Bir süredir traduction Espagnol
7,035 traduction parallèle
- Mirasım. Anne ve babam öldüğünden beri bir süredir evim de.
También mi hogar, por un tiempo, al morir mis padres.
Bir süredir bunun için para biriktiriyordum.
- He estado ahorrando.
Bir süredir.
- Un rato.
Bir süredir gelmemiştim, hasta olduğunu bilmiyordum.
Hacía tiempo que no venía, no sabía que estuviera enferma.
Akan'ı bir süredir gözlüyordum.
Verás, he estado vigilando a Akan por años.
Bir süredir dövüşüyorum zaten. - Aynen öyle oldu.
Eso es exactamente lo que ocurrió para este tipo.
Bir süredir alt standartta çalışıyorum.
Estuve trabajando por debajo del índice por un largo tiempo.
Biz de bir vasiyet hazırladık biraz seyahat ettik, vedalaşmak için, bir süredir görmediğimiz yakınlarımız ve arkadaşlarımızı ziyaret ettik.
Hicimos un testamento y viajamos un poco, visitamos a familiares y amigos que no veíamos hacía tiempo, básicamente para despedirme de ellos.
Aslında bir süredir büyük havuzdayım.
De hecho, he estado aquí desde hace un tiempo.
Bu konuşmayı bir süredir erteliyordum.
He estado posponiendo esta conversación desde hace tiempo.
Bir süredir konuşmadık.
Hace mucho que no hablamos.
Annem uzunca bir süredir üvey babam Pascal ile evliydi.
Mi madre estuvo casada por mucho tiempo con mi padrastro Pascal.
Fâhişe yürüyüşüm üzerinde bir süredir çalışıyorum.
Estuve practicando caminar como prostituta.
Annen ve ben bir süredir konuşuyoruz ve annen, ya da ikimiz, düşündük ki belki de senle ben evlensek iyi olur.
Tu madre y yo estuvimos hablando, y ella, nosotros, pensamos que tal vez tú y yo deberíamos casarnos.
Ayrıca Oxy'ye bir süredir bağımlı oldum... Yar.
También me he hecho adicto al oxicotin ya hace un tiempo...
- Bir süredir kullanıyorum.
Ya llevo tiempo manejando.
Bir süredir gelmeyince uçakta yer ayırtayım dedim.
Hace tiempo que no voy por allá, así que pensé en hacer la reserva.
Uzun bir süredir New York'ta yaşıyorum.
He vivido en Nueva York mucho tiempo.
Bir süredir seni görmüyordum.
Hacía tiempo que no te veía. ¿ Estás bien?
Bir süredir Derrick'in akıl hocalığını yapıyorum.
Ya ves, yo he sido el mentor de Derrick desde hace un tiempo.
Bir süredir.
Desde hace tiempo.
Adamın teki bir saatten fazla bir süredir içeride.
Este hombre ha estado aquí por más de una hora.
- Benim kafam gerçekten çok karışık ve bir süredir düşünüyorum da...
Bueno, yo estoy... Estoy realmente confundido...
Bu adamlar bir süredir benim için kur yapıyor.
Estos tipos me han estado cortejando desde hace tiempo.
Bir süredir hiç dışarı çıkamıyorum.
No he tenido tiempo ".
Bir süredir yoktun ben de biraz bahar temizliği iyi olur diye düşündüm.
Sí. Bueno, tú no estuviste mucho así que imaginé que a este lugar podría hacérsele una buena limpieza.
Bir süredir bendeydi.
De hecho lo tuve poco tiempo.
Sensin. Seni bir süredir görmüyordum, şey diye düşündüm...
Hace tiempo que no te veía.
Bir süredir yazdıklarımı görmedin sanırım.
Supongo que no has visto nada de lo que he escrito durante un tiempo.
Annem bir süredir hasta,...
Mi madre ha estado enferma recientemente, y...
- Bir süredir benim için yemek yapan olmamıştı,...
No he tenido a nadie que me haga comida por un tiempo, así que... Bien.
- Aklımı oynatacak kadar yeterli bir süredir.
Me he estado devanando los sesos.
Bir süredir karşılıklı sohbet etmedik.
No nos hemos puesto al día en un tiempo. Está bien.
Uzun bir süredir bunu düşünmemiştim.
No había pensado en eso por un tiempo.
Bir süredir buradalar.
Han estado aquí por un tiempo.
Çok uzun bir süredir bu adamın çalışmalarının hayranıydım.
He sido fanática del trabajo de ese hombre.
Birbirimizi bir süredir tanıyoruz.
Nosotras... en realidad, nos conocemos desde hace tiempo.
Evet ve bir süredir bunu yapıyoruz.
Y ha pasado un par de veces antes.
Bir süredir dönmek için can atıyordum.
He estado deseando volver durante algún tiempo.
- ARX PAX KURUCULARI ) Bu yılın, 2014'ün Temmuz ayında, çok uzun süredir üstüne çalıştığımız bir şeyin patentini aldık.
En julio de 2014... Jill y Greg Henderson Fundadores de Arx Pax patentamos algo en lo que trabajamos mucho tiempo.
Bir süredir...
Oh, uh... Un tiempo...
Tamam, özür dilerim, ama bu bir süredir düşündüğüm bir şeydi.
¿ Quiénes? ¿ De qué hablas?
Bir süredir atlayan olmamıştı.
- Ese es nuestro primer saltador desde hace tiempo.
Bir süredir seni gözlemliyordum.
Te he estado observando.
Bir yıldan az süredir meslekteydim.
Yo estado en ese puesto menos de un año.
Başarılı bir baba oğul birlikteliğine yetecek süredir.
Lo suficiente como para tener una buena reunión padre-hijo. - ¿ En serio?
Uzun süredir bildiğimiz fakat bir türlü hakim olamadığımız bir olgu.
Un fenómeno conocido hace tiempo, pero jamás ha sido dominado.
Bir yıldan fazla süredir evde kapandık.
Estuvimos encerrados en nuestra casa... durante más de un año.
- Bir süredir öldürmedim.
- No por un tiempo.
Sizin için heyecan verici yeni bir girişim olduğunu da biliyorum ama şunu hatırlamanız gerek : Ben bu işi çok ama çok uzun süredir yapıyorum.
También sé que esta es una nueva aventura para ti, pero tienes que recordar que he estado haciendo esto por mucho, mucho tiempo.
Bir ayı aşkın süredir virüs için yapılan araştırmalar bir sonuç vermedi.
Más de un mes de investigación sobre el virus no ha dado resultados.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir saniye 1866
bir şey yok mu 17
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir saniye 1866
bir şey yok mu 17