English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bizimle

Bizimle traduction Espagnol

30,150 traduction parallèle
Onun gösterici gözü şimdi bizimle.
Su ojo revelador está con nosotros ahora.
- Siz de mi bizimle geleceksiniz?
- ¿ Nos acompañarás?
İsterseniz bizimle kalabilirsiniz.
Puede permanecer con nosotros si lo desea.
Tamam ben Pride'a haber verir, onu da dahil ederim. Bizimle orada buluşsun.
Vale, actualiza a Pride, para mantenerlo al tanto, que se reúna con nosotros aquí.
Bizimle kalmak istemediğine emin misin?
- ¿ No quieres quedarte?
Louis, bu bir takım mücadelesi ve yemin ederim ki eğer bunda da bizimle olmazsan- -
Louis, este es un esfuerzo de equipo, y juro por Dios, Si no vienen a través de esta...
Bizimle kukla gibi oynuyorlar. Ve biz de hiçbir şey yapmıyoruz.
Nos usaron como a títeres y nos dejamos como siempre.
Sen bizimle konuşmazsan, o konuşacak!
¡ Si usted no habla con nosotros, lo hará él!
Bizimle restoranımız arasında duran şey Randy ise söyle.
Sí, si Randy es lo que está entre nosotros y nuestro restaurante, dilo.
Bu arada, Bay Miller, siz de bizimle gelirseniz, her şeyi size açıklayacağız.
Mientras tanto, Sr. Miller, si quiere venir con nosotros, Vamos a explicarle todo
Andy, bizimle gelebilir misin lütfen?
Andy ¿ Quieres venir con nosotros, por favor?
Küçük vergi indirimlerimizin hepsi sizin sayenizde hala bizimle.
Gracias a vosotros nuestras cuatro pequeñas deducciones siguen vivas.
Yardım etmek mi? Son gördüğümüzde bizimle konuşmuyordun bile.
No podías ni hablarnos.
Carl nerede, bizimle gelmeyecek miydi?
¿ Dónde está Carl? ¿ No iba a venir?
Harika, o zaman bizimle gelip yardım edeceksin.
- Genial. Entonces vendrás con nosotros y vas a ayudar. - No, no, no.
Nicole, bizimle gel.
- Nicole, ven con nosotras. - Champ tiene razón, Waves.
Aynı zamanda, sen de avukatınla konuşmalısın. Bizimle akıl oyunları oynayarak psikolojimizi bozmaya çalışmasın.
En cambio, tienes a tu abogado que usa sus juegos mentales para ponernos nerviosos.
Belki sen de bizimle gelmek istersin diye düşündüm.
Y he pensado que quizás... ¿ querrías venir con nosotras?
Bizimle beraber dondurma yemeye gelirsen sevinirim.
Me gustaría que vinieras a comer helado con nosotras.
Bizimle kalacak mı?
Quizá solo algo que pudieras tener ahora mismo.
- Bizimle gelecek misiniz?
- ¿ Vienes con nosotros?
Bizimle burada olduğunu bilmiyorlar. Dolaba saklan.
Ellos no saben que estás aquí, ve al armario.
Ve bizimle birlikte çalışmak yapabileceği tek şey şu anda.
- Ayudarnos es su única opción.
Loksat ile yüzleşmekten çok korkuyor, Bizimle çalışmaktan da çok korkuyor.
No quiere enfrentar a LokSat ni trabajar con nosotros.
Çocuklar, bizimle telsizde kalabilirsiniz ama sanırım sıkıntımız yok.
Aquí, chicos, que pueden permanecer en las comunicaciones con nosotros, pero creo que estamos bien.
Bak, her ne dediyse ve ne yaptıysa bizimle bir alâkası yok.
Mira, dijera lo que dijera, hiciera lo que hiciera, no tiene nada que ver con nosotros.
Bizimle çalışmaya başlamadan önce her biri özenle seçildi.
Cada persona fue vetado meticulosamente antes de venir a trabajar aquí.
Bilirsiniz işte, pek ortalarda gözükmüyordu, yani bizimle bilgi paylaşabilecek herkes... Bu odada değil.
Usted sabe, él mantuvo un perfil bajo, por lo que cualquier persona que pueda compartir información con nosotros... no está en esta sala.
Peng'e karşı bizimle çalışıyor.
Ahora está con nosotros, contra Peng.
"Annem öldü, babam da bizimle gelse olur mu?"
"Mi madre ha muerto, ¿ te importa que venga mi padre?".
Yemek boyunca bizimle mi kalacak?
¿ Así que crees que se va a quedar todo el tiempo?
Tanıştığımızdan beri bizimle oynuyor.
Sí, lleva moviendo los hilos desde que fuimos a verla.
Bizimle beraber olduğunu sanıyordum, Pavel!
¡ Creí que nos apoyabas, Pavel!
Bu gece bizimle dönmek istemediğine emin misin?
¿ Segura que no quieres quizás volver con nosotros esta noche?
Ailesini bulsak bile, bizimle konuşurlar mı bilemiyorum.
Incluso si encontráramos a su familia, dudo que nos hablen.
Şu anda bizimle aynı yaşta olması gerek.
Ahora mismo tendría nuestra edad.
Jenna ve Noel bizimle aynı yolda gibi görünüyorlar.
Parece que Jenna y Noel están siguiendo el mismo rastro que nosotras.
Onlar da bizimle mi yoksa biraz dürtmemiz mi gerekecek?
¿ Están a bordo, o necesitamos retorcerles un poco las alas?
Bizimle misin?
¿ Estás con nosotros?
Bizimle kalmasına müsade ettim. Benden ne istenildiyse, hepsini yaptım.
Todo lo que me has pedido, lo he hecho.
Sadece o bizimle çalışmak istemiyormuş gibi hissediyoruz.
- Claro. Porque tenemos la sensación de que ella no puede trabajar con ustedes.
Birdahaki turda sen de bizimle oynamalısın. - Burayı yerle bir edersin.
Deberías jugar la próxima ronda, hombre.
- Biz Justice Society Of America'yız. - Siz de bizimle geliyorsunuz.
Somos la Sociedad de la Justicia de América.
Onun bizimle buluşacağını sanıyordum.
Pensaba que iba a reunirse con nosotros.
Bizimle olursun.
Con nosotros.
Asıl fedakarlık burada bizimle birlikte yaşamak ve barışı sağlamaya çalışmaktır.
El sacrificio de verdad es vivir aquí, con nosotros, e intentar conseguir la paz.
Gözlerini aç ve bizimle yemeğe gel.
Abre tus ojos y vente a cenar con nosotros.
Doktor, bizimle paylaşmak istediğiniz bir bilgi var mı?
Doctor, ¿ tiene alguna información que necesita para compartir con nosotros?
Ama Kara Pençe'den değil ise, bizimle konuşmaktan çok korkacaktır.
Sí, pero si no es Garra Negra, quizás tenga demasiado miedo como para hablar con nosotros.
Buradan sola dön de bakalım o da bizimle dönecek mi.
Dobla aquí a la izquierda y ve si dobla también.
Bizimle olmak çok daha güvenli. Tamam.
Bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]