Her sabah traduction Espagnol
3,939 traduction parallèle
Her sabah Vitaliği ve seni görebileceğim daha iyi bir yer yok Katya hala.
No hay nada mejor que verte a ti y a Vitalic cada mañana, Tía Katya.
"Her sabah beşte kalkıyorum, patronumun gün boyu kıçını yalamamı beklediği boktan bir iş için 1.5 saat yol gidiyorum boktan Kaşif Dora kıyafetleri donanmış nankör çocuklarımın ve koca götüne kadar kişisel gelişim videolarına gömülmüş karımın karnı doysun diye. Ta ki, ağzıma silahı sokup tetiği çekme cesaretini toplayıncaya dek."
"Me levanto a las 5 : 30 y viajo durante hora y media a un trabajo terrible donde mi jefe espera que le bese las pelotas y así poder costear porquerías para mis hijos malagradecidos y los videos autodidactas de mi gorda esposa hasta el día que reúna el valor para darme un balazo".
Her sabah düşünmeden uyanmak isteyebiliriz. Alır, bir yere gideriz.
Despierto cada mañana pensando que podría ir a cualquier parte.
Her sabah uyandığımda, üzerine yuvarlanmak. Orada olmayacak düşünme.
Cada mañana, despierto dando vueltas, pensando que no estarás allí.
Her sabah, futbol veya rugby... oyuncularına konuşma yapan kişi gibi... onlarla büyük söylevler veriyordum.
Todas las mañanas, daba un gran discurso, como la gente del futbol o el rugby una charla a los jugadores.
Her sabah, konuşmamı yapıyordum. "Ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın... çünkü bu gerçekten çok önemli olacak." demek için.
Todas las mañanas daba mi discurso para decir "Haz lo que tienes que hacer, de verdad, porque será importante"
Her sabah işe bir erkek arkadaş yolluyorum. Geriye de böyle bir şey alıyorsun.
Mando un novio al trabajo cada mañana y te devuelven esto.
Her sabah aynada yüzüne bakacaksın ve aklındaki şüpheler ve endişeler seni sürekli kemirip duracak...
Usted tiene que mirarse en el espejo todos los días, Y sospecho que va a ser una tarea difícil de ahora en adelante...
Her sabah kalkıp kendimi geliştirmeye adadığım hayatımı yaşamaya çalıştım.
Me despierto a diario y me dedico al desarrollo personal.
Her sabah onun çalıştığı yerde kahvaltı yapıyordum.
Todas las mañanas me levantaba y desayunaba en su cafetería.
Seni endişelendirmemek için her sabah allık sürdüğünün farkında mısın? !
¿ Notaste que usa colorete cada mañana para que no debas preocuparte?
20 yıldır her gece, her sabah, senin için dua ediyorum.
Durante 20 años todas las noches, cada mañana, rezo por ti.
Her sabah seni evimin önünden koşarken görüyorum.
Pasas corriendo por mi casa. Sé lo mucho que has estado trabajando.
Her sabah bir kaşık böbrek tozu böbrek sorunlarını halleder.
Una cucharada de polvo de riñón todas las mañanas hace desaparecer los problemas de riñón.
Her sabah ve her akşam.
Todos los días y todas las noches.
Umarım her sabah acıyla uyanır!
¡ Espero que esté despierto y sufriendo mucho! ¡ Para siempre!
Her sabah! Bence de.
Yo también.
Her sabah.
Por siempre.
Her sabah geç saatlerde, o delikanlı gelir, değil mi, Marina?
Más tarde cada mañana, ¿ verdad, Marina?
Her sabah arka kapıya gelirdi. Biz de ona artıklarımızı verirdik.
Solía venir a la puerta trasera cada mañana y le dábamos nuestras sobras.
Her sabah ve her gece...
Todas las mañanas y todas las noches.
Çocukken okumayı hiç sevmezdim ama babam her sabah at üstünde kılıçla çalışmadan önce zorla kitap okuttururdu.
Odiaba leer de niño, pero mi padre me forzó a estudiar los libros cada mañana antes de que pudiera practicar con la espada o el caballo.
Kargalar her sabah baltalarıyla çıkarlardı.
Los cuervos salían todas las mañanas con hachas.
Her sabah oraya çıkıp, terbiyesizleşiyorlar.
Ellos van arriba todas las mañanas y hacen lo desagradable.
Babam her sabah krep yapardı, ama ben hiçbirini yemeyi kabul etmezdim.
¡ Mi padre hacia tortitas por la mañana pero no me dejaba comer ninguna!
Bir süre bunu her sabah yaptım, güneş henüz çok parlak değilken çünkü güneş bir şekilde onu siliyor.
Durante un tiempo lo hice todas las mañanas cuando no había demasiado sol porque el sol hace que desaparezca.
Çünkü her sabah, tam bu saatte Lucrezia Donati çiçek almak için aynı yere geliyor.
Porque cada mañana precisamente a esta hora, Lucrezia Donati viene a este exacto lugar a comprar... flores.
