Bildiğimiz kadarıyla traduction Espagnol
758 traduction parallèle
Bildiğimiz kadarıyla Pavlovich kardeşlerin siyasi bir görüşü yok.
Lo que mejor sabemos es que los hermanos Pavlovich no tienen agenda política.
- Bildiğimiz kadarıyla Doktor.
- Que sepamos, doctor.
Bildiğimiz kadarıyla Missisipi nehrinden kıtanın yarısına kadar uzanan bir arazi.
Sabemos que se extiende... desde el río Mississippi hasta el Continental Divide.
Bildiğimiz kadarıyla yalnız karım ve ben sağ kaldık çünkü saatlerdir kimseyi görmedik veya duymadık.
Que yo sepa, mi mujer y yo somos los únicos supervivientes pues llevamos horas sin ver ni oír a nadie.
Bildiğimiz kadarıyla Herald Tribune, 10 Kasım, 1950.
Hasta donde sabemos, es el diario Herald Tribune, noviembre 10, 195O.
İlki, bu okulun bildiğimiz kadarıyla gerçekleri öğretmesi.
Primera, quiero que este instituto enseñe la verdad suponiendo que la sepamos.
Bildiğimiz kadarıyla doğum ona çok fazla geldi.
Por lo que sabemos, esto era demasiado para él.
Bu bir hastalık değil. En azından Dünya'da bildiğimiz kadarıyla.
No es una enfermedad, al menos no en el sentido que le damos al término en la Tierra.
- Bildiğimiz kadarıyla hayır.
- No que nosotros sepamos.
Bildiğimiz kadarıyla Bayan Phillips'i sağken en son gören sizmişsiniz.
Por lo que sabemos, ha sido la última persona en verla con vida.
- Bildiğimiz kadarıyla bu alandan acil durum çağrısı yok
No ha habido llamada de emergencia.
Bildiğimiz kadarıyla dört ay önce, bir hava saldırısında.
Hasta donde sabemos, hace 4 meses en un bombardeo.
Bildiğimiz kadarıyla Beshraavi bizim programlarımıza karşı çıkıyor ve yakın zamanda etki gösterecek şiddet içeren bir plan yapıyor.
Lo único que sabemos es que Beshraavi se opuso a nuestro programa y que planea actuar violentamente contra el gobierno en un futuro próximo.
Bildiğimiz kadarıyla ameliyatı tamamlamış olmalılar.
No sabemos si cumplieron con la misión.
Bildiğimiz kadarıyla, hayır.
No, que nosotros sepamos.
Bildiğimiz kadarıyla hayır.
No, que sepamos nosotros.
- Bildiğimiz kadarıyla...
- Que sepamos...
Bildiğimiz kadarıyla. Ama Tau Ceti ve sakinleri hakkında bilgimiz yok.
Creemos que sí, pero no sabemos nada acerca de Tau Ceti.
Bildiğimiz kadarıyla sigara almak için.
Igual para fumar, no lo sé.
Cidden, bildiğimiz kadarıyla, Mike şu anda bu numarayı gerçekleştirebilen bu ülkedeki tek kişi.
Creo que Mike es el único en todo el país que realiza esta prueba actualmente.
Bildiğimiz kadarıyla Gen. Alexander Gen. Clark'ın birliğini almanızı istemiş ama tokatlama olayı yüzünden bu görevden vazgeçilmiş.
Dicen que el general Alexander sugirió que Ud. Comandase la campaña italiana... : : : y que se negaron debido a ese incidente.
Andromeda insanları ve bildiğimiz kadarıyla bütün memelileri öldürüyor ve onlarla birlikte ölüyor.
Andrómeda mata a todo hombre, a todo mamífero hasta donde sabemos, y luego muere dentro del organismo.
Bildiğimiz kadarıyla, daha büyük bir saldırının habercisi olabilir.
Esto puede ser un preludio para un ataque mucho más amplio.
En azından bizim bildiğimiz kadarıyla.
Al menos todo lo que sabemos.
Bildiğimiz kadarıyla, jipi terk edilmiş durumda bulundu, ayrıca, polis orman istikametinde kan izlerine rastladı.
Sabemos que se ha encontrado su jeep completamente destrozado, y la policía encontró rastros de sangre que se perdían en la selva.
fakat bildiğimiz kadarıyla hala hayatta.
Pero aún sigue con vida.
Bildiğimiz kadarıyla hepsi yasal.
Todas legítimas, hasta donde sabemos.
