Endişelenmenize gerek yok traduction Espagnol
381 traduction parallèle
Beyefendi, benim için endişelenmenize gerek yok.
Mire joven, no necesita preocuparse por mí.
Endişelenmenize gerek yok. O iyi birisi.
No se preocupe, es un buen hombre.
- Onun için endişelenmenize gerek yok.
- No hay que preocuparse por él. - ¿ Qué?
Endişelenmenize gerek yok.
No se preocupe.
Bundan bir fıçı içsen bile başın ağrımaz. Endişelenmenize gerek yok. Ona birşey olmaz.
- No se preocupe, él sabe beber.
Tamamen iyileşmesi zaman alacaktır ama endişelenmenize gerek yok.
- No hay por qué inquietarse. Algo lenta la recuperación, pero no hay por qué preocuparse.
Bu yüzden benim için daha fazla endişelenmenize gerek yok.
Y ya no será necesario que te preocupes por mí.
Gerçi hiçbirimizi... laf olsun diye hapse atmadılar ama, endişelenmenize gerek yok.
No tiene por qué preocuparse, aunque, claro, ninguno fuimos a la cárcel por mordernos las uñas.
Endişelenmenize gerek yok, Bay Bradley.
No tiene por qué preocuparse.
Endişelenmenize gerek yok, sheriff.
No tiene por qué parecer tan preocupado.
Endişelenmenize gerek yok.
No se preocupe más.
Bu konuda endişelenmenize gerek yok.
Descuide, puede estar tranquilo.
Endişelenmenize gerek yok.
No deben preocuparse.
Hayır, bizim için endişelenmenize gerek yok.
No debe preocuparse por nosotros.
Her neyse, endişelenmenize gerek yok.
Pero bueno, no se preocupe.
Ne demek, "endişelenmenize gerek yok?" Oraya tek başına gitmeyi düşünmüyorsun herhalde?
¿ Qué quiere decir con eso? ¿ Va a salir ahí fuera usted solo?
Endişelenmenize gerek yok.
No tiene por qué preocuparse.
Bu durum için endişelenmenize gerek yok.
No necesita preocuparse por eso.
Zannetmiyorum, Madam, endişelenmenize gerek yok.
Espero que no, Madame, pero no tiene de qué preocuparse.
... Grant of Richmond'ın koruması altında artık endişelenmenize gerek yok. Sizi koruyan şirket.
... no tendrá que preocuparse por eso gracias a Préstamos Richmond, la compañía que se preocupa por usted.
Endişelenmenize gerek yok, ön koltuğa oturacağım.
No te preocupes, voy a sentarme en el asiento delantero
Oh, uh, bak. Bu yüzden endişelenmenize gerek yok söylemek istiyorum.
Quiero decírtelo para que no te preocupes.
İstihbarat raporlarına göre uçaksavar ateşi için endişelenmenize gerek yok.
El informe de Inteligencia dice que no habrá fuego antiaéreo.
Hoşça kalın, Bay Brisebard. Endişelenmenize gerek yok. Ben katilleri tanırım.
Y no se preocupe, sé mucho de asesinos, y usted no tiene cara de ello.
Ama endişelenmenize gerek yok Bay Aschenbach.
Pero no tiene por qué preocuparse, Sr. Aschenbach.
... İşte biz de trenin bu yavaşlığından yararlanıp eyleme geçeceğiz işimiz bittikten sonra da geldiğimiz gibi ortadan kaybolacağız ortada hiç bir delil kalmayacak, dolayısıyla kimse bizden şüphelenmeyecek bu yüzden endişelenmenize gerek yok beyler.
Cuenta 5 Km perdidos después de la curva. y otros 5 perdidos antes de Morceux para mayor seguridad. Entonces dispondremos de 20 minutos. Y cuando la mercancia sea nuestra.
Mr. Prince, endişelenmenize gerek yok.
Sr. Prince, no tiene de qué preocuparse.
Endişelenmenize gerek yok, General.
No debe preocuparse por eso, general.
Endişelenmenize gerek yok.
No se preocupe por nada, profesor Žare.
Henüz değil, birazdan. Endişelenmenize gerek yok.
Aún no, pero no deben preocuparse.
Endişelenmenize gerek yok.
No tiene de qué preocuparse.
Elbette. Ancak onları istemezseniz, endişelenmenize gerek yok.
Ciertamente, pero si no quieres a ninguna de ellas, no hay por qué preocuparse.
Endişelenmenize gerek yok.
Pero no temas.
Endişelenmenize gerek yok ama.
Pero no se preocupe.
Endişelenmenize gerek yok. Oğlumu siz öldürmediniz.
Bueno, no tiene por qué preocuparse, Ud. No asesinó a mi hijo.
Benim için endişelenmenize gerek yok.
No te preocupes por mí. Lo sabía.
Ne cömert bir düşünce ama benim için endişelenmenize gerek yok.
Qué generosa, pero no debe preocuparse por mí.
Endişelenmenize gerek yok.
Madrecita, no se preocupe.
Seninle Çalışabilmemiz İçin Biraz Kesenin Ağzını Açmamız Gerekiyor Değil mi? ... Endişelenmenize Gerek Yok, Biraz Denetim ve Hapis Hakkında Konuşmamızı
Es para poder deducir gastos... sin que te preocupe acabar en la cárcel por una auditoría.
Bu konuda endişelenmenize gerek yok.
Pase lo que pase, no tienes por qué preocuparte.
Misafiriniz gittiğinde, Matice yine eskisi gibi olacak. İyileşecek. Bunun için endişelenmenize gerek yok.
Cuando su invitado se vaya, recuperará el apetito.
- Tamam, endişelenmenize gerek yok.
- ¿ Por qué tan nervioso? .
Artık bu konuda endişelenmenize gerek yok.
No tenéis que preocuparos.
Bu konuda endişelenmenize gerek yok. Onu geri kafese koyacağım.
No se preocupe, volveré a ponerlo en la jaula.
Endişelenmenize gerek yok.
No debe preocuparse por nada.
Eğer güzel olduğunuz kadar yetenekliyseniz, endişelenmenize hiç gerek yok.
Si su talento iguala su belleza no tiene de que preocuparse.
Endişelenmenize hiç gerek yok.
No tiene nada de lo que preocuparse.
- Benim için endişelenmenize gerek yok doktor.
Gracias.
Yani endişelenmenize gerek yok.
No tenéis por qué preocuparos.
- Endişelenmenize hiç gerek yok.
- No se preocupe.
Anketlerde birincilikten hiç de uzak değilsiniz ; bu konuda endişelenmenize hiç gerek yok.
Por eso está tan lejos en las encuestas.
gerek yok 917
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16