* Ama her sabah uyanıyorum bu öfkeyle * * Acı bırakmıyor yakamı *
* Pero me despierto con esta ira * * y el dolor no me deja en paz *
Yani, ona hatırlatmak gerekir her sabah almak.
Debes recordarle que lo tome todas las mañanas.
Sonra fark ediyorsun ki, her sabah uyandığında aynı kıllı kulakları aynı şekli bozuk mantarlı ayak tırnağını göreceksin.
Y entonces te das cuenta, vas a despertar todos los días viendo las mismas orejas velludas. La misma uña con hongos ligeramente deformada.
- Hem de her sabah.
- Por la mañana.
Her sabah o plajda koşuya çıkar mıydı?
¿ Ella corría en la playa todas las mañanas?
Her sabah uyanıyorsun uyandığında da aklına gelen ilk şey "şükürler olsun" oluyor.
Te despiertas cada mañana y la primera cosa que piensas es : "Gracias Dios"
Her sabah kadınlarımızla beraber Taboulistan'ın meşhur geleneksel dansını yaparız. Adı Tawa.
Cada mañana con nuestras mujeres, lo que hacemos la famosa danza tradicional de Taboulistan, el Tawa!
Her sabah kendime ne derim biliyor musunuz?
¿ Saben qué me digo a mí mismo cada mañana?
Her sabah gazeteleri okuyup, strese girmek zorunda değilim.
No necesito leer el periódico cada mañana y deprimirme.
Her sabah pisliğinizi kokmak zorunda kalıyorum.
Todas las mañanas debo oler su mierda.
Tüm elementleri... çalma, yazma... öyle bir şey ki her sabah sizi.. .. yatağınızdan çıkarıp gece.. .. yatağınıza gitmeye diretecek kadar..
Los elementos, tocar, componer, son cosas que te sacarán de la cama y harán que evites irte a la cama por la noche porque quieres seguir trabajando.
4 : 00 gözyaşları sel sabah de Ben tür sorunları ile yıl içinde onu çağrıda Ve o, var um, her zaman dinlemek için orada
ha sido amable en su trato aun con los problemas que le di por años a las 4 : 00 de la mañana en un mar de lágrimas y el siempre estuvo, escuchando recogiendo los pedazos.
Bu sabah uyandığımda her şey çok tuhaftı.
Esta mañana desperté y todo era extraño.
Bir an önce eve varmalı, sabah da, işimizin başında olmalıyız, böylece, her şey normale dönmüş olur.
Solo vamos a casa, nos presentamos a trabajar mañana por la mañana, simplemente volver a la normalidad, ¿ de acuerdo?
- Sabah 8 de her cumartesi
A las 8 : 00 a. m. todos los sábados. Comienzo en la timonera- -
"Sanırım artık cennete inanmıyorum." "Ama 60 yılın her pazar sabahından sonra sanırım kendimi iyi adadım ve işimi sağlama almışımdır."
No creo que siga creyendo en el paraíso, pero, después de 60 años de mañanas de domingo, creo que ya he tanto cometido como cubierto mis apuestas.
Her yerde ortaya cikip duruyor ve bu sabah basamaga bir tehdit notu ilistirilmis olu bir kus koymus.
Aparece por todas partes. Y esta mañana dejó un pájaro muerto en el escalón junto con una nota amenazadora.
Sabah gelirim ikiniz de kontrol etmek ve her şey Tamam emin olun.
Vendré en la mañana para ver cómo están ambos y ver que todo esté bien.
Bunu sana söyleyen kişinin sabah her kalktığında takviminde ilk gördüğü şey pişmanlık.
Y te lo dice alguien que cuando despierta lo primero en su agenda es el arrepentimiento.
Her cumartesi sabahı izlediğim futbol programı.
El programa de fútbol que veo todos los sábados.
Son madde : Her ne kadar başkan yardımcısı bayat hamur işleri ve hoş sohbet teklifinizi takdir etse de yarın sabah programlarına çıkmayacak.
Un último asunto... aunque el vicepresidenta agradece sus ofertas de bollos rancios y conversación agradable, no va a ir a ningún programa matutino mañana.
Her şey bu sabah işte başladı.
Todo empezó esta mañana en el trabajo.
Sabah 10. Her Salı sabahı seninle burada buluşurduk.
A las 10 : 00 de cada martes por la mañana, tú y yo nos veíamos aquí.
Efendim, Bay Churchill'in odasında bu sabah bulduğumuz her şeyi getirdim.
Señor... aquí está todo lo que encontramos en la suite de Mr. Churchill.
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabahları 23
sabah 10 40
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah 10 40
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah ilk iş 20
sabahın 2 27
sabah olmuş 17
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
sabahın 2 27
sabah olmuş 17
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şey 525
her şey olabilir 82
her şey yoluna girecek 538
her şeye rağmen 118
her şey tamam 134
her şey için 64
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şey 525
her şey olabilir 82
her şey yoluna girecek 538
her şeye rağmen 118
her şey tamam 134
her şey için 64