Bildiğimiz kadarıyla hayır, efendim.
Por Io que sabemos, no.
- Bildiğimiz kadarıyla, hayır.
- Suponemos que no.
Bildiğimiz kadarıyla hayır.
Que sepamos, no.
Bildiğimiz kadarıyla.
Por lo que pareció.
Belkide ötekilerini de bildiğimiz kadarıyla!
¡ Y no sabemos dónde están los otros!
Bildiğimiz kadarıyla Güneş'e olan mesafesi 00 : 07 : 08,294 - - 00 : 07 : 11,058 galaksideki yaşamaya uygun bir ortamı sağlayan tek gezegen.
Su proximidad con el Sol proporciona el único clima en la galaxia cómodamente capaz de admitir vida como la conocemos.
Şu an bildiğimiz kadarıyla özgür, geniş kesimler de var.
Es así, sabemos que hay bolsones, grandes bolsones de libertad.
Şimdi, bir kuyruklu yıldız en azından bildiğimiz kadarıyla çoğunlukla donmuş malzemelerden meydana gelir.
Un cometa está compuesto, principalmente de hielo :
Kainattaki sayısız dünya benzeri gezegenlerdeki gibi, dünyamızda yaşamın kaynağı fosillerden bildiğimiz kadarıyla, dünyanın oluşumundan kısa bir süre sonra meydana geldi.
La vida se inició poco después del origen terrestre. Quizás el origen de la vida sea un proceso químico inevitable en planetas semejantes en todo el cosmos.
Bildiğimiz kadarıyla hücre içindeki nöron denen küçük elemanlar her seferde bir bitlik bilgi aktarıyor.
Lo que sabemos está codificado en células llamadas neuronas diminutos elementos de conexión. Cada conexión representa un bit de información.
Bildiğimiz kadarıyla bu fırtına zamanda bazı değişikliklere yol açtı.
Esta tormenta provocó un efecto en el tiempo.
Kainattaki sayısız dünya benzeri gezegenlerdeki gibi, dünyamızda yaşamın kaynağı fosillerden bildiğimiz kadarıyla, dünyanın oluşumundan kısa bir süre sonra meydana geldi.
Con rayos X vemos una parte del Sol que normalmente es invisible un halo de gas a millones de grados la corona solar. Con luz visible normal, las regiones más frías y oscuras son las manchas solares.
Her yıl bildiğimiz kadarıyla, 30.000 çocuk istismarı vakası var.
Todos los años hay 30.000 casos conocidos de abuso infantil.
Bildiğimiz kadarıyla hayır, efendim.
Que sepamos, no, señor.
Burası keşmekeş içinde, ancak şimdilik bildiğimiz kadarıyla...
La situación aquí es caótica, pero esto es lo que sabemos hasta ahora :
Bildiğimiz kadarıyla yaralanmalar vardı, fakat ölüm yoktu.
Por lo que sabemos hay heridos pero no así víctimas mortales.
Bildiğimiz kadarıyla sadece Binbaşı Sholto, eski alayı, 34. Bombacı Piyadesi'nden biri.
Sólo uno que conocíamos... el Mayor Sholto, de su viejo regimiento... el 34 de Infantería de Bombay.
Bildiğimiz kadarıyla sadece, eski alayından Binbaşı Sholto.
Sólo uno que conocemos... El Mayor Sholto de su propio regimiento.
Bildiğimiz kadarıyla fazla havalandırma şaftı bırakmadılar.
Ellos no dejaron caer los mismos tubos de ventilación que dejamos ahora.
Bildiğimiz kadarıyla hayır.
- Que sepamos, no.
Bildiğimiz kadarıyla, beyninde hiç bir hasar yok. Yine de, evet, muhtemelen öyle.
Por lo que sabemos, no hubo daño cerebral, así que es muy probable.
Michael Jackson'ın kafa derisinde ciddi yanıklar olduğu doğrulandı bildiğimiz kadarıyla.
Michael Jackson ha ingresado con graves quemaduras en la cabeza, que sepamos.
Ve bildiğimiz kadarıyla da, geçmişinde hiçbir sabıkası da yoktu.
Por lo que sabemos, él nunca tuvo ningún tipo de antecedente de violencia.
Bay Uxbridge, bildiğimiz kadarıyla, siz, karınız ve bu ev saldırıdan tüm kurtulanlarsınız.
Sr. Uxbridge, por lo que sabemos, usted, su esposa y su casa son los únicos sobrevivientes del ataque.