Bir saat sonra traduction Espagnol
3,848 traduction parallèle
Bir saat sonra nöbet görevim var efendim.
Estaré en guardia en una hora, señor.
- Bir saat sonra görüşürüz Peter.
- Nos vemos en una hora, Peter.
Bir saat sonra elimde arama izni olacak.
En una hora, tendré la orden de arresto.
Bir saat sonra ofisimde toplantı olacak.
Ven a mi oficina en una hora.
Nina Sharp durumun daha kötüye gideceğini söyledi ve bir saat sonra bu olay oldu.
Nina Sharp dijo que las cosas iban a empeorar mucho y casi una hora despues, paso esto.
Tırın bir saat sonra depomda olmasını istiyorum!
¡ Quiero este camión en mi bodega en una hora!
- Onu etrafında döndürdüm, ve yaklaşık bir saat sonra ittirerek, onu doğurtturdum.
Logré darlo vuelta, y tras cerca de otra hora de empujar, dio a luz.
Bir saat sonra evde olurum.
Volveré a la casa en una hora.
Bir saat sonra gelebilir misiniz?
¿ Podrían regresar en una hora?
Dr. Kiel'in vurulmasından bir saat sonra. Biz hala kuyruğumuzun peşinde koşarken.
Alrededor de una hora después del disparo sobre el Dr. Kiel, mientras nosotros aún nos perseguíamos nuestras colas.
Benimle bir saat sonra okulda buluş ve ben de bilim laboratuvarından bir şeyler aşırayım.
Nos vemos en el instituto en una hora e improvisaré algo en el laboratorio de ciencias.
Bir saat sonra görüşeceğiz.
Me reuniré con él en una hora.
Brigham'daki mülakatımın gününü değiştirdim. Bir saat sonra gidiyorum.
Cambié mi entrevista en Brigham, y salgo en una hora.
Bir saat sonra Pic de Soularac'daki otoparkta görüşelim.
Reúnete conmigo en el aparcamiento del Pic de Soularac en una hora.
Bir saat sonra şehre giden bir tren kalkıyormuş. Pebble Sahili'ne yaklaşmış olacağız.
En aproximadamente una hora, un tren pasa por la ciudad que nos llevará cerca de Pebble Beach.
Onlar Atley'in USB'sine ulaştıktan bir saat sonra NSA, Vaziri'den Tahran'a anlık bir yayın yakalamış.
La Agencia de Seguridad Nacional interceptó una transmisión rápida de Vaziri a Teherán una hora después de que él recibiera el USB de Atley.
Uçağın havalandıktan yaklaşık bir saat sonra.
Una hora después de que saliera tu avión.
Bir saat sonra da senin güzel bifteğini yedim.
Una hora después, me comí tu lindo churrasco.
Tamam, şimdi ayrılıp bir saat sonra Nos Bir'in önünde buluşalım.
Ok, separémonos y nos vemos en una hora en frente de La Choza del Yak.
Bu haberi Bay Greeley'nin masasına koyduktan bir saat sonra terfi ettim. Vay anasını!
Puse esta historia en el escritorio del Sr. Greely, y fui ascendido en menos de una hora. ¡ Maldita sea!
Quinn bir saat sonra serbest kalacak.
Quinn será liberada en una hora.
Kambiyum dokusu hiç kurumamış görünüyor. Bu dallar koptuktan bir saat sonra kadar birbirine tekrar tutturulmuş.
Dado que las capas cámbium nunca se secaron estimaría que estas ramas fueron unidas a la hora de haber sido cortadas.
Bir saat sonra oradayım.
Solo estoy a una hora de distancia.
Çöplük. Bir saat sonra.
El vertedero, en una hora.
Bir saat sonra orda buluşuruz öyleyse?
¿ Así que te veré allí como en un hora?
Haberlerde bu hastalığın bir zamanı olduğundan bahsettiler temastan 72 saat sonra ölüm.
Las noticias... dicen que esto tiene un plazo... 72 horas desde el contagio a la muerte.
Belki bir kaç saat sonra.
En un par de horas.
Onunla görüşüyor musun? Sanırım çocuklarını okula bıraktıktan sonra, bir saat harcamak için onun için iyi bir seçeneğim.
Soy una buena forma de matar una hora cuando deja a los niños en la escuela.
Ölü ya da diri, farketmez önemli olan daha sonra Theresa'yı nasıl göreceğimiz bu yüzden lütfen önümüzdeki birkaç saat içinde nasıl davranırsan o tür bir şeyle karşılaşırız.
Muerta o viva, Ray, esas son las únicas dos opciones de cómo estará Theresa la próxima vez que la veamos, así que, por favor, cómo reacciones en las próximas horas determinará cuál de esas dos opciones obtenemos.
