Gayet mantıklı traduction Espagnol
395 traduction parallèle
Bence gayet mantıklı davranıyoruz.
Creo que estamos siendo muy razonables.
Gayet mantıklı.
De eso no hay duda.
- Gayet mantıklı.
- Es lógico.
Bu gayet mantıklı geliyor.
Me parece muy sensato.
- Bu gayet mantıklı bir fikir.
Es una idea muy razonable.
Gertrude için bu gayet mantıklı.
- Sí. Para Gertrude, parece una petición razonable.
Gayet mantıklı.
- De acuerdo.
Bence gayet mantıklı davrandılar.
Creo que actuaron razonablemente.
Olanları benden daha iyi hatırlaman gayet mantıklı.
Hay una razón por la que tus recuerdos son más claros que los míos.
İntiharsa gayet mantıklı.
Es lógico si fue suicidio.
- Gayet mantıklı.
¡ Por supuesto!
Onun bir nebula olduğu varsayımı gayet mantıklıydı.
La presunción de que se trataba de una señal de radio de la nebulosa, era absolutamente lógica.
Gayet mantıklı.
Es lógico.
Gayet mantıklı.
Razonamiento muy inteligente.
- Gayet mantıklı.
- Me parece razonable.
İçine bir metal kütle sokup toprağa bağlamamız mümkün olsaydı üstesinden gelebilmemiz gayet mantıklı olurdu.
¡ Quizá sea así! ¡ Si proyectamos una masa de metal conectada al suelo...!
Gayet mantıklıyım, Ne konuştuğumu biliyorum
Obviamente soy lógico, si sé de que hablo, y...
Gayet mantıklı...
Que truco sucio...
Gayet mantıklı!
¡ Sé razonable!
" Burada yaşayacaklar, gayet mantıklı, aileyiz sonuçta.
"Vendrán a vivir aquí, es lógico, es la familia."
" Burada yaşayacaklar, gayet mantıklı, aileyiz sonuçta.
" Vendrán a vivir aquí, es lógico.
Gayet mantıklı.
Suena lógico.
- Hayır David, bu gayet mantıklı.
- No, David, tiene sentido.
Gayet mantıklı biri.
Puede ser razonable.
- Bu gayet mantıklı bir çözüm.
- Con mi calma, con mi lógica...
- Gayet mantıklı.
- Tiene sentido.
Büyükbabalar torunları için her zaman zevk kaynağıdır gayet mantıklı bir varsayım
Porque el papel de los abuelos es sentir apego por sus nietos Eso es pura suposicion lógica
- Kes şunu Henry. Böyle bir yer kolay bulunmaz, gayet mantıklı.
Un lugar como ése no será fácil de hallar.
Führer'im eğer yer değiştirirsek, gayet mantıklı bir hamle yapmış oluruz.
Mi Führer... Creo que sería de lo más prudente ahora si nos vamos de aquí.
Bana gayet mantıklı ve tutarlı göründü.
Parecía totalmente racional y coherente.
Bu gayet mantıklı.
Bueno, eso tiene mucho sentido.
Evet, bu gayet mantıklı geliyor.
Bueno, eso tiene sentido.
- Gayet mantıklı.
- Oh, bueno, es lógico.
Bence gayet mantıklı.
Yo creo que era muy sensato.
Bence gayet mantıklı bir fikri aldın ve uzattıkça uzattın.
Bueno, creo que has tomado una idea razonablemente interesante y básicamente la has sobreexplotado por completo.
Ama bunun gayet mantıklı bir açıklaması var ama maalesef şu an açıklayamayacağım.
Pero hay una explicación muy razonable... pero me temo que no tengo tiempo para entrar en detalles.
Tüm bunlar size gayet mantıklı geliyor, değil mi?
Todo es perfectamente lógico para ti, ¿ verdad?
- Gayet mantıklı düşünüyorum.
- Ya soy razonable.
Buradayım ve bu da gayet mantıklı.
Aquí estoy, y sí tiene sentido.
Bence gayet mantıklı.
Tiene sentido.
- Gayet mantıklı.
- Tendría sentido.
- Gayet mantıklı işte, daha ne olsun.
Bueno, no puede estar más claro.
Gayet mantıklı bir soruydu.
Es una pregunta legítima.
Bu gayet mantıklı.
Eso tiene sentido.
- Hayır, gayet mantıklı.
- Tiene sentido perfectamente.
- Evet. - Gayet mantıklı.
Me parece razonable.
Gayet mantıklı.
Lógico.
- Gayet mantıklı.
- Sí lo tiene.
Tamam, gayet mantıklı.
- Bien, esto tiene sentido.
Muhtemelen gayet mantıklı bir sebebi vardır.
Probablemente tiene una buena razón.
Gayet mantıklı.
Eso tiene sentido. Estuvimos juntos tanto tiempo, tenemos tanto en común.
mantıklı 158
mantıklı değil 21
mantıklı olun 23
mantıklı olalım 17
mantıklı ol 103
gayet iyi 353
gayet güzel 79
gayet iyiyim 119
gayet iyi biliyorsun 23
gayet iyiler 20
mantıklı değil 21
mantıklı olun 23
mantıklı olalım 17
mantıklı ol 103
gayet iyi 353
gayet güzel 79
gayet iyiyim 119
gayet iyi biliyorsun 23
gayet iyiler 20