English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Big boy

Big boy traduction Espagnol

133 traduction parallèle
Big Boy'dan bir mesaj getirdim.
Un mensaje del Capo.
- Big Boy diyor ki...
- El Capo dice...
Big Boy, önümüzdeki birkaç ay için gorillerinizi zincirlemenizi söylememi istedi.
El Capo quiere que les pida que encadenen a sus gorilas por algunos meses.
Big Boy'un ulaşamayacağı kimse yoktur.
No conozco a nadie que el Capo no pueda arreglar.
O yüzden adı Big Boy.
Por eso es el Capo.
Big Boy bile.
Ni siquiera el Capo.
Big Boy bu yanlışımızı affetmez.
El Capo no se alegrará esta vez.
Şimdiye kadar hiçbirimiz Big Boy'un mekanına yemeğe davet edilmedik.
Ninguno de nosotros fue invitado jamás a casa del Capo.
Big Boy'un, senin klas biri olmadığını düşünmesini istemezsin.
No querrás que el Capo crea que no tienes clase para vestir.
- Merhaba, Big Boy.
- Hola, Capo.
İşi biten sadece Pete Montana değil, Big Boy'un kendisi de bitti.
Pete Montana no es el único que está acabado, el Capo también.
Big Boy, tüm Kuzey bölgesini bana verdi ama orası tek bir kişi için fazla büyük.
El Capo me dio el control del Lado Norte pero es mucho para un solo hombre.
Merhaba, Big Boy.
Hola, Capo.
Tamam, hoşça kal, Big Boy.
Está bien, adiós, Capo.
Beşinci ayakta Big Boy'a bizden bir binlik koy, aynen.
Apostamos $ 1000 a que Big Boy gana la quinta.
Her neyse, geçen konuşuyorduk ve karnının ağrıdığını söyledi. Bana dedi ki, Koca Adam...
- De todos modos, hablé con ella el otro día y ella me dijo que tenía un dolor de estómago y entonces - me dijo, Big Boy -
Bana öyle diyor, Koca Adam.
Bueno, es que ella me llama, me llama "Big Boy".
Ayin başlar başlamaz yer göstericiler kahve için Big Boy'a gider.
En cuanto comienza Ia misa... Ios ujieres se van a tomar un café a Big Boy's.
Big Boy's'lardan galiba. - "Küçük Tatlı Meleğim" mi? Hayır.
¿ "Pequeño tío Scoupe"?
Big Boy Caprice.
- Big Boy Caprice.
Big Boy'un şehirde olay çıkardığını söylüyorlar.
Dicen que Big Boy tiene a la ciudad sumida en el caos.
Big Boy'un kontrolü ele geçirdiğini söylüyorlar.
Dicen que Big Boy tiene a la ciudad sumida en el caos.
Bu iş canını sıkmasın, Big Boy'u yakalayacaksın.
No les hagas caso, Tracy. Ya capturarás a Big Boy.
Big Boy sokaklarda gezerken beni masa arkasına tıkmak istiyorlar.
¿ Big Boy anda suelto y quieren sentarme detrás de un escritorio? Confían en ti.
Hiç kimse masanın başında oturarak Big Boy Caprice'i deliğe tıkamaz.
Nadie meterá a Big Boy Caprice en la cárcel... estando sentado detrás de un escritorio.
Big Boy, biz arkadaşız.
¡ Big Boy, somos amigos! ¡ El baño no!
Laboratuardaki çocuklara cevizlerdeki parmak izlerine bakmalarını söyle.
Que el laboratorio identifique las huellas... de las nueces antes de las 8 : 00 a.m. - Arrestaré a Big Boy esta noche.
Big Boy'u sokaklarda bırakmak.
dejar a Big Boy suelto.
Benim gibi. - Ceviz seversin değil mi Big Boy?
- Te gustan las nueces, ¿ verdad?
Çok aptalsın Big Boy.
Fuiste descuidado, Big Boy.
Big Boy hapiste.
Big Boy está en la cárcel.
Cevizlerin üstünde Big Boy Caprice'in parmak izine rastlamadık.
Las huellas dactilares de Big Boy Caprice no están en esas nueces.
1 4 tanığımız var, hepsi Big Boy'un sabahı dans dersinde geçirdiğinde... ısrar ediyor. Çok üzgünüm.
Tracy, tenemos a 14 testigos y todos aseguran... que Big Boy pasó toda la mañana en una clase de baile.
Bak, Big Boy için tanıklık yaparsam beni ortadan kaldırır.
Mira, si declaro contra Big Boy, me matará.
Artık Big Boy için çalışıyorsun. Ona yardım ederek... çok para kazanmak ister misin?
Ahora trabajas para Big Boy. ¿ Quieres ganar mucho dinero ayudándolo?
Bu mektubu Big Boy'a ver.
Entrégale esa carta a Big Boy.
Şunu kabul etmeliyim Big Boy.
Tengo que reconocerlo, Big Boy. ¡ Tienes a las mejores chicas de la ciudad!
Dua edelim de Big Boy benim masanın altına bakmayacak kadar... aptal olduğumu sansın.
Esperemos que Big Boy crea... que soy demasiado estúpido para mirar bajo la mesa.
Big Boy çetesinin kötü gecesi.
"Noche Aciaga Para Big Boy"
Şu anda Big Boy'u sıkıştırmış durumdasın.
Tienes a Big Boy huyendo de la policía y eso es bueno.
Ne kaybedersin ki Big Boy?
¿ Qué tienes que perder, Big Boy?
Tracy, Big Boy'u suçlayabilecek mi?
"Tracy En La Cresta De La Ola ¿ Podrá acusara Big Boy?"
Tracy Big Boy'a yaklaşıyor.
Al menos tienes parte de ella
Big Boy'u ne kadar istiyorsun?
¿ Cuántas ganas tienes de atrapar a Big Boy?
Bana büyük bir Big Mac verin, kızarmış patates ve küçük boy Kola, lütfen.
Un "Big Mac", papas fritas y una "Coca" chica para llevar, por favor.
Harcayacak o kadar parası.. ... varsa ya battal boy içecek kutusunda yaşıyordur ya da şekerleme almak için vücudunu satıyordur.
Con ese dinero para gastar me imagino que estará viviendo o en un vaso de Big Gulp o está vendiendo su cuerpo.
- Big Boy, dost değil miyiz?
Big Boy, ¿ no somos amigos?
- Big Boy'u bu gece getireceğim.
- ¿ Cómo?
Merhaba Big Boy.
Hola, Big Boy.
- Geri döneceğim Big Boy.
- Regresaré, Big Boy.
Tanık ortaya çıkacak mı?
"Tracy Acorrala A Big Boy ¿ Dará La Cara Algún Testigo?"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]