Gayet normal traduction Espagnol
906 traduction parallèle
Şüphelenmeniz gayet normal.
Es su deber sospechar.
- Gayet normal.
- Eso es normal.
Seninle evlendiğimde gayet normal bir kadındın Bella.
Cuando me casé contigo, Bella, eras una mujer normal.
- Sevgili kaptan İngiltere kıyılarından 450 km açıkta, 45. enlemde bir İngiliz uçağında Alman destroyeri tarafından vurulduğunuzda akabinde yarı batmış bir kanat üzerinde diğer sıkıntılı insanlarla saatler boyu boğulmayı bekleyince gazeteci olduğunu söylemeyi unutması gayet normal oluyor.
- Mi querido Capitán cuando un destructor alemán derriba a un avión británico a 500 km de Inglaterra, latitud 45 y uno lleva horas asido a un ala medio hundida esperando morir ahogado junto a otras personas es probable que uno se olvide de que es periodista.
Bu gayet normal ve kahramanca.
Es lo natural y cortés, claro.
Bu kadar şaşırmayın. Bu gayet normal.
No se sorprenda, es un asunto frecuente.
Yabancı bir yerde yalnızlık çekmek gayet normal.
- Sí. Es lógico sentirse solo en un lugar extraño.
Bu gayet normal.
Eso es normal.
Gayet normal.
Como siempre.
Kafası gayet normal gözüküyor.
Su cabeza no me parece mal.
Demek istediğim, bir erkeğin yapabileceği çok şey var... ve toplumda bu gayet normal.
Sólo digo que hay muchas cosas que puede hacer un hombre... y a la sociedad le parece fenomenal.
Gayet normal işte!
Me voy a portar muy bien contigo.
Başka yönlerden gayet normal bir koca ama bu iş... gerçekten aklını ele geçirmiş gibi görünüyor.
En otros sentidos es un marido perfectamente normal, pero esto parece haberle vuelto loco.
Orpheus, karını bırakıp gidersen, onu sevenleri araması gayet normal.
Orfeo, si tú abandonas a tu mujer, es algo simplemente normal, que ella llame a quienes la quieren.
Size gayet normal görünüyorlar değil mi?
¿ Le parecen normales?
Gayet normal. Burda hiçbirimizin işi yok.
Por supuesto, aquí nadie tiene trabajo.
Gayet normal.
Es perfecto.
Evli. " Şimdilik gayet normal.
Casado ". Suena normal.
- Gayet normal bu fiyat. - Neresi normal?
¡ No me los va a vender a ese precio!
Evet, gayet normal.
Bueno, es lógico.
Kendisi, eğer sencede sakıncası yoksa gayet normal, ölümlü bir insan.
Resulta que es, perdona la expresión un humano corriente y mortal.
Gayet normal bir ayak izi olabilir Susan,
Bien, puede ser una simple huella, Susan,
Bence gayet normal.
Todo está normal
Hayır, gayet normal, efendim.
No, esto es normal, señor.
Üvey babana olan husumetin çok doğal. Gayet normal bir davranış.
Tu hostilidad hacia Gilardini y la desconfianza que los niños sienten por su padrastro... no es nada fuera de lo normal.
Çıldırınca gayet normal.
Qué historia, por Dios, por una cosa totalmente natural.
- İçtiği şişeye bakılırsa gayet normal.
Bebió una botella, solito.
Biraz kilo verdi ama bu gayet normal.
Ha adelgazado un poco, pero eso es normal.
Yaptığın şey için pişmanlık duymayı bırak, beni delirtmek senin için gayet normal bir şey.
No te arrepientas de lo que has hecho, es humano tu enfado conmigo
Beni delirtmek senin için gayet normal bir şey.
Es humano que estuvieras enfadada
- Dişleri gayet normal.
- ¿ Sus dientes son normales?
Kulaklarının paslanmış olması gayet normal. Önceden kulakları onu sadece bir meyve yere düşerken ya da tehlikeli bir hayvan ona yaklaşırken uyarıyordu.
Antes sólo le servía para avisarlo de la caída de una fruta o de la llegada de un animal peligroso.
Ahırda sigara izmariti yüzünden yangın çıkması gayet normal.
Que un establo se queme por un cigarrillo, perfectamente posible.
Bu gayet normal, değil mi?
Es lo menos que debo hacer, ¿ no?
Gayet normal. Neredeyse sabahın üçü oldu bile.
Es de lo más natural, porque son casi las tres de la mañana ya.
Aslında suç daha işlenmeden olay yerine gidilmesi gerekirdi ama sizin durumunuzda bu hata gayet normal.
Esta vez, sin duda, debido a un error en la organización llegaron allí antes del crimen pero, como ya me han acostumbrado ustedes de poco ha servido.
Hiç bir kızın benle bir şey yapmak istememesi gayet normal.
No me extraña que las chicas ya no me miren.
Utanman gerekmez, canım arkadaşım. Gayet normal ve doğal.
No me venga con engaños amigo mío, es totalmente normal y natural.
Efendi Owari'nin peşimden adam yollaması gayet normal.
Obviamente sabía que Lord Owari enviaría hombres para matarme.
Billy hakikaten orada bulunduğu için de bunun, şu anki durumunu etkilediğini varsaymak gayet normal. Hiroshima'dan bile kötü.
Peor que Hiroshima.
Gayet normal bir arzu.
Al fin y al cabo, es normal.
Az önceye kadar acıdan kıvranan nefes dahi alamayan sen, şu an gayet iyi gözüküyorsun.
Actúas muy normal para alguien que estaba agonizando hace un momento.
Gayet normalim.
La mar de normal...
Zengin olmadığı için ondan şüphe duyulması gayet doğal.
Es normal que sospechen de él, porque es rico.
Kirlenmiş bir havuzu boşaltmak gayet doğaldır.
Es normal vaciar una piscina cuando el agua está sucia.
Şartlar göz önüne alındığında başınıza konan talih kuşunun akıbetinin bu şekilde olması gayet anlaşılabilir ve normal bir durumdur.
Hay sólo consecuencias normales y comprensibles,... condiciones que van con cualquier ganancia inesperada.
- Onlar için gayet doğal.
- Para ellos es normal...
Bu olay burada gayet normaldir.
Eso aquí es muy normal.
Pişmanlıklar. Gayet doğal.
Tiene remordimientos, es normal.
Hepsi gayet doğal davranıyordu.
Todos se comportaban de lo más normal.
- İmkansız! - Hayır, çan seslerini duymamanız gayet normal... gerektiğini merak ediyorum. .
- ¡ Qué desgracia!
normal 211
normalde 71
normal mi 38
normaldir 23
normal değil 24
normal davran 19
gayet iyi 353
gayet güzel 79
gayet iyiyim 119
gayet iyi biliyorsun 23
normalde 71
normal mi 38
normaldir 23
normal değil 24
normal davran 19
gayet iyi 353
gayet güzel 79
gayet iyiyim 119
gayet iyi biliyorsun 23