Yarım saat sonra satış için bir toplantım varmış.
Tengo una reunión de ventas en una media hora.
Saat 4'te barda, bir içki içeceğim ve sonra biz saat 6'da seks yapacağız ve daha sonra saat 8'de eve döneceğim. 8.15 gibi de yatakta olurum.
Voy a tomarme una copa en el bar a las 4 y después vamos... vamos a tener sexo a las 6, y estaré en casa a las 8 y estaré en la cama a las 8 : 15.
Babamın bir buçuk saat sonra randevusu var ve ben...
Papi tiene una cita dentro de una hora y media, y yo...
19 Knightsbridge'e git. Ondan sonra üç durak var. Saat bir diyelim mi?
Coja el 19 hacia Knightsbridge y está tres paradas más allá. ¿ Qué me dice de a la una en punto?
Ve saat öğleden sonra iki. İçmek için çok da hatırı sayılır bir zaman değil.
Y son las dos de la tarde, en una hora en la que no se nota que no se beba.
- Bir kaç saat sonra senin ilk rodeon başlayacak.
Tienes tu primer rodeo en unas horas.
Verandada bir saat bekledikten sonra, cüzdanından 20 papel çaldım Carvel'e kadar otostop çektim ve kendime Fudgie the Whale keki aldım.
Así que después de esperarla en el porche una hora, le robé 20 pavos de su bolso, pedí aventón hasta Carvel, y me compré una tarta de Fudgie la Ballena.
Fantezi takım seçimleri 36 saat sonra başlayacak. Bir strateji bulmamız lazım.
Los equipos se forman en 36 horas y tenemos que decidirnos por una estrategia.
Aynı adam, başka bir isim altında Newark'a iniş yapar. 3 saat sonra kardeşin Nate öldürülür.
Algún tío huye de Newark usando un nombre diferente tres horas después de que tu hermano, Nate, fuera asesinado.
- İki saat içinde yaptıklarından sonra bir dakika içinde yapacaklarını görmek için sabırsızlanıyorum.
Bueno, después de lo que hiciste con dos horas no puedo esperar a ver lo que harás con un minuto.
Üç saat sonra bu kapıdan girdiğimizde hepimiz basit bir soruya cevap verebilmeliyiz :
Así que, cuando volvamos a salir por esa puerta dentro de tres horas, deberíamos ser capaces de responder a una simple pregunta :
Daha sonra canın isterse, saat dörtte tadına bakmak için hücremde bir gargaram var, saat üçte kapılar kapanıyor.
Si te sientes bien más tarde, tengo una catación de enjuague bucal a las cuatro en mi celda, a cuatro puertas.
Sonra bir tane de guguklu saat istiyorum. Köşeye koyun.
Después quiero uno de esos relojes cucú, pónganlo en la esquina.
Ve sonra beni takip etmeye başladı ve 3 saat boyunca bir paletle kıçıma şaplak attı.
Y entonces él me persiguió por todo y me pegó con una pala por como tres horas.
Sonra da Soos geldi yaklaşık bir saat konuştu.
Y a continuación, Soos llegaron por y habló conmigo como una hora.
3 saat önce masamda oturuyordum. Sonra şiddetli bir fırtınanın içinde Atlantik'in ortasında bir yere uçtum.
Hace tres horas, estaba sentado en mi mesa, y luego me han traído en helicóptero hasta mitad del Atlántico... en una fuerte tormenta, he aterrizado en la cubierta..
Liz, dört saat sonra bir şovumuz var.
Liz, tenemos un programa en cuatro horas.
Sekiz saat sonra uçak indiğinde büyük bir sorunumuz olacak.
Ella no va en el avión, asi que, vamos a tener un gran problema en unas ocho horas, cuando aterrice.
"Geri dönün" çağrınızdan 2 saat sonra aynı şifrelenmiş kanal üzerinden Amanda'dan bir mesaj almış olabilirim.
Quizás dos horas después de que me dieran la orden de retirada, recibí un mensaje de Amanda por el mismo canal encriptado.
Seni bir kaç saat sonra arayacağımı söylemek için aradım, inşallah daha iyisindir.
Hablo para decirte que te llamaré en unas horas y que espero que te sientas mejor.
- Bir saat falan sonra?
¿ En más o menos una hora?
Sonra saat 1'de güzel bir uyku çekeceğiz.
Y a la una echaremos una buena siesta.
bir saat 138
bir saat mi 31
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra gel 22
bir saat mi 31
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra gel 22
sonra sen 24
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonraki soru 17
sonra ben 38
sonra gelirim 43
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonraki soru 17
sonra ben 38
sonra gelirim 43
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25