English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bende yok

Bende yok traduction Espagnol

2,476 traduction parallèle
Bende yok edilmek isteyen kadınım.
Yo soy la mujer dispuesta a ser destruída.
Bende yok.
Ni la menor.
Aradığınız cevap neyse, bende yok.
Sea cual sea la respuesta que buscan, yo no la tengo.
Sende olan bende yok Sherry.
Yo no tengo lo que tiene usted, Sherry.
Şu anki numarası bende yok.
El de ahora no le tengo.
- Üzerinde kürk var ama bende yok. Arabaya dönebilir miyiz?
Sí, bueno, ella lleva abrigo, pero yo no.
Bende yok.
No tengo.
Gayrı bende yok diyorsun ha?
- ¿ No tienes más?
İlgilenmiyorum, bende yok diyorum.
- Ya sé. Yo estoy así como "Paso, no tengo."
Bende yok.
No lo tengo.
Çünkü o her ne demekse, bende yok.
Porque sea lo que sea, yo no lo tengo.
O ayakkabılardan bende yok ki.
Simplemente no tengo.
Eğer gücün varsa, korkarım bende yok.
Si tienes la fuerza. Me temo que no la tengo.
Her neyse, bende bir sorun yok!
¡ A mí no me pasa nada!
Bende şifre falan yok.
Yo no tengo ningún código, hermano.
- Para falan yok bende!
- ¡ No tengo pasta, joder!
- Peder yok bende.
- Ningún viejo.
Nefret yok bende. Sana karşı olan hislerim de hâlâ gizemini koruyor.
No tengo nada de odio en mi cuerpo, y cómo me siento respecto a ti permanece oculto en el misterio.
Arkadaşlar, bende de yok.
Amigos, yo tampoco tengo.
- Bende de yok.
- Yo tampoco.
Bende sana söylüyorum, horozun depresyona girmesinin imkânı yok Billy.
Y no hay manera de que un gallo se deprima, Billy.
Bende o göz yok.
De ninguna manera.
Kusura bakma ama bende hiç dip sos yok!
Malas noticias, no tengo rebozados.
Bende hiç beni koruyacak yağ, saç ya da sıcak tutacak kan yok.
No tengo capa de grasa protectora, pelo, ni sangre caliente.
Bak, bende Coca-Cola'nın bütçesi yok.
Mira, no tengo el presupuesto de Coca-cola,
Bu maçı en az senin kadar bende istemiyorum ama başka şansım yok.
No quiero esta pelea más que tu, pero no tengo elección.
Bence kızgınsın çünkü bende bunu yapabilecek taşak var ama sende yok.
Creo que estás molesto porque yo tuve los bríos de hacer esto y tú no.
- Bende anahtarı yok.
- No tengo la llave de eso.
Bende hiçbir şey yok.
Yo no tengo nada.
Kalsın dostum, bende maymunluk yok.
No socio. No soy mono.
Ve bende onu öldürebilecek hiçbir şey yok.
Y no tengo con qué matarla.
Kogler Christine bende ve kıyafetleri yok.
Tenemos a Christine Kogler sin ropa.
Lütfen, bende hiçbir sorun yok.
Por favor, no tengo nada malo.
Ama bende insan kalbi yok artık.
Pero ya no tengo un corazón humano.
Bende ise yetenekten eser yok.
¡ Y simplemente no soy buena!
Bende hiç bozukluk yok.
No tengo más cambio.
46 numaralı fiş bende ve bilmek istediğim, diğer kırk beş insan nerde, çünkü bekleme salonunda kimse yok.
Tengo el numero 46 y quiero saber dónde están los otros 45 porque en la sala de espera no hay nadie.
Bende onu kullanacak akıl yok ki.
No tendría el juicio de usarlo.
Bende de yok.
Yo tampoco.
- Bende de bir şey yok.
- Nada.
Onlardan bende de yok, ama ben...
No tampoco tengo ninguna de esas cosas, pero en realidad...
OKB yok bende.
No tengo Trastorno Obsesivo-Compulsivo.
Bende hiç bir sorun yok.
¡ No tengo nada malo!
Kahretsin, kahretsin, kahretsin, bende şey yok...
Carajo. No tengo...
Yok, ama bende de hata var.
No, pero también era yo.
Bende yeni bir şey yok.
Bueno, Jackie, estás muy callada. Porque no tengo nada.
Bende değerli bir şey yok.
Bueno, no tengo nada.
Bende "sürtük gibi hissetme" geni yok.
No tengo el gen "sentirme como una puta".
- Bende hiçbir şey yok.
- Yo no tengo nada.
- Bende bir şey yok, beni rahat bırak!
- No tengo nada. Déjeme solo.
Yok, bende kütüphane kardı yok ki.
No tengo tarjeta de biblioteca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]