English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Birincisi

Birincisi traduction Espagnol

3,270 traduction parallèle
Birincisi bu gömlek, diğeri de bu tabanca.
esta camisa y esta pistola.
Kıdemi bu işte esas olarak görmüyoruz, birincisi bu.
No estamos basando esto en antigüedad, número uno.
Birincisi, hükümet Rashad Debs'i öldürdü mü?
Primero, ¿ Mató el gobierno a Rashad Debs?
Ayrıca bölüm birincisi, ki sizin koç heceleyemez bile.
Y la mejor de la clase, su entrenador ni sabe qué es eso.
Birincisi, yüreğinde ki korkuya ikicisi ise ortaklığa.
Uno, que el miedo nace de tu propio corazón. Y segundo... ¡ de tu pareja!
Bu birincisi.
Esa es una.
Ve benim. Birincisi senin yüzyılın atlatma haberinin ben olduğuma gayet eminim.
En primer lugar, yo soy tu primicia del siglo.
Birincisi, siz bakmıyorken kıyafetinden parayı alabilir ayrıca biz kıyafetleri kontrol ettikten sonra içeri getirip ona veririz böylece dışarı o şekilde çıkmak zorunda kalmaz.
Uno, no tendrá acceso a la ropa para recuperar el dinero cuando no la estés mirando, y también así la podemos revisar, y si está limpia, podemos llevarle la ropa para que ella no tenga que, sabes, caminar por el restaurante desnuda cuando la escoltemos afuera.
Birincisi, iğrençsin.
Primero, ew.
Birincisi, iğrençsiniz.
Primero de todo, puaj.
Birincisi, muhtemelen silahı var.
Porque es probable que tenga un arma de fuego, por ejemplo.
Birincisi, 2 gece önce Roper'ın arabasından inerken onu gördüğünü düşünüyor.
Uno, piensa que la viste salir del coche de Roper hace dos noches.
- birincisi, ahhh!
- Ante todo, ouch.
Birincisi, onları bir lambaya hapsetmek, ikincisi, üzerlerine bir işaret koymak.
Una, meterlos en una lampara, dos, poner tu marca en ellos.
Birincisi ve en önemlisi kadın bedenidir.
La primera y la más importante... es el cuerpo de la mujer.
Sınıf birincisi, en genç bilim adamı dalında Chad Kennedy ödülü almışsın. Tüm bunların yanında Söz'ün Koruyucusu'sun.
Número uno en tu clase ganador del premio Chad Kennedy al mejor joven científico y lo mejor, el guardián de la palabra.
Büyük bir olay olmadığını söylediler bana. İkincisi de birincisi gibiydi.
Y me dijeron que no era para tanto, que dos era lo mismo que una.
Yale'den sınıf birincisi olarak mezun olmayı çok istiyorum.
Quiero graduarme de Yale siendo la mejor de mi clase.
Birincisi, süt içmem.
Primera, nada de leche...
Birincisi...
Lo primero.
İkinci kemancımız bir Hilaire çalarken birincisi bir Nagyvary çalacak.
El segundo violinista tocará un Hilaire, el primero, un Nagyvary.
Birincisi, eve kız atıp onunla ilgilenmem için başıma musallat edemezsin.
Para empezar, no tendrás sexo con una mujer y luego me la dejarás para que me ocupe de ella.
Birincisi, MJ elinde.
Para empezar, tiene a MJ.
Birincisi, Demir Adam çıldırmadığı için çok rahatladım sonra bunu endişe ve mide bulantısı takip etti.
Primero, es un alivio que Iron Man no se volvió loco, seguido inmediatamente por curiosidad, preocupación y un toque de náusea.
- Birincisi hiç ziyaretçiniz olmadığını söylemiştiniz.
En primera, dijo que no tenia visitas.
Birincisi bu lanet olası tutumunuzu değiştirmeniz gerekiyor.
Primero, podria dejarse de esa, actitud tan mierda.
Birincisi pasaport konu bile değil.
Numero 1, el pasaporte no es problema.
Böylece Stephanie Meyers şampiyon olurken, Triumph Binicilik Kulübü de Mavi Kuğu'nun üç günlük yarışmasının birincisi oluyor.
Eso deja como campeona a Stephanie Meyers y al club hípico Triumph como ganador del evento de tres días Blue Swan.
Birincisi, ben nişanlıyım. İkincisi de yarın iş görüşmelerim var o yüzden...
Estoy comprometida y número dos... mañana tengo entrevistas de trabajo, así que...
Birincisi, bu düğüne davetli değilsin.
Bien. "A" no estabas invitada a esta boda,
Birincisi, yalnızca sekreter arıyoruz.
Antes que nada, estamos buscando secretarias.
Birincisi, Mohawk Havayolları'nın,... işleri süresiz olarak askıya aldıkları yönünde kötü bir haber aldık.
El primero es que hemos recibido malas noticias de Aerolíneas Mohawk Van a suspender su trabajo indefinidamente.
Birincisi mucize gibiydi yani. Şimdiyse denemiyoruz bile.
Fue un milagro la primera vez y no estamos siquiera intentado.
Birincisi, yalnizca sekreter ariyoruz.
Antes que nada, estamos buscando secretarias.
Birincisi, onlar senin arkadaşların ve daha yeniler.
Uno : son tus amigos y lo son desde hace poco.
Sınıfının birincisi, kabiliyetini bir laboratuvarda harcıyor.
El mejor de su clase desperdiciando su talento en un laboratorio sin ventanas.
Birincisi bu görev birimine dokunulmayacaktı.
La primera, que este equipo permaneciera intacto.
Birincisi, 17'sinde.
Primero, cuando tienen 17 años.
Busan'ın birincisi olduğum gayet açık.
Claramente soy el 1º en Busán.
Efendim, bu yıIın bölüm birincisi.
Director, es el graduado con mejor nota de este año.
Birincisi ve en önemlisi,
Primero que nada...
Birincisi, Dünyanın bütün sorunlarını yalnız çözecek kadar, güçlü olsa da, bireysel davranılamayacağını göstermek.
Primero, como reconocimiento de que ningún individuo... no importa lo poderoso que sea... puede resolver solo todos los problemas del mundo.
Birincisi erkek arkadaşı, Justin Walker.
Uno era un novio, un tal Justin Walker.
Bayan, birincisi, ben taksici değilim.
Señora, no soy un taxi.
Buna bayılıyorum. 328 00 : 15 : 59,742 - - 00 : 16 : 04,746 Beş maddenden birincisi bu mu?
Me encanta cómo lo hacen.
Birincisi ve bizim korktuğumuz, hâkim tutuklu yargılanmasına karar verebilir.
Uno, el juez confirma la prisión preventiva.
Birincisi, mermi hala cesedin içinde.
Uno, todavía tiene la bala alojada adentro.
Birincisi, jogging değil.
Número uno, no hago footing.
Yumurta atma olayında sınıf birincisi olacağına eminim.
Estoy segura de que tu cosa de tirar huevos... será la mejor de la clase.
Finlandalı ile konuşup onu vidyo birincisi bile yapsak yeterince para biriktiremeyiz.
Aunque convenciéramos a Prudence Finn que se pusiera una camiseta con escote no recaudaríamos suficiente dinero.
Birincisi çok cimrisin.
Hola.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]