de verdad, pero no aquí.
Ama burada değil ki.
Él no está aquí.
Belki, ama burada değil.
Quizás, pero no aquí.
Ama burada değil.
Pero no aquí.
Ama burada değil.
Pero aquí no.
Ama umurumda değil. Bu insanlar hasta, onlara yardım edebilirim. Burada kalıyorum, o kadar.
Esta gente está enferma y yo puedo ayudarlos y yo me quedo
Ama senin abin burada değil mi?
Tu hermano está aquí, ¿ verdad?
O benim kız arkadaşım falan değil ama yaz boyunca burada olmayacağım için biraz üzülüyor olmasını beklemez misin?
Quiero decir, sé que no es mi novia ni nada de eso, ¿ pero no crees que se sentirá un poco mal porque no vaya a estar en todo el verano?
Ama hiçbiri burada değil.
Pero ninguna está aquí.
Ama hayat burada, değil mi?
Pero la energía está ahí, ¿ no es así...?
Ve burada da bunlar, büyük bir ilgi konusu haline gelmiştir ama bilim adamları için değil, güzellik endüstrisi için.
Y aquí se han convertido en objeto de gran interés... no para los científicos, sino para la industria de la belleza.
Ama burada her şey göründüğü gibi değil.
Pero no todo lo que hay aquí es lo que parece.
Bana söylenen buraya dünyayı yok olmaktan kurtarmaya geldiğindi. Bazı yeteneklerin olacaktı ama burada ne yaptığını bile bilmiyorsun değil mi?
Me dijeron que... que usted vendria aqui y salvaria a este planeta de su propia destruccion, que tendrias ciertas habilidades.... pero incluso tu no sabes lo que estas haciendo aqui, no?
Ama eğleniyorsun burada değil mi?
Pero, te estás divirtiendo, ¿ no?
Savcı Diaz henüz burada değil ama birazdan gelir.
El Procurador Díaz Viene hablar con usted.
Bu yüzden burada değilsiniz ama, değil mi?
¿ Pero no está aquí por eso, no?
Ama okula kadar arabaya ihtiyacım var ve bu harika olur çünkü annem burada değil, nerede olduğunu bilmiyorum, nedense kayboldu ve bu sabah köpeğimi bulmak zorunda kaldım çünkü küçük bir sincabın peşine düştü yine ve otobüsü kaçırdım ve saçım da şu garip kabarmayı yaptı ve tam da emin olamadım ve hepsi bir araya gelince zor bir sabah oldu.
- No, pero necesito un paseo a la escuela, algo que sería genial, porque mi madre no está aquí. No sé qué está haciendo, está desaparecida en acción por alguna razón. Y he tenido que buscar a mi perro esta mañana, porque se volvió a escapar y entonces perdí el autobús.
Burada durup yargılamak senin için kolay. Joe, senin arkadaşın ama o mükemmel değil.
Para ti es fácil juzgarme, es un amigo tuyo, pero no es perfecto.
Tamam, Afrika'daki ölü kümes hayvanları kadar seksi değil ama kabul etmelisin ki burada zamanlaman biraz tuhaf oluyor Mark.
Está bien, quizá no es tan sexy como aves de corral muertas en África, Pero tienes que admitir que las cosas están extrañas, Mark.
Akıllı bir adam ama burada olmamızın nedeni bu değil.
Es un hombre inteligente. No estamos aquí por eso.
Her zaman burada çalışmak istemiştir, ama bugün değil.
Siempre quiso trabajar aquí, pero no hoy.
Pardon ama burada cinayet hakkında konuşuyorduk değil mi?
Hablábamos del homicidio.
Ama burada değil.
No están aquí.
- Daha önce yaptın. Ama genelde yaparken tek bir bebeği kurtarmaya çalışırım. Şimdi iki tanesini kurtarmaya çalışıyorum ve biri burada bile değil.
Pero Zoe y yo... es una locura cómo ha sucedido, pero me siento más cerca de ella de lo que he estado jamás de nadie.
