English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hasar yok

Hasar yok traduction Espagnol

526 traduction parallèle
Beyninde hasar yok.
- El cerebro no tiene nada.
Sinir sisteminde hasar yok.
El sistema nervioso no está dañado.
Boru hattında bir hasar yok, efendim. Ama gemi dip tankından en alt güverteyi su bastı.
No hay daños sobre la línea de flotación, pero el pique de proa está inundado.
Hasar yok. Josy'i tebrik ediyordum sadece.
Estaba felicitando a Josy.
Görünür hasar yok.
No hay daños visibles.
Bence beyninde bir hasar yok.
No creo que haya lesión cerebral.
- Henüz hasar yok.
- Sin daños.
- Hasar yok.
- No provocó daños.
Ciddi bir hasar yok.
- Sin averías graves.
Seni bulmak için daha iyi yollar bulabilirim ama ortada hasar yok.
- Pagaré los desperfectos. Me hubiera gustado encontrarte en otras circunstancias. Pero en fin, tampoco es un drama...
- Her şey normal. Hasar yok.
No hay ningún daño.
Güverte 5. Personel, hasar yok.
Personal de cubierta 5, ningún daño.
- Gemide hasar yok.
- La nave no presenta daños.
Büyük bir hasar yok.
Sin daños aparentes.
Hasar yok. Tüm güç seviyeleri normal.
No hay daños.
Hasar yok ama çalışmaları engelleniyor.
No está averiado. Sin embargo, algo le impide funcionar.
Fırtınaya yakalanmış, öyle büyük hasar yok, 5 güne kadar hazır olur diyor kaptan.
Han tenido una avería, nada serio. Estará listo en cinco días.
Tüm güverteler þiddetli sarsýntýyý rapor ediyor, ama hasar yok efendim.
Las cubiertas reportan sacudimiento de consideración, pero no danos.
İlk muayenede, kafatası yüzeyinde hasar yok.
A primera vista, no hay daños en el cráneo.
Fakat, sanırım oralarda da fazla hasar yok.
Pero seguramente, apenas habrán sufrido daños.
Bizim avcı uçaklarımızdan biri hafif isabet aldı, gemilerde hasar yok, can kaybı yok.
Informe de bajas : uno de nuestros cazas ligeramente herido, ningún daño en los barcos y nadie muerto.
Mideleri bulanıyor ama kalıcı bir hasar yok.
Tienen náuseas, pero no lesiones.
Gövde de hasar yok. İçeri giriyorum.
El casco está en buen estado.
Hasar yok, sistem iyi durumda.
No hubo daños, hay que fijar datos.
Hasar yok, Kaptan.
Reporte de daños, negativo, Capitán.
Hayır, tüm transistörlerin tamamen susmuş olması dışında bir hasar yok burada.
No, no hay daños aqui salvo por los transistores
Görünürde hasar yok.
No hay daños aparentes.
Hiç hasar yok ve bu sonuncu olacak.
No hay ningún daño y ya no volverá a pasar.
Bildiğimiz kadarıyla, beyninde hiç bir hasar yok. Yine de, evet, muhtemelen öyle.
Por lo que sabemos, no hubo daño cerebral, así que es muy probable.
Hasar yok.
No hay daños.
Hasar yok.
Ninguna avería.
Hiç şansımız yok, efendim. Hasar çok büyük.
Nada, la radio está estropeada.
En kötü hasar kuşkusuz çalışmalarımın yok olması.
El peor daño fue todo el trabajo perdido.
Hiçbir damar parçalanması yok, pek az bir doku hasarı var.
No hay arterias cortadas y un mínimo de daño a los tejidos.
Dümen donanımındaki bir hasarı onarmakta sıkıntı yaşıyoruz ama emin olun, alarma geçmek için bir neden yok.
Tenemos algunas dificultades para reparar el timón, pero les aseguro que no hay motivos para alarmarse.
- Hasar yok.
- Ningún daño por la tormenta.
Hasar potansiyeli yok.
No causarán daño.
- Hayır, hasar falan yok.
No, ninguno.
Yırtar, söker veya başka türlü hasar verirseniz zararı size ödetilir, tamam mı? Herkese yetecek kadar formamız yok.
Cualquier rasgón o daño debido al mal uso correrá por vuestra cuenta.
- Hasar raporu yok, Bay Scott.
- No hay informe de daños, Sr. Scott.
- Motor hasarı belirtisi yok.
- No hay señal de daños en el motor.
Tahlillere göre dahili radyasyon hasarı yok.
Según las pruebas, la radiación no le ha causado daños internos.
Beyinde hasar olduğuna dair bir bulgu yok.
No hay señales de lesión cerebral.
Mekanik hasar veya kurcalamadan eser yok ve işlev bozukluğu de emaresi yok.
No había señales de daño mecánico o de alteración y ni pista de avería.
En ufak bir hasar bile yok.
Me alejé a tiempo.
- Bir hasar izi yok.
- No hay señales de daños.
Bir hasar yok.
Parece que no tiene nada.
Birkaç yaralımız, biraz hasar var. Sen de dahil onarılamayacak bir şey yok.
Tuvimos algunas bajas, algunos daños, nada que no pueda repararse... incluyéndolo a Ud.
Ciddi hasar yok.
¿ Puedes enviar un remolcador?
Atılgan'da bir hasar olduğuna dair rapor yok.
Señor, su disparo no ha causado ningún daño al Enterprise.
Sinir hasarına dair bir bulgu yok, ama organizmalar sinirsel faaliyeti sekteye uğratıyor.
No hay evidencia de daño nervioso Pero los organismos están obstaculizando la función nerviosa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]