Ama burada yaptığın şeyi anlayacak kadar donanımlı değil.
Pero no está capacitado para descifrar esto como lo estás tú.
Yaklaşık 30 dakika ara verdik. Eminim bir kaçını kaçırdık ama önemli değil, çünkü burada bir sürü dinleyicimiz ve İnfo-savaşçı var ve harekete geçtiler.
Descansamos por 30 minutos y estoy seguro de que perdimos a ver a unos pocos pero no importa, porque tenemos decenas de personas oyentes de nuestro programa,'guerrerosinfo'que están aquí tomando acción.
Ama burada da yalnız değil.
Pero no vive solo aquí.
Nanokatalizör burada değil ama nanoyakıt içeren bir konteyner bulduk.
Los nanocatalizadores no están aqui, pero encontramos un contenedor con nanocombustible.
Onun desteğinden dolayı burada olduğunu düşünmüştüm ama sanırım bu doğru değil.
Pensé que entraste debido a su apoyo, pero creo que no.
- O burada değil ama, gitti.
- Ella no está aquí. Se fue.
Burada ama müsait değil.
Está, pero no está disponible.
- Ama bu yüzden o burada, değil mi?
- Pero es por eso que está aquí, ¿ no?
Burada kalıyor olman benim sorunum değil. Ama ne kadar süre buralarda olacağını bilmem gerek.
No me importa que te quedes aquí pero al menos debería saber hasta cuando.
Ama burada sen her gün insanların yanından geçerek yaşarken hiçbiri sendeki bu altın Tanrı'nın farkında değil.
Y esta tu vida. La gente te ve y no sabe que por dentro eres un dios.
Bakın, bu şeyin ne olduğunu bilmiyorum ama burada olma sebebi yiyecek değil.
Miren, no sé qué es esta cosa, pero no busca comida.
Kusura bakmayın ama... burada genellikle hem Mike hem de Collen olur ama Mike yerinde değil.
Perdón, normalmente este segmento es una toma doble... de Mike y Colleen, y Mike no está ahí.
Üniversite umurunda değil, öyle olsun ama artık burada yaşayamazsın.
No te interesa la universidad, bien, pero has dejado de vivir aquí.
Ama Hector burada değil.
Pero no está allí dentro.
Çok şükür ki burada değil, ama gelebilir.
Felizmente no está, pero podía estar...
Sorun değil ama burada şarkı kaydetmeye çalışıyoruz.
No hay problema, pero trate de para imprimir una canción.
Burada bir olaya karıştım ve üzerinize alınmayın ama bu yerel bir durum değil.
Pero me involucraron en algo aquí y... sin ofender, esto no es un asunto local.
Dünyadaki en iyi baba değil biliyorum ama beni seviyor ve beni burada tek başıma bırakmayacak.
Sé que no es el mejor padre del mundo, pero me quiere. Y no me dejará sola aquí.
Kocam fotoğrafçı, ama şu an burada değil.
El fotógrafo es mi marido, pero él no está aquí.
Her neyse Yang Hanım burada değil ama bakalım nasıl bir şiir yazmış.
De todas formas, la Sra. Yang no está, pero veamos que clase de poema ha escrito.
Şu an burada değil ama buradaymış.
No está ahora. Pero estuvo.
Burada Çarşamba ama orada Perşembe sabahı, değil mi?
Es jueves en la mañana allá, ¿ cierto?
Sanat yapmaktan ve bu fikirleri paylaşmaktan mutlu olmadığımdan değil, ama sadece bedenim burada daha rahat.
No digo que no disfrute con el arte y expresando mis ideas. Pero es que... Mi cuerpo ahora se siente más cómodo acá.
Bu zor bir şey değil ama burada olmamın sebebi başka.
Eso no es una cuestión difícil de hacer. Pero no es por eso que estoy aquí.
ama burada 97
ama buradayım 20
burada değil 773
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
burada değil mi 45
değil mi 44479
degil mi 350
ama buradayım 20
burada değil 773
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
burada değil mi 45
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26